Sivas’ta kaybettiğimiz Muhlis Akarsu’nun yeğeni Halk Ozanı Selahattin Akarsu: Acımız bir düşmanımız NATO
2 Temmuz 1993'te yüreklerimizi alevler içinde bırakan Madımak katliamı da, 3 gün sonra yapılan Başbağlar katliamı da NATO’nun yeraltı yapılanması olan Gladyo’nun ülkemize yönelik saldırısıydı. Hedef önce mezhep kavgasıyla iç kargaşa yaratmak, ardından Türkiye'ye diz çöktürmekti
Sivas’ta 2 Temmuz 1993 yılında yapılan Madımak katliamında hayatını kaybeden Sivaslı Halk Ozanı Muhlis Akarsu’nun yeğeni, Musiki Eseri Sahipleri Meslek Birliği (MESAM) Yönetim Kurulu Üyesi, Halk Ozanı Selahattin Akarsu, Madımak katliamını Aydınlık’a anlattı. Katliamın, Amerika’nın ulus devletleri parçalama planları kapsamında tertiplenen olaylardan biri olduğunun altını çizen Akarsu, etnik ve mezhep ayrılıkları kışkırtmak amacı güden bu olayların Amerikan Gladyosu’nun, NATO’nun planları dahilinde gerçekleştiğini vurguladı. Başbağlar katliamının da Madımak gibi toplumun ortak acısı olduğunu belirten usta sanatçı Selahattin Akarsu, Amerikan emperyalizmine karşı çıkanların kazanacağını belirtti, birlik ve kardeşlik vurgusu yaptı.
‘AMERİKA BİZİ BÖLEMEZ’
Selahattin Akarsu, Aydınlık’a yaptığı değerlendirmede şunları söyledi:
“Sivas katliamı, Amerikan Gladyosu’nun tertiplediği, ulus devletleri yok etme planının bir parçasıdır. 2 Temmuz 1993, o gün kara bir gündür. Etnik ve mezhepsel ayrılıklarla ülkemizi parçalamak istiyorlar. Kağıttan bir kaplandır Amerikan emperyalizmi. Şunu iyi bilsinler ki biz Kürd’üyle Türk’üyle, yüce önder Atatürk’ün, Kurtuluş Savaşı vermiş halkın fedaileriyiz. Ülkemizin işgalden kurtuluşunun kahramanlarıyız. Amerika bizi asla bölemez. Çelik gibi irademiz var bizim. Atatürk’ün askerleriyiz.”
‘KARDEŞ KAVGASI İSTEMİYORUZ’
“Katliamda hayatını kaybedenlerin isimleri Madımak anıtına yazılırken katillerin de isimlerinin yazıldığı tabela Sivas Valisi tarafından kaldırılmıştır. MESAM yönetim kurulu adına Yönetim Kurulu Başkanı Recep Ergül, bu konuyu bizzat Valiliğin huzurunda dile getirmiştir. “Sayın Valim biz bu duruma tepkiliyiz, içimiz acıyor” demiştir. Bazı olumsuzluklar diyalogla çözülür. Biz kardeş kavgası istemiyoruz. Vatanı böldürmeyeceğiz. O mekan, utanç müzesi olacaktır. Alevi Sünni kardeştir, Amerika kalleştir!
‘KIŞKIRTICI MERKEZLER AÇIĞA ÇIKARILMALI’
“Katiamdan beslenen, ülke düşmanlığı yapıp emperyal güçlerin maşası olanlara fırsat vermeyeceğiz 2 Temmuz’da. Başbağlar katliamı da, Madımak da toplumun ortak acılarıdır. Acılarda birleşeceğiz. Bizi bizden ayırmaya çalışıyorlar.
