Soru hırsızlığı mı kaos planı mı?

30-31 Ağustos 2022 günü KPSS yapıldı. Yaklaşık bir buçuk milyon genç girdi bu sınava. Sınav demek, umut demek… Yeni bir işin, yeni bir yaşamın umudu…

Ankara Emniyet Müdürlüğü Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Yediiklim Yayınları'na ait Kızılay ve Ostim'deki iki adreste arama başlattı.

İşsizliğin çığ gibi büyüdüğü ülkemizde işe girmek, olağanüstü zor bir durum. Adam kayırmak söz konusu. Bunun için yazılı sınavlar, kayırılanların işe girmesine yetmediği için bir de sözlü sınav çıktı. Sözlü sınavlardan yetenekli, bilgili kişiler değil de iktidar partisinin yandaşları seçilmekte.

Yalnızca devlet kurumlarında mı adam kayırma var? Her yerde… Muhalefet partileri adam kayırma işini eleştirseler de yönettikleri belediyelerde aynı yolu uygulamaktalar işe alımlarında. Bu nedenledir yapılan sormacalarda kararsız seçmenlerin birinci parti çıkması rastlantı değil. Sistem kokuşmakta. Bunu da halk fark etmekte. Bu nedenle adaletli bir sınav sisteminin olması için devrimci çözümler gerekli.

AKILLARDAKİ İKİ SORU

2010’da KPSS’de sorular çalındı. Ne yazık ki derinlemesine bir soruşturma yapılıp bu hırsızlık olayı tam olarak ortaya çıkarılamadı. Ülkemizde yapılan her sınavda olduğu gibi KPSS’de de soruları çalanlar, FETÖ’cülerdi. Yıllardır bu işi açıkça yapmaktaydılar. 2011’de, şifreleme yoluyla YGS’de kopya çekildi. Milyonlarca gencin emeği çalındı. ABD’ci 12 Eylül darbesinden sonra sistemli bir biçimde soru hırsızlığı yaptı ABD Gladyosu FETÖ. Bu yolla devlet kurumlarının neredeyse hepsini ele geçirdi.

2 Temmuz 2022 Salı günü, hafta sonu yapılan KPSS’de sabotaj ortaya çıktı. Bu, nasıl oldu? KPSS’de sorulan yirmi soru, daha önce basılıp yayımlanan bir yayınevinin kitapçığındaki sorularla benzer. Burada özgün sorular dışarıya sızdırılmamış, yani çalınmamış. Kopyala, yapıştır yöntemiyle basılı bir yayının soruları, sınav kitapçığına konmuş. Bu durumda, iki nokta uslara takılmakta.

Birincisi: Soruları hazırlayan kişiler, alanlarında yetkin değiller. Bu nedenle soru çalıyorlar piyasadan.

İkincisi ise: Soruları hazırlamakla görevlendirilen kişiler, söz konusu yayınevinden parasal çıkar sağladıkları için onların sorularını sordular. Bu kitapçıklardan soru çözüp sınava hazırlananlara böylece kopya verilmiş oldu.

Yukarıdaki iki olasılık da çok sıradan bir düşünüşün ürünü. Bu nedenle bunların olma olasılığı binde bir bile değil.

BIDEN'CI SABOTAJ

Soruları KPSS soru kitapçığına koyanlar, bu işin kısa sürede anlaşılacağını bilmekteydiler. Belki de bu durumun ortaya çıkması için bazılarının kulağına fısıldamışlardır bile bu yolsuzluğu. Amaç, Türkiye’de kargaşa çıkarmak. Bu yolla hem hükümete hem de devlete karşı güveni sarsmak. Bu, Biden’ın “Kaos Planı” doğrultusunda yapılmış bir işe benzemekte; FETÖ’nün tipik soru hırsızlıklarına bezememekte.

Birçok üniversitede FETÖ: “Ben, buradayım!” diye bağırmakta. Atamalarda dinsel referansların olması FETÖ’cülerin saklanmasına yol açmakta. Böylece FETÖ’cüler dinidar görünerek kolaylıkla istedikleri koltuklara oturabilmekteler. Koltukları ele geçiren FETÖ’cüler, ABD ajanlığının gerektirdiği her görevi yapmaktalar. Üniversitelerdeki atamalarda liyakat rafa kaldırılınca kötü niyetli kişiler, siyasetçilere yakın durarak istedikleri görevlere gelmekteler.

FETÖ ile savaşım, yalnızca iktidar partisinin işi değil. Bu konuda muhalefet partileri de gereğini yapmalı ve bu savaşıma katılmalı. FETÖ’yle savaşımı sulandırmak, bir muhalefet görevi olmasa gerek. FETÖ’den destek alarak hükümeti devirme anlayışı ülkemize ihanettir. Bu nedenle Atatürk’ün kurduğu devletimizi savunmak, hepimizin görevi. Devletin geleceği söz konusu olduğunda ulusça birlik olmalı.

Z KUŞAĞINI 'KAŞIYORLAR'

KPSS’ye girenler, Biden’cıların tanımıyla Z kuşağı. Bu gençler, “kaos planı” ile sokaklara dökülmek istenmekte. Sosyal medyada günlerdir FETÖ’cülerin ülkemizde kargaşa çıkarmak için kışkırtma yaptıklarına tanığız. Zaten Biden’cılar da umudunu Z kuşağına bağlamış değiller mi?

KPSS sabotajında soruşturma derinleştirilmeli. Soru hazırlayanlar ve ÖSYM’de görevli her düzeydeki yöneticiler iyi araştırılmalı. Bu kişilerin FETÖ bağlantılar varsa ortaya çıkarılmalı. Ayrıca adı geçen yayınevinin sahiplerinin ilişkileri üzerinde durulmalı. Devlet kurumlarından aldıkları ihaleler, bankalardan kullandıkları krediler varsa üzerinde durulmalı. AKP iktidarı, hangi nedenle olursa olsun FETÖ’nün üstüne gitmekte kararsızlık göstermemeli. FETÖ’nün boşluğunu başka tarikat ve cemaatlerle doldurmamalı.

Biden’ın “Kaos Planı” doğrultusunda önümüzdeki günlerde benzer sabotajlara hazır olalım. ABD-FETÖ sokaklarımızı karıştırmak, devletimize güveni azaltmak için akıl almaz eylemleri ortaya koyacaklar. “Bakın tuz koktu. Devlet bitti.” sözünü halkımıza söyletmektir asıl amaçları.

Sonraki Haber