Squid Game şiddeti kreşte korku yarattı

Momo, Mavi Balina derken son olarak Netflix’te yayınlanan Squid Game dizisinin yarattığı etki, kreşlere de ulaştı. Almanya’nın Bielefeld kentindeki bir kreşte çalışan eğitmenler, diziyi canlandıran çocukların adeta terör estirdiğini belirtiyor.

Çocukların başka çocukların boğazına bıçak dayamasına varan saldırganlık, eğitimcilerinin de gündeminde. Saldırgan içeriklere karşı velilere düşen sorumluluğu, Medya Pedagojisi Enstitüsü JFF’den Charlotte Horsch ile konuştuk.

LGBT propagandası ve kontrolsüz içerikleriyle tepkilere neden olan Netflix bugünlerde Squid Game dizisi ile gündemde. Çocuk oyunlarını şiddet dolu içeriklerle birleştiren Güney Kore yapımı dizinin yarattığı etki, çocuklara da ulaştı. Daha önce Belçika ve Almanya’da gündeme gelmesinin ardından son olarak Almanya’nın Bielefeld kentindeki bir kreşte çocukların dizide geçen sahneleri canlandırdıkları, yer yer birbirlerine şiddet uyguladıkları paylaşıldı. Bölgesel Neue Westfälische gazetesinde çıkan haberde 75 çocuğun gittiği kreşteki beş ve altı yaşlarındaki iki çocuğun başka çocuklara şiddet uyguladığı bildirildi. Squid Game’in yanı sıra Stephen King’in “O” filmine de eriştikleri ifade edilen haberde demeçlerine yer verilen 55 yaşındaki bir eğitmen, söz konusu çocukların başka çocukların kafalarına tuğla taşı attıklarını, gözlerine çomak soktuklarını ve hatta boğazlarına bıçak dayadıklarını aktardı. Başka bir eğitmen ise birçok çocuğun çoğu kez oyuncakları da çıkan çizgi film karakterlerinden de olumsuz etkilendiklerini ifade etti. Ninjago ve Batman’i örnek olarak gösteren eğitmen, çocuk oyunlarının içeriklerinin geçmişe göre değiştiğini, oyuncakları ellerinden alınan çocukların artık hızlıca asabileştiğini paylaştı.

İLGİ GÖSTERMEK YERİNE MEDYA DAYATILIYOR

Birçok ailede çocuklara gösterilen ilginin az olduğuna dikkat çeken eğitmen, şiddet eğilimlerinin evdeki sorunların yansıması olduğuna dikkat çekiyor. Kreşin eşgüdüm sorumlusu olan eğitmen, “Aklı böyle çalışan bir çocuk bunu bilinçli olarak yapmaz. Bu şekilde sadece iyi olmadığını ifade eder. Böyle bir çocuğun çok büyük sorunları var, tamamen bıkmış durumda ve kendisini daha farklı ifade edemiyor” tespitini yapıyor. Bu durumda velilerle konuştuklarını aktaran eğitmen, “velilerin gerekirse gençlik daireleriyle iletişime geçmelerini tavsiye ediyoruz. Aksi takdirde biz kendimiz haber veriyoruz” diyor.

Bielefeld’deki sorunun benzeri son haftalarda birçok okulda görülüyor. Bavyera Kriminal Dairesi’nin geçen yıl yaptığı bir açıklamada bazı ilkokul ve ortaokullarda Squid Game’i çağrıştıran kartvizitler bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Hamburg yakınlarındaki Pinneberg kentinde ise çocukların birbirlerini ölümle tehdit ettikleri ifade edildi.