“Toplum kutuplaştırılmaktan nasıl kurtulur? Bir olur, iri olur, diri olursak, bozguncuların oyunu boşa çıkacaktır. Milli bir duruş göstermeliyiz. Bir daha katliamların yaşanmaması için işbirlikçileri defetmeliyiz. Vatan bütünlüğü sağlandığında, acılar bir daha yaşanmaz. Bu vatan bizim. Bu topraklarda özgür, mutlu yaşamak için 'Gelin canlar bir olalım'. ‘Yaşasın tam bağımsız Türkiye’, ‘Kahrolsun Amerikan Emperyalizmi’ diyenler kazanacak.”
Öte yandan Muhlis Akarsu adına Kangal ilçesine bağlı Minarekaya köyünde yapımına başlanan fakat yarıda kalan kültür eviyle ilgili yeni bir gelişme yaşandı. MESAM Başkanı Recep Ergül yarıda kalan çalışmalarla ilgilidevreye girdi. Kültür Evi inşaatının tamamlanması için bir banka sponsor oldu. Muhlis Akarsu Kültür Evi’nin açılışı, bugün 200 halk ozanının katılımıyla yapılacak. MESAM Başkanı Recep Ergül ve beraberindeki heyet, önce eski Madımak Oteli'ne karanfil bırakacak, ardından Minarekaya köyüne giderek kültür evini hizmete açacak. Bugünkü açılışta çok sayıda halk ozanı ve sanatçının katılacağı bir de konser düzenlenecek.
BAŞBAĞLAR’DA YAKINLARINI KAYBEDEN ŞERİF GÜL: EMPERYALİSTLER MEZHEP ÇATIŞMASI İSTEDİ
5 Temmuz 1993 tarihinde Erzincan’ın Kemaliye ilçesine bağlı Başbağlar Köyünde Gladyo’nun maşası terör örgütü PKK tarafından ‘Madımak’ın intikamı’ denilerek 33 vatandaşımızın katledilişinde akrabalarını kaybeden Şerif Gül, Aydınlık’a konuştu. Sivas’ın da Başbağlar’ın da emperyalist, mezhepsel bir saldırı olduğunu belirten Gül, “Canlarımızı yaktılar ama kardeşliğimizi bitiremediler.” dedi.
Şerif Gül şunları söyledi:
“Sivas’taki acımızı da Başbağlar’daki acımızı da paylaşıyoruz. Bu olayda sen-ben yok. Bu acı hepimizin acısı. Hem Sivas hem de Başbağlar, planlı ve programlı katliamlardır. Karanlık, emperyalist güçler bu katliamları planlayarak mezhepsel bir çatışma çıkarmak istediler. Başbağlar’da ve Sivas’ta canlarımızı yaktılar ama kardeşliğimizi bitiremediler. Ne yazık ki bu katliamları yapanları halen tespit edip cezalarını vermediler.
“Bu tertemiz insanlardan ne istediniz? Bir de intikam aldık diye açıklama yapıyorlar. Birbirini hiç tanımayan görmeyen insanları öldürerek neyin intikamını aldınız? Mezhepsel bir karışıklık çıkartarak emperyalist güçlerin ülkemizi bölmeye çalıştığını Türk Milleti o zaman gördü ve bu tuzağa düşmedi. Bu saatten sonra da kimse bizi bu tuzağa düşüremez, bölemez.
“Bu acımız hiç dinmeyecek. Sivas’ın da Başbağlar’ın da acısını hep yüreğimizde hissedeceğiz. Biz bir aileyiz. Kimse Alevi-Sünni ayrımı yapamaz. Türk-Kürt, Alevi-Sünni diyerek bizi kimse bölemez. Bizler Alevi kardeşlerimizle kız alıp vermişiz. Aynı çatı altında oturuyoruz. Bizim halk olarak hiçbir ayrı gayrımız yok. Bizleri bölmeye çalışanların planları bundan sonra da suya düşecek. Katliamın 29. Yılında Sivas katliamında ve Başbağlar katliamında hayatını kaybeden kardeşlerimizi rahmetle anıyorum.”