SPD’nin adayı: Scholz

Almanya ilk kez mevcut başbakanın aday olmadığı bir genel seçime hazırlanıyor. İktidardaki Hristiyan Demokrat ve Hristiyan Sosyal Birlik Partilerinin adayı hala belirlenemedi. Sosyal Demokrat Parti ise çıkış yaparak Hamburg’un eski Büyükşehir Belediye Başkanı Scholz'u aday göstereceğini açıkladı

Almanya’da genel seçimlerin yapılmasına bir yıldan fazla zaman var. İktidardaki Hristiyan Demokrat ve Hristiyan Sosyal Birlik Partileri (CDU/CSU) başbakan adaylarını belirlemiş bile değil. Bilinen bir şey var ki, o da mevcut Başbakan Angela Merkel’in yeniden aday olmayacağı.

Almanya, Merkel’in yerine hangi ismin geleceğini konuşuyor. Son aylarda açıklanan anketlerde Yeşiller ikinci oluyor. Ana gündem ise koronavirüs salgını.

Bu süreçte beklenmedik bir çıkış, koalisyon ortağı Sosyal Demokrat Parti’den geldi. Önceki gün Berlin’de yapılan toplantıda Eş Genel Başkanlar Saskia Esken ve Norbert Walter-Borjans, parti yönetiminin ve Federal Meclis Grubunun, Başbakan Yardımcısı Olaf Scholz’un Başbakan Adayı olması üzerinde oybirliğiyle mutabık kaldıklarını açıkladılar.

SPD’DEKİ NEOLİBERAL POLİTİKALARIN MİMARI

Açıklamadan önce Scholz’un adaylığı konuşuluyordu, karar çok büyük bir sürpriz olmadı. Ancak Scholz’un daha Aralık ayına kadar Esken ve Walter-Borjans’a rakip genel başkan adayları arasında yer alması ve partinin liberal kanadından gelmesi, birçok soruyu da beraberinde getirdi.

SPD içerisinde uzun bir zamandır eksen tartışması yürüyor. Gerhard Schröder’in başbakanlığı zamanında başlatılan Hartz 4 işsizlik parası, özellikle Yeşiller ve Sol Parti’nin güçlenmesini sağladı. Hamburg’un eski Büyükşehir Belediye Başkanı olan Olaf Scholz, Schröder döneminin "kalıntısı” ve Hartz 4’ün mimarı olarak görülüyor. Halbuki SPD, daha Aralık ayındaki kongresinde, Hartz 4’ü kaldırma ve geleneksel Sosyal Demokrat çizgiye dönülmesi kararlarını almıştı. Bu yüzden Scholz’un adaylığının açıklanması, parti tabanında da tartışmaları beraberinde getirdi.

GENÇLİK KOLLARINDAN DESTEK

Eş Genel Başkan Saskia Esken, hafta sonu katıldığı bir televizyon programında SPD’nin başını çektiği, Yeşiller ve Sol Parti’den oluşan bir koalisyon hükümetini hedeflediklerini açıklamıştı. Basında Scholz’un bu çizgiyi savunamayacağı tartışılırken, parti içinden dikkat çeken destek, gençlik kollarından (Jusos) geldi. SPD içerisinde son yıllarda beliren programsızlığın ve tartışmaların en sert eleştiricisi olan Jusos Genel Başkanı ve SPD Genel Başkan Yardımcısı Kevin Kühnert, ertesi gün yaptığı açıklamada Aralık ayındaki kongrede alınan kararları hatırlattı. Kongrede kabul edilen birçok teklifin altında Scholz’un da imzasının bulunduğunu belirten Kühnert, Scholz’un koronavirüs salgını sürecindeki kriz yönetiminin baş aktörlerinden olduğunu hatırlattı. Scholz’un da partinin sosyal adaletçi çizgisini savunduğunu gösterdiğini belirten Kühnert, partilileri güven ve birlik içinde olmaya çağırdı.

HRİSTİYAN BİRLİK PARTİLERİ NE YAPACAK

SPD, Parlamento içindeki partiler arasında adayını açıklayan ilk parti oldu. Zamanlaması her ne kadar tartışılsa da Scholz’un adaylığı genel itibariyle destek görüyor. Scholz, Merkel’in denge siyasetinin devamı olarak görülüyor. Zaten SPD’nin stratejisi de Merkel destekçilerini kazanmaya yönelik. 2021 seçimleri Almanya’nın kuruluşundan bu yana ilk kez bir Başbakanın aday olmadığı bir seçim olacak. Şimdi gözler, Hristiyan Birlik Partilerinin ortak adayının kim olacağında. Hristiyan Demokrat Birlik Partisi’nin kongresini Aralık ayında yapması bekleniyor.

Sonraki Haber