Siyonist İsrail=Nazizt Almanya

Nazilerin propaganda bilgi ve becerisi Siyonistlerde de var. Dünya kamuoyundaki büyük öfke, yandaş medya aracılığıyla etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor. Amaç başta Filistinliler arasında olmak üzere kendisine karşı çıkmak isteyen herkese korku salmak

Aylardır İsrail’in gaddarlığını izliyoruz. Televizyonlarda izleyemediklerimizi sosyal medyada anında görüyoruz: Evleri, hastaneleri, okulları, yardım istasyonlarını, cami ve kiliseleri nasıl bombaladığına, çoluk, çocuk, yaşlı, kadın erkek nasıl katlettiğine, nasıl bir soykırım uyguladığına anında tanık oluyoruz.

Yalnız Gazze, Batı Şeria’da Filistinliler mi?

Lübnan’a ve şimdi de Suriye’ye saldırıyor, işgal ediyor. Netanyahu’nun niyeti Şam Sinagogu’nda namaz kılmak sanki.

İsrail’in führeri (önderi), Nazi Almanya’sını örnek alıyor. Aynı terör, işgal ve katliamlar. Aynı Nazi Almanya’sının göz korkutma taktiği.

İsrail ordusunun, Han Yunus kentinde mültecilerin yaşadığı çadırlara düzenlediği saldırıda yaşamını yitiren ve yaralananların olduğu bildirildi. Saldırılarda hayatını kaybedenler için Nasır Hastanesi'nde cenaze namazı kılındı.

HTŞ’NİN SESSİZLİĞİ

İşlediği günahları basın yoluyla tüm dünyaya gösteriyor. Amaç başta Filistinliler arasında olmak üzere kendisine karşı çıkmak isteyen herkese korku salmak. Salıyor da. İsrail Şam’a dayandı. HTŞ Lideri Colani baş eğmiş, İsrail ile çatışma istemediklerini söylüyor.

Öte yandan Nazilerin propaganda bilgi ve becerisi Siyonistlerde de var.

Dünya kamuoyundaki büyük öfke, yandaş medya aracılığıyla etkisiz hale getirilmeye çalışılıyor.

Güney Afrika, geçen yıl kasım ayında İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarının soruşturulması için Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM)’ne başvuruda bulunmuştu.

Uluslararası Ceza Mahkemesi (ICC), İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu için tutuklama kararı aldı.

Ama ABD, AB, BM bunu uygulatır mı?

Netanyahu onların Ortadoğu’daki emir eri.

Onlar Netanyahu’nun amirleri.

İsrail’deki ırkçı, Siyonist rejim bir zamanlar Güney Afrika’daki Apartheid rejiminin yıkıldığı gibi yıkılır mı?

İsrail’de o potansiyel yok ki!

İsrail'in abluka altındaki Gazze Şeridi'ne yönelik saldırıları aralıksız devam ederken bölgeye uyguladığı ambargo sebebiyle Filistinliler açlıkla da mücadele ediyor.

İSRAİL GİRDİĞİ HİÇBİR YERİ VERMEZ

Yahudiler arasında İsrail’in yayılmacılığına, soykırım siyasetine karşı çıkan var mı? Az.

İsrail’in uygulamalarına karşı çıkıyorlar. Stockholm’de İsrail’in Gazze ve diğer yerlerdeki baskılarına karşı gösterilere katılıyorlar. Ne var ki, İsrail Devleti’nin varlığına, yayılmasına söz ettirmiyorlar. Yeni yerleşim yerlerini bırakmak istemiyorlar. İnsancıl olarak acıma duygusu var; Filistinlilerin Arapların ve başkalarının öldürülmesine karşılar ama siyasal ve kültürel yok oluşlarına ses çıkarmıyorlar.

Almanların üstün ırk inancı gibi Yahudilere de çocukluklarından itibaren tanrının seçtiği kullar olduğu öğretiliyor.

2000 yılında Kudüs’te Auschwitz-Birkenau kampından kurtulmuş yaşlı bir kadın ile konuşmuştum. Çok kibar, saygıdeğer biriydi. İsrail’de ve hele Kudüs’te her türlü etnik grup, din ve mezhebin bir arada yaşadığına dikkat çekerek buranın örnek bir barış merkezi olabileceğini söylemiştim. Ne yazık ki, aldığım yanıt beni düş kırıklığına uğratmıştı. Hanımefendi yalnız Yahudilerin yaşadığı bir Kudüs ve İsrail yanlısıydı.

2. Dünya Savaşı sırasındaki baskılar, cinayetler, toplama kampları ve gaz odaları ona empati kazandırmamıştı.

Yaşlı kadın, evlerini nasıl hiçbir şey almadan terk ettiklerini, nasıl toplama kamplarına götürüldüklerini, çektikleri eziyetleri anlatıyordu. Alman dostlarının, komşularının buna hiç ses çıkarmadıklarını hatta bu evlere yerleştiklerini söylüyordu. Asla bir daha aynı şeyleri yaşamak istemediğini vurguluyordu.

