Soros’un yeni hedefi: Hindistan

Turuncu devrim finansörü Soros, Münih Güvenlik Konferansı’nda yaptığı konuşmada rejim değişikliği için yeni hedefinin Hindistan olduğunu ilan etti. Modi’yi hedef alan Soros, ülkenin Rusya’yla işbirliğine işaret etti. İktidar partisi, Modi’nin ‘emperyalist yıkıcılığa boyun eğmeyeceğini’ açıkladı

ABD’li finans spekülatörü George Soros, 59. Münih Güvenlik Konferansı’nda Hindistan Başbakanı Narendra Modi’yi hedef alan bir konuşma yaptı. Ülkenin en zengin holdinglerinden Adani Grup’la ilgili yolsuzluk iddialarının arkasında duran Soros, Modi’nin bu grupla ilişkisi nedeniyle “hesap vermek zorunda kalacağını ve bu sayede Hindistan’da demokrasinin canlanacağını” ileri sürdü. Modi’nin partisi BJP ise Soros’u “Hint demokrasisine suikast girişiminde bulunmakla”, Kongre’deki ana muhalefeti ise “suç ortaklığıyla” itham etti.

ADANİ ÜZERİNDEN MODİ’YE VURDULAR

ABD’li yatırım araştırma şirketi Hinderburg, dünya zenginleri arasında yer alan Hint iş adamı Gautam Adani’nin holding grubunu “uzun yıllardır manipülasyon ve dolandırıcılık yapmakla” suçlayan bir rapor yayımladı. Adani Grup, 5 gün sonra verilen 413 sayfalık resmi yanıtta, söz konusu suçlamaların “şirketlerine yönelik bir saldırı değil, topyekun Hindistan’a, büyüme hikayesine ve emellerine yönelik hesaplanmış bir saldırı” olduğu ifadeleri yer aldı. Şirketin hisse senedi kayıpları 120 milyar doların üzerine çıktı.

Modi’nin destekçisi olarak bilinen sermaye grubuyla ilgili suçlamalar, Batı medyasında Modi’yi hedef alan bir kampanyaya çevrilmişti. Bu gerilimin son halkası olarak Hindistan hükümeti, Modi karşıtı belgesel yayımlayan BBC’nin ofisine baskın yaparak vergi kaçırdığını tespit etti. Dünyanın her yerinde CIA’nın tertiplediği renkli devrimlerin finansörü olan spekülatör milyarder George Soros, Münih konuşmasıyla konuya müdahil oldu.

RENKLİ DEVRİM İŞARETİ VERDİ

Soros, konuşmasında Modi ile Adani’yi “kaderleri iç içe geçmiş yakın müttefikler” olarak tarif etti. “Adani şirketlerinin hisse senetlerinin iskambilden ev gibi çöktüğünü ve borsadan fon toplama çabalarının hüsranla sonuçlandığını” söyleyen Soros, Modi’nin “parlamentonun yönelteceği sorulardan kaçsa bile yabancı yatırımcılara yanıt vermek zorunda kalacağını” ileri sürdü. Söz konusu yolsuzluk suçlamalarının “Modi’nin Hindistan federal hükümetini sıkan yumruğunu önemli ölçüde zayıflatacağını ve çok ihtiyaç duyulan kurumsal reformları zorlamak için kapıyı açacağını” iddia eden Soros, “Naif olabilirim, ancak Hindistan’da demokratik bir canlanma bekliyorum.” şeklinde konuştu.

BAKLAYI AĞZINDAN ÇIKARDI

Turuncu devrim finansmanı için Açık Toplum Vakıflarını kuran Macar asıllı Amerikalı spekülatör, konuşmasının bir yerinde ABD’nin Modi’yi hedef almasının arkasında yatan esas sebebi de açık etti. Modi’nin “demokrat olmadığını” söyleyen Soros, dünya çapında “(otokrat ve demokrat) iki yönetim sisteminin küresel hakimiyet için savaştığını” ifade etti.

“Hindistan, ilginç bir demokrasi örneği. Başbakan Modi, hem açık hem de kapalı toplumlarla yakın ilişkiler sürdürüyor.” diyen Soros, “Hindistan, (Avustralya, ABD ve Japonya ile birlikte) Quad’ın bir üyesi, ama aynı zamanda Rusya’dan çok büyük indirimle çok fazla petrol alıyor ve bunun üzerinden çok para kazanıyor.” şeklinde konuştu.

Hindistan, uzun süredir Atlantik basını tarafından Rusya’ya yönelik yaptırımları delmekle, ticaret hacmini arttırıp Rus ekonomisine destek olmakla ve savunma alanında yaptığı işbirliğiyle Batı’dan uzaklaşmakla suçlanıyor.

‘HİNT DEMOKRASİSİNİ YIKMA GİRİŞİMİ’

Modi hükümetinin Kadın ve Çocuk Kalkınması Bakanı ve Azınlık İşleri Bakanı Smriti Irani, Soros’un “İngiltere Merkez Bankası’nı çökerten adam” ve “ekonomik savaş suçlusu” olarak tanımlandığını belirterek “Pek çok ülkeye karşı bahis oynayan Soros, artık Hindistan demokrasisini yıkma girişiminde bulunduğunu da beyan etti.” dedi.

