Siyaset bilimci Tansi: ABD hasmane tutumuyla Türkiye’yi dışarda tutmaya çalışıyor

ABD yönetimi Gazze konusunda siyasi çıkmazda. Netanyahu yönetimi Biden’ı zorluyor. Doç. Dr. Deniz Tansi, Washington’un Körfez ülkeleriyle bu konuyu görüştüğü, iki yüzlü tavrından dolayı Ankara’yı dışarda bıraktığını belirtti

ABD Başkanı Joe Biden, Washington'da Amerikan İsrail Kamu İşleri Komitesi (American Israel Public Affairs Committee: AIPAC) etkinliğinde “Netanyahu gitmeli” dedi. Son dönemde iki yönetim arasındaki artan tansiyonun temelinde HAMAS’ın direnişi, dünya kamuoyunun baskısı ve Netanyahu hükümetinin sıkışmış durumda olması var. Bu bağlamda Gazze ve Batı Şeria’da gelecekte nasıl bir yapının olacağıyla ilgili soru işaretleri mevcut. Yeditepe Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Deniz Tansi, ABD ile İsrail yönetimleri arasında böyle bir durum olsa da stratejik anlamda temelde bir değişikliğin olmadığını söyledi. Tansi, Netanyahu’nun süresinin sınırlı olduğu yorumlarını hatırlatarak, ABD ve İsrail’in, Körfez ülkeleriyle bir konsorsiyum oluşturmaya çalıştığını ve Türkiye’nin etkili olmadığı bir yapı kurmaya çalıştığını belirtti.

‘YENİ BİR ŞEY DEĞİL’

Tansi, Biden yönetiminin Netanyahu yönetimiyle yaşadığı durumun yeni olmadığını belirtti. Biden’ın Başkan Yardımcısı olduğu Obama dönemine kadar gittiğini söyledi. Ama şimdi bu son dönemde bugünkü Netanyahu hükümetinden önce sekizli bir koalisyonun olduğunu sölyeyen Tansi, “Bu sekizli koalisyonu aslında kurduran bizzat Biden'dı yani Biden zaten Netanyahu'yla uğraşan bir ABD başkanıydı.” ifadelerini kullandı.

“Ama bu durum kafayı karıştırmasın. Yani Biden'la, Netanyahu’nun arasında problem olması, ABD’yle İsrail'in arasında temel politikalar zemininde ayrılık olduğu anlamına gelmiyor. Belki bu insanların kafasını biraz daha karıştırıyor diye düşünüyorum.

MUHAMMED DAHLAN’A DİKKAT ÇEKTİ

Eylül 2023’te Netanyahu’nun Birleşmiş Milletler Genel Kurulu’nda gösterdiği haritayı hatırlatan Tansi, “Bu haritada Gazze hiçbir şekilde yoktu. Batı Şeria sınırlarıyla gösterilse de İsrail ile aynı renkteydi. Aynı renkte özerk bir bölge gibi gösterildi.” dedi.

Bu plan çerçevesinde iki kişinin isminin geçtiğini belirten Tansi, “Birisi 15 Temmuz’da adı çokça geçen Muhammed Dahlan. Bu kişi Gazzeli, uzun yıllar İsrail hapishanelerinde kaldı, devşirildi. Birleşik Arap Emirlikleri’nde (BAE) yaşıyor. Dolar milyarderi. İsrail böyle biri ismin vesayetinde bir yönetim ister mi? Evet ister. Ama Barı Şeria’nın tamamı değil, küçük bir kısmı. Bir diğer isim de hala hapiste olan El-Fetih üyesi Mervan Barguti. Tabi illa bu isimler olacak demiyorum. Neden bu isimleri zikrettim çünkü Mahmud Abbas yaşlandı. Dolayısıyla İsrail'e bir şekilde daha yakın siyaset yapacak. Sanki ortada bir Filistin yönetimi varmış gibi davranacak, vesait altında davranacak ve özerk bir yapı gibi gösterecek bir kolaylaştırıcı meşruiyet sağlayıcı çerçeveye ihtiyaç var İsrail açısından.” değerlendirmesinde bulundu.