Filistinlilerin yaşamasını umursamıyordu.

Aynı seyahatte Golan Tepeleri’ni de gezmiştik. İsveçli Gazeteci arkadaşım Thorbjörn Pederssen ile aynı kanıya varmıştık: İsrail bu, su kaynaklarına hakim stratejik tepeleri kesinlikle geri vermez.

Yalnız Golan mı?

Girdiği hiçbir yeri vermez.

Vermedi. Vermez. Vermeyecek...

Müneccim olmaya gerek var mı?

Büyük Ortadoğu Projesi’ni artık bilmeyen mi kaldı?

SİYONİZMDEN KURTULMADAN ZAFER KAZANILMAYACAK

Şimdi PKK/YPG zaten yanında, yobaz HTŞ’yede sakalını kırptırıp Zelenskiy modeli üniforma giydirdi. O da tamam.

Esad tüm dünyaya diktatör ilan edildi. Propaganda makinesi Hitler’in Propaganda Bakanı Joseph Goebbels’inkini solda sıfır bırakır. Dahası İsrail’in/Netanyahu’nun soykırım, antisemitizm mağduriyeti ve Nazizmden beter siyonizm silahı var.

Nazilerin Çingenelere, Slavlara, özürlülere, homoseksüellere vb uyguladığı baskı ve soykırım çok az dile getirilir. Buna karşın bugün bile toplumda antisiyonizmin ne denli güçlü olduğu anlatılır durur. Kuşkusuz toplumda bugün bile Yahudi düşmanlığı/Antisemitizm var.

Örneğin son günlerde İsveç’te JudiskKrönika isimli derginin ancak gizlice dağıtılabildiği bildiriliyor. Ama örneğin Türk düşmanlığı, Çingene düşmanlığı; genelde yabancı düşmanlığı daha yoğun.

Ama Yahudilerin soykırıma uğramış olan mağdur/kurban halk olduğu propagandası hergün daha güçlü bir şekilde üstelik devlet eliyle yayılmaya devam ediyor.

Diğer bir deyişle antisemitizm ile siyonizm ile el ele yürür. Sanki bu ikili paranın iki yüzü, yazıyla tura gibidir.

Siyonist İsrail’in yayılmacı, soykırımcı siyasetinde en büyük sorumluluk yalnız İsraillilerin değil; tüm dünyadaki Yahudilerindir.

Siyonizme karşı mücadelede başı çekmeliler; en azından mücadele edenlere omuz vermeliler.

Alman Nazizmine karşı sesleri çıkmamış ya da çok cılız çıkmıştı.

Şimdi de siyonizme karşı çıkmıyorlar.

Dünya, Alman Nazizminden zafer kazanarak kurtulmuştu.

İsrail siyonizminden de ancak siyonizme karşı zafer kazanarak kurtulmak mümkün olacak.

TESLİM OLMA

Kulakları kızarıyor alı al, moru mor kahkahaların.
Dağı taşı tutuyor sevinç gözyaşı
Suriye makamında zılgıtların ezgisi.
Golan'ın bulutları Şeyh dağına gölge verir,
Mescid-i Aksa inleyen bir sestedir,
ordusuz kalır sınırlar,
kahreden bir neslin tarihine
gün gelir, dün denir.

Bugünden kalan söz olmalıdır yarına:
"Teslim olmamak üstüne"
Bölünmek de yenilmektir,
aynı kökte iki akrep misali.
Yarınlarda utanmamalıdır yurt,
toprak çiçek, börtü böcek.
Dönüşmemelidir ağıtlara gülümsemen.
Utanarak eğilen başlara,
kaçırılan güvercin bakışlara.

Kulakları kızarıyor alı al, moru mor kahkahaların,
dağı taşı tutuyor sevinç gözyaşları,
Suriye makamında zılgıtların ezgisi.

Asırlar boyu çıkmaz lanet halkası,
ihanetin boynundan.
Kan davası olur kan kardeşinle,
kanı kanla yıkarsın
boyundurukta.
Namusun piç, canların hiç olur
adın olmaz, okunmaz selan,
mezarın bile kazılmaz yurda.

Türk, Kürt ve Arap,
Sünni, Şii, Nusayri başları,
Yunus'ça durmalı ışığın mahşerinde.
Bugünün yarını var Asya’nın kapısı,
uygarlığın, insanlığın penceresi.
Kahkahalar utanca durmamalı
kızarmamalıdır yüzü gülümsemenin,
hak, adalet, özgürlük tartımında.

Cihat Şerbetçioğlu

Sonraki Haber