Sosyal medyada kurulan mahkemenin kurbanı çocuklar
Elmalı davası kamuoyunu ve sanal alemi en çok meşgul eden konulardan oldu. Sosyal medya üzerinden kurulan, herkesin ortak öfkesi sonucu oluşturulan "mahkeme" öz annenin, üvey babanın, öz babanın ve babaannenin kan davasına dönüştü.
Annenin birbiri ardına attığı tivitler, babaanne ve babanın TV kanallarında verdiği demeçler … Saadet Öğretmen Çocuk İstismarı ile Mücadele Derneği (UCİM)’in amblemi yanında çocukların çizimleri sosyal medyada aktı.
Baba ne kadar iyi bir baba olduğunu anlatmaya çalıştı. Anne kendini aklamak, kayınvalidesini suçlamak için sayısız tivit attı. Sadece mahkemede olması gereken belgeler ortalığa saçıldı. İsimler ve konunun mahremiyeti deşifre edildi... Yetişkinlerin öç alma çabaları iki küçük çocuğu daha fazla istismar etti.
Profesyonel meslek elemanlarının saygınlığı itibarsızlaştırılıyor. Topluca yapılan bu nefret ayinini çocukların görmeyip, işitmiyor olmalarını diliyoruz. İddiası "Çocuk İstismarı ile Mücadele" olan dernek vb kurumları konuya karşı duyarlı olmaya davet ediyoruz. Bu konu, hiç kimsenin kendini tanıtma malzemesi olamayacak kadar hassastır ve bir o kadar da gizlilikle yürütülmesi gerekir. Çocukların devlet koruması altında olması memnuniyet verici.
Sözümüzü; Aziz Nesin'in yazdığı bir şiirle noktalayalım.
“Öyle bir ağlasam, öyle bir ağlasam ki çocuklar size hiç gözyaşı kalmasa...”