‘WASHINGTON NETANYAHU’YA ‘ARTIK İŞİNİ BİTİR’ DİYOR’

Tansi, uluslarası kamuoyu baskısına dikkat çekti. Amerika’nın Netanyahu’ya “Artık sen Gazze’deki işine bitir.” dediğini belirten Tansi şu ifadeleri kullandı:

“Batı yönetimlerinin iki yüzlü tavrını biliyoruz. Ama batı ülkelerdeki kamuoyuna haksızlık etmeyelim. Yani her hafta Londra'da, Berlin'de, New York'ta eylem oluyor. Burada bir demokratik kamuoyu var. ABD seçimlerinde hep bir ezberle gidiyoruz ‘Yahudi lobisi’ diye. Evet Yahudi lobisi güçlü ama ABD’de Müslüman vatandaşlar yok mu? Bunlar oy kullanmıyor mu? Bunlar, sürece etki edecek olgular. Peki işini bitir derken ne kastediliyor? İsrail 2 milyondan fazla Gazzeliyi tehcir mi edecek ya da etnik temizlik mi yapacak? Bu ihtimaller kamuoyu açısından sıkıntılar çıkartır. Mısır ve Ürdün de buna karşı açıklamalar yapmıştı. Batı Şeria’da ve Gazze’de Filistinlilerin kalması önemli çünkü Filistin davası sadece Araplık ya da Müslümanlıkla değerlendiriliyor fakat aynı zamanda bir vatan davası.”

KÖRFEZ ÜLKELERİYLE KONSORSİYUM

Tansi, Suudi Arabistan, BAE gibi bölge ülkeleriyle kurulacak bir yapıyla Gazze yönetiminin oluşturulmasının çok uzak bir ihtimal olmadığını söyledi. Siyaset bilimci Tansi şu değerlendirmede bulundu:

“Böyle bir durum sürpriz olmaz. Katar’ın, Suudi Arabistan’ın BAE’nin buradaki rolü son süreçte önemli. Bu durum dışarıdan gözüktüğü gibi değil. Türkiye’nin Katar’la ilişkileri çok yakın fakat bu Katar’ın Batı’yla yakın ilişkilerini ortadan kaldırılmaz. Biliyorsunuz HAMAS’ın önemli liderleri Katar'da yaşadı. Ama bu bölgedeki en büyük Amerikan üslerinden biri de yine Katar'da. Bu iş bir anlamda yeni bir Filistin liderliği inşa etmede Körfez ülkelerinin içinde bulunduğu bir konsorsiyumla daha ılımlı bir zemin ortaya koymak için gündeme gelebilir. Gazze'nin tamamen İsrail toprağı olması Arap kamuoyunda ciddi bir infial yaratır. Dolayısıyla böyle bir konsorsiyumun – elbette İsrail'in de etkin olacağı - olması ABD tarafından daha fazla tercih edilebilir.”

‘ABD HER KONUDA BİZE SORUN YARATIYOR’

Siyaset bilimci Tansi, ABD’nin Türkiye’ye hamasi bir tutum sergilediğini vurguladı. Arabuluculuğu kolaylaştırmak adına Katar, Suudi Arabistan ve BAE’nin daha etkili olduğunu vurgulayan Tansi şöyle konuştu:

“HAMAS’ın Türkiye ve İran ile ilişkileri olsa da Körfez ülkelerinin İsrail ile olan ilişkilerine baktığımızda bu ülkeler daha etkili. Buraya Mısır’ı da katmak lazım. Katar’da HAMAS’ın karargahları var ama aynı zamanda İsrail ile konuşabiliyor, HAMAS ile arasında aracılık çerçevesinde ilişki kurabiliyor. Aynı şekilde BAE de bunu yapıyor. Burada Türkiye’ye yönelik tavır ABD’nin hamasi tutumundan kaynaklanıyor. Tırnak içerisinde diyalog masası diyelim. Burada Katar olabilir, Mısır olabilir, BAE olabilir, Suudi Arabistan olabilir ama Türkiye bir şekilde orada yer alsa da Türkiye'nin beklediği bağlamda bir rol sahibi olabileceğini açıkçası görmüyorum. Bu kesinlikle ABD’nin Türkiye yönelik hasmane ve iki yüzlü tutumundan kaynaklanıyor. Biz diğer Körfez ülkelerinden daha radikal bir tutum mu sergiliyoruz. Biz de başkenti Doğu Küdüs olan iki devletli çözümü destekliyoruz. Katliamın dünyaya duyurulmasında, İsrail'e yönelik politik baskı ortaya koyabilme konusunda Türkiye'nin değerli çabaları var. Aynı tepkiyi Körfez ülkeleri de koyuyor. Aracılık zeminin de bu ülkeler rahatlıkla hareket, edebiliyor. Çünkü ABD bize Ege’de, Kıbrıs'ta, Suriye konusunda, Kafkasya'da kardeş Azerbaycan'la ilişkiler konusunda Mavi Vatan konusunda, yani her konuda bize ciddi anlamda problem yaratıyor. Çünkü bu anlamda bakıldığında İsrail konusu ile ilgili şimdi PKK/PYD terörünü düşünün. Davut koridoruyla İsrail'le ortaya koyacakları bir birliktelik, Suriye Irak konusunda da farklı senaryoları beraberinde getirecektir.”

Sonraki Haber