Sokaklarda yalnızca bayrak yakanlar kaldı

Mahsa Emini’nin ölüm nedeninin darp değil, kronik rahatsızlık olduğu açıklanması ve Hz. Mehdi’ye bağlılık törenlerinin hükümete destek gösterilerine dönüşmesi bu durumda etkili oldu. Ancak buna rağmen sınırlı etkiye sahip örgütlü gruplar şiddet olaylarına devam etti.

Cumartesi günü, Tahran’ın bazı noktalarında yapılan eylemlerde bir kez daha İran bayrağı yakıldı. Çöp kovaları, kamu malları ateşe verildi. Arabaların geçmemesi için yolların ortasına barikatlar kuruldu, trafik sekteye uğratıldı. Bir eylemcinin molotof kokteyli ile etrafı ateşe vermesi İHA kamerasına yakalandı. Yağma olayları sebebiyle saldırıların yaşandığı bölgelerde esnaf kepenk kapatmak zorunda kaldı.

YABANCI UYRUKLULAR TUTUKLANDI

BBC, Avrupa merkezli İran International, Medyascope, KRT, HalkTV ve Türkiye’deki İranlı kaçak muhalif hesaplar eylemler üzerinden yoğun bir bilgi çarpıtma faaliyeti yürüttü. İngiltere ve Norveç Tahran Büyükelçileri ile Fransa’nın Tahran’daki Maslahatgüzarı Dışişleri Bakanlığı’na çağrılarak nota verildi. Hem eylemlere bu ülkelerin hükümet yetkililerinin destek açıklaması yapması hem de İran karşıtı yayınlar nedeniyle tepki iletildi.

Eylemlerde Fransa, Almanya ve İtalya dahil yabancı ülke vatandaşı 9 kişinin, eylemlerin merkezinde yer aldıkları gerekçesiyle tutuklandığı İran Enformasyon Bakanlığı tarafından açıklandı. Daha önce eylemlerin örgütleyicisi olduğu tespit edilen 2 Fransız casusunun itiraflarından hazırlanan bir belgeselin, yakında İran televizyonlarında gösterileceği de açıklanmıştı. Özellikle olaylara müdahil olan Avrupa ülkeleri, İran’da bulunan vatandaşlarına ülkeyi terk etme çağrısı yaptı.

MAAŞLI MAŞA ALİNEJAD

Sadece ABD değil, aparatları da bu süreçte yine aktif rol oynadı. CIA tarafından fonlandığı çok kez ortaya çıkan Mesih Alinejad isimli muhalif İranlı, kendisini protestoların lideri olarak ilan etti. Birçok Atlantik basınında canlı yayınlara katılan, sosyal medya hesabı üzerinden hükümet karşıtı propaganda yapan Alinejad, İran’a yönelik ekonomik, siyasi ve askeri ambargoların bu süreçte daha da yoğunlaştırılmasını istedi. Alinejad’ın ABD tarafından fonlandığına dair belgeler açık kaynaklarda yer alıyor. “Bağış” ve “ödül” adı altında 2015 ve 2022 yılları arası İran’a karşı kampanya yürütmesi için Alinejad’a önenen 628 bin doların makbuzunu sizlerle paylaşıyoruz.

DANİMARKA’DA İRAN ELÇİLİĞİNE SALDIRI

ABD’nin yanı sıra Avrupa Parlamentosu’nda İran’a “İnsan hakları ihlali”, “özgürlük kısıtlama” gibi bahanelerle yaptırım uygulanması kararı çıktı. Konu 17 Ekim’deki AB Dışişleri Bakanları toplantısında ele alınacak. Hem terör örgütlerinin çağrısına olumlu karşılık veren Avrupa’nın aynı zamanda nükleer müzakere masasında İran’ı baskı altına almak istediği anlaşılıyor. Rusya’nın vanaları kapatmasının ardından İran’ın gazına ve petrolüne ihtiyaç duyan Avrupa, enerjiyi kazan kazan ilişkisi içinde değil, sopa ile elde etmek istiyor.

7 Ekim’de İran’ın Kopenhag Büyükelçiliğine bir saldırı düzenlendi. Elinde bıçakla elçiliğe girmeye çalışan şahıs, otoparktaki araçlara ve binaya zararlar verdi. Bunun üzerine İran, Danimarka Tahran Büyükelçisi’ni Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Danimarka’nın diplomatik yerleşkelerin korunması konusunda uluslararası yükümlülükleri yerine getirmesi istendi.

PKK İLE AYNI SAFTA BİRLEŞTİLER

Söz konusu eylemlerde, Türk ayrılıkçı gruplar ile Kürt terör grupları aynı mevzide birleşti. Türkiye, Avrupa ve ABD’deki ayrılıkçı Türk gruplar harekete geçerek Türk şehirleri için “Güney Azerbaycan” sloganıyla “bağımsızlık” istediler. “Güney Azerbaycan Milli Özgürlük Hareketi” adıyla çalışmalar yürütüyorlar. Kurucuları Kanada’da yaşıyor ve ailesiyle birlikte Kanada vatandaşlığı aldı. İran’ın Türk şehirlerinin ayrı bir devlet olması veya yönetim olması için girişimlerde bulunuyorlar. Son olarak 6 Ekim’de Ankara’da “Güney Azerbaycan Geçici Milli Meclisi” kurulması için bir toplantı yapıldı. Bunun için bir teşkilat komitesi oluşturuldu. Türkiye’nin başkenti Ankara’da Türkiye ve İran’ı bölme hedefiyle bir projenin temelini attılar.

TÜRKLER İRAN’IN ASLİ PARÇASI

Geçenlerde sokakta adres ararken bir polis denk geldi. Biraz Farsçayla biraz Türkçeyle karışık adresi sordum. Polis Türk çıktı. Bugün bir bakkala girseniz Türk, taksiye binseniz Türk, devlet dairelerine gitseniz Türk, İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun komuta kademesine baksanız Türkler… Hatta ve hatta İran İslam Devrimi Lideri Ayetullah Seyyid Ali Hamaney bile Türk. Türkçe en yaygın konuşulan diller arasında. Restoranda, takside, bakkalda, alışveriş merkezlerinde son ses Türkçe müzik çalınıyor. Türkçe konuşuyorsun diye kimsenin dilini kesmiyorlar. Türkler, İran devletinin asli unsurlarından. İç içe geçmiş, kız alıp kız vermiş Farslar ile Türkler, bir arada kardeşçe, huzur içinde yaşıyor. Bu huzuru bozmak isteyenler Türkiye’de Kürtler üzerinden, İran’da hem Kürtler hem Türkler üzerinden devreye giriyor.