Solingen’de Türk aileye bu kez de yumurtalı saldırı

Almanya’nın Solingen şehrinde önceki hafta evlerine molotofkokteyliyle saldırılan İşini ailesinin balkonuna bu defa da yumurta atıldı. Olayın ardından Aydınlık Avrupa’ya konuşan anne Sibel İşini, endişelerinin daha da arttığını söyledi.

Solingen’de yaşayan İşini ailesi için endişeli günler sürüyor. 20 Ekim Çarşamba sabaha karşı ailenin evinin balkonuna molotofkokteyli atılmış, izinli olduğu için o saatte uyumayan Sibel İşini, çıkan yangına hemen müdahale edebilmişti. Kısa süre sonra olayla ilişiği tespit edilen biri 13, diğeri 14 yaşındaki iki saldırgan gözaltına alındı. Saldırganlar, ilk sorgunun ardından serbest bırakıldı. Saldırının soruşturması savcılıkta devam ediyor. Ancak İşini ailesi, Alman makamlarının ilgisizliğinden şikâyetçi. Solingen Belediye Başkan Yardımcısının olaydan ancak iki hafta sonra kendilerini aradığını aktaran Sibel İşini, şöyle konuştu: “Her gelişmenin, her olayın ardından ilgili yere en az bir buket çiçekle giden belediye yetkilileri bizi ancak iki hafta sonra aradılar. Belediye Başkan Vekili, ‘Ne yapabiliriz?’ diye sordu, korktuğumuzu söyledik. Daha erken aranıp dayanışma dileklerini iletebilirlerdi, destek çıkmaya çalışabilirlerdi fakat Belediye Başkan Vekili, bize uzaklaşmayı tavsiye etti. Müdahale etmem hata mıydı? Olması gerekeni yaptığımı düşünüyorum çünkü ikinci bir facia yaşanmasını istemedik.”

‘BU KADAR TESADÜF OLABİLİR Mİ?’

Ailesinin kimseyle bir husumeti ya da tartışması olmadığını söyleyen Sibel İşini, belediye ile polisin şimdiye kadar sergiledikleri davranışlara tepkili. Yumurta saldırısının ardından polisin, Cadılar Bayramı’nı gerekçe göstererek kendilerini sakinleştirmeye çalıştığını söyleyen Sibel İşini, “30 Ekim gecesi 5-6 yumurtayı bir tek bizim eve atmışlar. Başka hiçbir komşu kendi balkonunda yumurta bulamadı. Her iki saldırıya da tesadüf deniyor ancak bu kadar tesadüf olabilir mi?” diye sordu. Perşembe akşamı 5-6 kişilik bir grubun evlerinin yakınında toplandığını anlatan İşini, o akşam yeniden polis çağırdıklarını söyledi. Polisin kendilerine “Herkesi kontrol edemeyiz.” dediğini aktaran Sibel İşini, “Bizi sakinleştirmeye çalıştılar. Can güvenliğimizin tehlikeye girdiği bir ortamda nasıl sakin olabiliriz ki?” dedi. Solingen Belediyesi’nin olayla ilgili başta uyum sorumlusunu görevlendirdiğini vurgulayan Sibel İşini, bu karara şu sözlerle tepki gösterdi: “Halbuki ben Almanya’da doğdum büyüdüm. Alman toplumuyla da ailecek iletişimimiz çok iyi, hatta Alman vatandaşıyız. Neden uyum sorumlusunu görevlendirme ihtiyacını gördüklerini anlayabilmiş değiliz. Ben kendim olayın ardından Belediye Başkanını aradığımda tatilde olduğunu, dönünce arayacağını söyledi. Üç gün önce de Belediye Başkan Vekili arayarak olayın takipçisi olduklarını belirtti.”

‘İKİNCİ KEZ BİR GENÇ AİLESİ

OLAYI MI BEKLİYORLAR?’

Avukatlarıyla sürekli iletişimde olduklarını kaydeden İşini, savcılık soruşturmasının sürdüğüne dikkat çekti. Aile olarak can güvenlikleri konusunda endişeli olduklarını ancak süreci hızlandıramadıklarını ifade eden anne İşini, “Avukatımız da dosya henüz oluşturulmadığı için dosyamıza bakamıyor. Belediyeden takipçi olunacağı sözü verildi. Polisin yanıtları ise olayın küçümsendiğine yönelik algı yaratıyor. Neden böyle davranıyorlar, anlamıyorum. İkinci bir Genç ailesi olayı yaşanmasını mı bekliyorlar?” dedi.

‘GECELERİ NÖBETLEŞEREK UYUYORUZ’

Sibel İşini, hâlâ olayın etkisinde olduklarını belirterek Alman makamlarına şu sözlerle seslendi: “Alman makamlarının ilgilenmesi neden bu kadar sürüyor, anlayabilmiş değiliz. Düsseldorf Başkonsolosluk yetkilileri ikinci kez evimize konuk oldular. Berlin Büyükelçiliği de bizi aradı, desteklerini iletti. Onlar da olayı yakından takip ediyorlar. Alman makamları, Türk makamlarının verdiği destekten mi acaba rahatsız? Halbuki biz hâlâ olayın etkisi altındayız. Can güvenliğimizden endişeleniyoruz. 20 Ekim’den bu yana çocuklarım da ben de doğru dürüst uyuyamadık. Geceleri hep nöbetleşerek uyuyoruz. Vatanımıza gerçekten sunduğu destekten dolayı müteşekkiriz fakat Alman makamlarının da can güvenliğimizle daha yakından ilgilenmesini istiyoruz.”

Sonraki Haber