Soykırım yalanına karşı AİHM zaferi: Avrupa’daki Türk gücü de mücadeleye katıldı

Ermeni Soykırımı iddialarını reddettikleri gerekçesiyle İsviçre'de yargılanan Ali Mercan, Hasan Kemahlı ve Ethem Kayalı da davadan zaferle çıktı. Ermeni Soykırımı yalanı ile ilgili olarak Doğu Perinçek’in AİHM’de kazandığı dava içtihat oldu. Mahkeme 28 Kasım 2017’de İsviçre’yi haksız buldu. Ali Mercan ve Hasan Kemahlı Soykırım yalanına karşı kazanılan zaferi Aydınlık Avrupa’ya açıkladı

Türkiye ve dünya kamuoyuna yayıldığı gibi Ermeni Soykırımı yalanına karşı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde üç kez üst üste kazanılan davalarla iddialar tarihin çöplüğüne atıldı. Doğu Perinçek-İsviçre davasında iki kere, son olarak da Ali Mercan, Hasan Kemahlı, Ethem Kayalı-İsviçre davasında zafer kazanılarak karar iyice perçinlenmiştir.

Bu mücadele elbette Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in dirayetli önderliği, KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı ve Türk milleti öncülerinin vatandaşların önüne düşerek harekete geçmeleriyle başarılmıştır. Bu arada vatanına bağlı Avrupa Türk gücü de soykırım yalanına karşı binlerle ayağa kalktı, mücadeleye katıldı.

Soykırım yalanı, Türk milletinin kopmaz bir parçası olan Avrupa’da yaşayan vatandaşlar için bir psikolojik savaş malzemesi ve Batı önünde boynunu eğmek zorunda bırakıldığı bir etkendi. Bu nedenle Avrupa’nın bütün ülkelerinde yaşayan vatandaşlarımız akın akın gelerek 2005 Lozan, 2006 Berlin ve yine 2006 Paris eylemlerine katıldılar. Hep bir ağızdan “Soykırım yapmadık vatan savunduk” diye haykırdılar.

Eylemlerin düzenlenmesi sürecinde Talat Paşa Komitesi şekillendi. Berlin’deki protesto eylemi Talat Paşa’nın 15 Mart 1921’de Solomon Tehliryan adlı bir Ermeni tedhişçi tarafından şehit edilmesinin yıl dönümünde gerçekleşti. Binlerce vatandaşımızın harekete geçirilmesi için 100’den fazla dernek çaba gösterdi. Bu dernekler içinde özellikle Türk işçi, öğrenci ve kültür dernekleri, Diyanet İşleri Temsilciliği, DİTİB Temsilcileri, Atatürkçü Düşünce Dernekleri, Batı’nın Türkiye karşıtı girişimlerini göğüslemek için kurulan koordinasyon kurulları gibi çok sayıda dernek ve kurum maddi, manevi katkıda bulunmuştur.

Üzülerek belirtelim, doğrudan Türkiye’ye ve Türk milletine karşı bu son derece önemli davada zamanın Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri bir destek sunmadıkları gibi küçümseyen, desteği engelleyen tavırlar almışlardır. Buna rağmen binlerce vatandaşımız Avrupa sokaklarını inletmişlerdir.

Bugün kapı gibi üç AİHM kararına rağmen uluslararası planda soykırım iddiaları için “arşivler açılsın” çağrıları yapılmaktadır. Bu tür tavırların amacı mücadelenin önderi ve mahkeme kararlarıyla haklı bir mücadelenin kazanıcısı olarak tarihe geçmiş olan Vatan Partisi’ni ve Genel Başkanı Dr. Doğu Perinçek’in rolünü gizlemek içindir. Benzer tutumlar Atatürkçülüğü benimseyen çevrelerde bile etkili olmuş ve Doğu Perinçek’in önderliği ve rolünü anmadan mücadele anlatılmıştır. Oysa dünyanın neresine giderseniz gidin, Perinçek’in Ermeni Soykırımı yalanını çürüterek AİHM’de zafer kazandığı bilinmektedir. Mücadeleyle elde ettiği mahkeme kararları Avrupa’daki hukuk fakültelerinde ders olarak okutulmaktadır.

AİHM kararlarına rağmen Avrupa ülkelerinde, Özellikle Almanya’da ders kitaplarında soykırım yalanlarına yer vermeye devam edilmektedir. Bu kalıntılar da mücadele yoluyla kaldırılacaktır. Lozan-Berlin-Paris, Talat Paşa Komitesi eylemleri bu konuda önemli bir tecrübe ve esin kaynağıdır.