MEDYA TÜKETİMİ PSİKOLOJİK SORUNLARI ARTIRIYOR

Konuyla ilgili ebeveynlere düşen görevleri Medya Pedagojisi Enstitüsü JFF’den Charlotte Horsch aktardı. Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtlayan Horsch, son yıllarda “Momo” ve “Mavi Balina” gibi oyunlarının da çocuklarda olumsuz etkiler yarattığını hatırlattı. Squid Game dizisine dair birçok eğitim tesisinden sahneleri canlandıran çocuklar arasında saldırgan davranışların sergilendiğini paylaşan Horsch, buna rağmen dizi ve filmlerdeki içeriklerin çocuklara olan etkilerinin çok sayıda etkene bağlı olduğunu ifade etti. Sosyal ortamın önemine dikkat çeken Horsch, “Aile içinde, arkadaşlıklarda, okulda bireyler birbirlerine nasıl davranıyor? Medyanın artırıcı bir etkisi olduğuna yönelik bulgular çok sayıda var. Bu, özellikle gerçek hayatlarında haksızlığa uğrayan ya da şiddet ve zorbalığa maruz kalan çocuklarda çok görülüyor. Böyle durumlarda çocukların medya, içeriklerindeki şüpheli karakterlerini ya da örnek aldıkları kişilerin saldırgan tutumlarını örnek alma tehlikesi doğuyor” diye konuştu.

İZLEMEYEN ÇOCUKLAR DA ETKİLENİYOR

Horsch, birçok çocuğun diziyi izlemeseler dahi diziyle sosyal medya uygulamaları üzerinden de temas etmiş olabileceklerine dikkat çekti ve ekledi: “Squid Game son aylarda çokça manşet oldu ve çocuklara da ulaştı. Tik Tok gibi sosyal medya uygulamalarında da Squid Game içerikleri paylaşıldı ya da canlandırıldı. Bu sayede çocukların ilgisi çekilmiş olabilir.” Özellikle çocukların güncel hayatında da bulabilecekleri oyunları dizide bulabildiklerini belirten Horsch, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bilgisayar oyunlarını andıran estetik ve buralarda da bilinen çocuk oyunlarından yola çıkan dizi, çocukların izlemesine uygun olmasa da çok sayıda bağlantı noktasına sahip. Canlandırmak bu kapsamda bir işleme yöntemi ya da dizinin büyüleyici etkisi de olabilir. Bazı çocukların diziyi izlemeseler bile canlandırdıkları da oldu. Burada önemli olan bazı şeylere dikkat etmek; Tam olarak ne oynanıyor? İzlenenler oyunlarda işleniyor mu? Yoksa şiddet eylemleri uygulanıyor? Bu durumda pedagojik uzmanlar ve veliler müdahale etmeli, sorular sormalı ve gereken önlemleri almalı.”

‘SALDIRGANLIK, ÖFKE VE BIKKINLIĞA İŞARET’

Çocukların davranışlarının başka sorunlara da işaret olabileceğini yineleyen Horsch, “Saldırgan davranış çoğu kez çocukların öfke ve bıkkınlıklarıyla nasıl baş etmesi gerektiğini bilmemesine işaret oluyor” dedi. Bu durumda ebeveynlere önemli görevler düştüğünü belirten Horsch, “Meydana gelmesi durumunda veliler mutlaka müdahale etmeli ve çocuklarına sınırlar koymalı. Uzun vadede çocuğun bıkkınlığının sebeplerini de tespit edip çocukla bu konu hakkında konuşmak da önemli. Öğretmen ya da sosyal danışmanlardan bu konuda destek almak iyi bir yardım olabilir. Daha ağır durumlarda bir terapi de yardımcı olabilir” tavsiyelerini sundu.

Horsch ayrıca çocukların medya ile temasının denetlenmesinin önemini de vurguladı. “Medya konusunda ise tüm çocuklarda kendilerini yoran içeriklerle temas etmemelerine dikkat etmeli. Bunun için medya sağlayıcıların güvenlik ayarlarını çalıştırmak ve çocukların kullanımlarını denetlemek önemli” diyen Horsch, velilere uygun içerikler konusunda tavsiyeler sunan sitelerin olduğuna işaret etti. Kendisinin de flimmo.de sitesinin editörlüğünde görev aldığını paylaşan Horsch,“Uygun içeriklerin seçilmesi ve güvenlik ayarlarının yapılması açısından flimmo.de sitesi iyi bir danışman. Çocukların buna rağmen korku dolu veya yoran film ya da dizi izlemeleri durumunda ise velilerin kendilerini teselli etmeleri ve izlenenleri sınıflandırmada yardımcı olmaları önemli” diye konuştu.

Sonraki Haber