'STK'lar sorumluluk alsın yeme içme sektörü açılsın'

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) Başkanı İbrahim Burkay, salgın döneminde dezavantajlı duruma düşen turizm, sigorta, otelcilik ve yeme içme sektörlerinde sıkıntıların olduğunu söyledi.

Burkay, aşılar sayesinde tedbirlerin mart ayıyla birlikte hafifleyebileceğinin gündeme geldiğini ancak bir yıllık bir sürecin geride kaldığını, özellikle kasımdan bu yana en önemli konunun artık küçük esnafın kredi ile dönemez hale gelmesi olduğunu ifade etti. “Küçük esnafın artık ucuz faizli krediye ihtiyacı yok. Zaten çarklar dönmüyor, durmuş. Yüzde 60 ile çalışan bir işletmenin gelirleri yüzde 30-35'i düşünce bunun uzun vadeli kredi ile çalışmasını sağlayabilriz ama tamemen geliri bitmişse artık bunun için hibe kredi, borç oluşturmayacak mekanizmalar lazım” diyen Burkay, kira yardımı, mücbir sebep, ciro yardımı gibi destekleirn devreye alındığını ama Hazine'nin doğrudan destekleri artırması gerektiğini söyledi. 2021 bütçesi oluşturulurken taleplerini ilettiklerini anlatan BTSO Başkanı, “Arzu ettiğimiz gibi olmadı ama nasıl ki belli tedbirler kapsamında belli merkezler çalışabiliyor. Hizmet, yeme içme de bu tedbirleri merkeze koyarak, sivil toplum kuruluşlarına da alması gereken sorumluluğu verelim, ama bu işletmelerin açılması lazım. Esnaf kesimi zor durumda. Taleplerimize inşallah hükümet geri dönüş yapar” ifadelerini kullandı.

SANAYİ OLMASIN DİYOR AMA İŞ İSTİYOR!

Ekonomi Gazetecileri Derneği'nin düzenlediği sohbet toplantısına katılan Başkan Burkay, Bursa yüzölçümünün binde 8’inin sanayi yatırımlarına ayrıldığını, oysa aynı oranın Almanya’da yüzde 3 olduğunu hatırlatarak, gelirinin yüzde 46’sını yüzde bir dahi yer kaplamayan sanayiden elde eden Bursa’da “Bu kadar sanayileşme yeter” diyenleri anlamakta güçlük çektiğini söyledi. “Eğer hedefimiz 10 büyük ekonomiyse topraklarımızın en az yüzde 3’lük bölümünü sanayiye tahsis etmek zorundayız” diyen Burkay, şunları söyledi: “Toplantıda 'sanayi yeter' diyen bir üyemiz daha sonra gelip 'bizim yeğen mühendisliği bitirdi iş bulalım' diyor. 50 yaşın üstündekileri kendin balıkçı köyüne atmak isteyebilir ama siz kurumun başında iseniz sizin orada bireysel tercihleriniz olamaz. Kalkınma istiyorsanız... Ha dersen ki ormanları, tarım alanlarını koruyacaksın, arkeoloji alanlarını koruyacaksın, karbon salımınına dikkat edeceksin. Evet kardeşim.”

MÜHENDİS AMA AVM'DE ÇALIŞIYOR!

Türkiye'nin artık fakirlikten kurtulmak isteyen bir ülke değil zengin olmak isteyen bir ülke olduğunu, bunun için de iş yapış şekillerimizi değiştirmemiz gerektiğini dile getiren Burkay, “Girişimcilerimizi destekleyecek fonlar lazım. Dünyada kâr realizasyonundan değer realizasyonuna geçiş var. 20-30 yıla yatırım yapan şirketler var. Karlılığı değil verileri satıyorlar. Bizde endüstri markaları var ama tüketici markaları oluşturamadık. Dört yıllık mühendislik bitirmiş çocuk ama AVM'de çalışıyor. Sanayide iş mi yok, diyorsun 'burada sosyalleşiyorum' diyor. Sosyal anlamda bizim gençlerde farkındalığını güçlendirmemiz lazım. Aksi halde nitelikli insan kaynağı ile ilgili sorunların bitmesi mümkün değil” ifadelerini kullandı.

Sonraki Haber