Sosyal medya cezası haksız bulundu

Anayasa Mahkemesi, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım nedeniyle kınama cezası ile cezalandırılan öğretmenin bireysel başvurusunu kabul ederek hak ihlali kararı verdi.

Türk Eğitim-Sen'e kayıtlı olan bir kamu görevlisi, ikamet ettiği lojmanı kendisine tanınan yasal süreyi aşarak tahliye etmesi nedeniyle İl Disiplin Kuruluna sevk edildi. Bir lisede öğretmen olarak görev yapan Türk Eğitim-Sen Adana 2 No'lu Şube Yönetim Kurulu üyesi Hüseyin Ömer Volkan Çiçek de sendika temsilcisi sıfatıyla kurulun anılan toplantısına katıldı. Toplantı sona erdikten sonra Çiçek, şahsi sosyal medya hesabından konu ile ilgili, "İl Disiplin Kurulu toplantısında bulunan vali yardımcısı, Adana İl Milli Eğitim Müdürü ve iki kurum müdürü, ilçe müdürlüğünde hizmetlinin lojmandan geç çıkması nedeniyle aldığı kınama cezasının verilmesi yönünde görüş bildirdiler. Aziz milletimizin nasıl yönetildiğini görün, bilin ve takdiri siz verin diye bir il müdürünün personelini harcaması değil sahip çıkması gerektiğini anlattık" paylaşımda bulundu. Çiçek hakkında, yapmış olduğu bu paylaşım ve başka iddialar nedeniyle disiplin soruşturması açıldı. Yapılan soruşturma sonucunda anılan paylaşım nedeniyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125. maddesi uyarınca Çiçek'in kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verildi. Çiçek, söz konusu idari işlemin iptali istemiyle idare mahkemesinde dava açtı. İdare mahkemesi idari işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşarak davanın reddine karar verdi. Çiçek'in itirazı üzerine dosyayı inceleyen Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi kararın onanmasına karar verdi. Karar düzeltme talebi aynı daire tarafından reddedilen Çiçek, Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuruda bulundu. Başvuruyu inceleyen Anayasa Mahkemesi İkinci Bölümü, ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar verdi.

KARARIN GEREKÇESİ

Anayasa Mahkemesi kararının gerekçesinde, "Kamu görevlilerinin sahip oldukları statüden kaynaklanan bazı sınırlamalara tabi olmaları ifade özgürlüğü gibi temel bir özgürlüğü kamu görevlisi olma adına peşinen feda etmeleri gerektiği anlamına gelmemelidir. Bu nedenle bir kamu görevlisi, dengeli olmak, yürüttüğü kamu görevi bakımından tarafsızlığına gölge düşürmemek ve görevini aksatmamak kaydıyla ifade özgürlüğünü kullanarak eleştiride bulunabilir. Somut olayda da başvurucunun sosyal medya hesabından paylaştığı ifadelerin kamu görevlisi statüsünden kaynaklanan ödev ve sorumluluklarına aykırı ve tarafsızlığına gölge düşürecek nitelikte olmadığı, yöneticisi olduğu sendikanın bir üyesi ile ilgili olarak gerçekleştirilen toplantıya ilişkin görüşlerini yansıtan, ifade özgürlüğü korumasından yararlanması gereken ifadeler olduğu kanaatine varılmıştır" denildi.

Sonraki Haber