Soros’un bu açıklamalarıyla “rejim değişikliği hedeflediğini” belirten Irani, bu sayede “kendisine itaat eden insanları başa geçirmek istediğini” söyledi.

Vladimir Putin - Narendra Modi

HÜKÜMETİ YIKMAYA 1 MİLYAR DOLAR AYIRDI

“Özellikle Başbakan Modi gibi liderleri hedef almak için 1 milyar doları aşan finansman ayırdığını açıklamasıyla birlikte durum fazlasıyla aşikâr.” diyen Irani, “Bu güçlere Başbakan Modi’nin boyun eğmeyeceğini bildirmeliyiz.” dedi. “Hindistanlılar, daha önce iç işlerimize karışmaya çalışan bu tür dış güçleri yendikleri gibi bunu da yenecekler.” ifadesini kullandı.

Hindistan’daki tüm siyasi güçler için Soros’un “emperyalist niyetlerini ortaya çıkarma zamanı” olduğunu söyleyen Irani, “Modi’ye saldırdığı için Soros’u destekleyebilecek her siyasi örgütün Hintli seçmenin önünde ifşa olacağını” söyledi.

‘DEMOKRASİYİ BATILILAR TANIMLAYAMAZ’

Hindistan Dışişleri Bakanı Subrahmanyam Jaishankar da Soros’un yorumlarının tipik bir “Avrupa-Atlantik görüşü” olduğunu söyledi. Jaishankar, dünya dengeleri yeniden oluşurken demokrasinin tek yanlı bir şekilde Batılı değerlerle tanımlanmasını da tartışmaya açmak gerektiğini dile getirdi. Soros’un açıklamalarının Hint hükümetini endişelendirmediğini söyleyen Jaishankar, “Bu gibi insanlar kendi istedikleri kişi kazanırsa seçimin iyi olduğunu, istemedikleri biri kazanırsa demokrasinin kusurlu olduğunu söylerler.” dedi. “Sömürgecilikten geçmiş bir ülkeyiz, dışarıdan müdahale olduğunda neler olabileceğinin tehlikelerini biliyoruz.” diye ekledi.

SOROSÇU MUHALEFETİ TOPA TUTTULAR

ABD’nin suçlaması, muhalefet partileri eliyle Hindistan parlamentosunun gündemine getirildi ve yargıya taşındı. Ana muhalefetteki Kongre Partisi’nin önde gelen isimlerinden Praveen Chakravarty’nin Soros’un sosyal medya mesajını paylaşması, Modi’nin partisi BJP’den tepki topladı. BJP Ulusal Sözcüsü Shehzad Poonawalla, “Kongre lideri Rahul Gandhi’ye yakın Chakravarty’nin Soros’un kasıtlı ve emperyalist gündeminin propagandasını yaptığını” söyledi. “Böylelikle Kongre, Hint demokrasisini istikrarsızlaştırmayı ve şeytanlaştırmayı amaçlayan Soros’un sinsi gündemini dayatma ve pazarlamanın aracı haline gelmiştir.” şeklinde konuştu.

İRANLI VE UYGUR YIKICILAR DA KONFERANSTA AĞIRLANDI

Dolkun İsa (arka soldan ikinci), Nancy Pelosi ve Sanna Marin’in arkasında.

Münih Güvenlik Konferansı’nda CIA destekli İranlı muhalifler ve Uygur ayrılıkçıları üst düzey ağırlandı.

Toplantının “Kadın, Yaşam, Özgürlük” başlıklı oturumunda İran’da yaşanan Mehsa Emini olayları da ele alındı. İran’ın son Şahı Muhammed Rıza Pehlevi’nin oğlu Rıza Pehlevi, CIA ile sıkı işbirliğiyle gündeme gelen Mesih Alinejad ve CFR üyesi Nazanin Boniadi gibi isimler yer aldı. İran’a yönelik baskının daha da artırılması ve İran Devrim Muhafızları Ordusu’nun ‘terör örgütü’ listesine alınmasının istendiği oturumun aralarında Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen gibi isimler Alinejad ile dikkat çeken görüşmeler yaptı.

İsa (ortada), NED Başkanı Damon Wilson ile birlikte basın toplantısı yaptı.

NED’LE BASIN TOPLANTISI

CIA’nın taşeronu Ulusal Demokrasi Vakfı’nın (NED) her yıl yüzbinlerce dolar fon akıttığı Sözde Dünya Uygur Kurultayı Başkanı Dolkun İsa da “Uygur diasporası temsilcisi” sıfatıyla toplantıda yer aldı.

İsa, konferans logosu önünde bir de “Çin’in Ulusaşırı Baskısı ve Gözetimi: Küresel Güvenliğe Bir Tehdit” başlıklı basın toplantısı yaptı ve Çin’i “Uygur soykırımıyla” suçladı. 2019 yılında NED’den Demokrasi Ödülü alan İsa’ya NED Başkanı Damon M. Wilson ve İnsan Hakları İzleme Örgütü Başkanı Tirana Hassan eşlik etti.

İsa, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak’la görüştüğünü ve Sunak’ın Uygur meselesine desteğini yinelediğini duyurdu.

CIA tarafından desteklenen İranlı muhalifler özel oturumda bir araya geldi.
Sonraki Haber