Stockholm sendromu veya NATO’yla aldatmak

 TBMM 'demokratik' bir oylama yaptı. İsveç’in NATO’ya katılabilmesi için verilen kanun teklifi oylamasına 600 milletvekilinden 346’sı katıldı. Teklif AKP, CHP ve MHP’li 287 oyla kabul edilerek yasalaştı.

TBMM “demokratik” bir oylama yaptı. İsveç’in NATO’ya katılabilmesi için verilen kanun teklifi oylamasına 600 milletvekilinden 346’sı katıldı. Teklif AKP, CHP ve MHP’li 287 oyla kabul edilerek yasalaştı. 55 milletvekili teklife "ret", 4 milletvekili "çekimser" oy kullandı. Diğer bir deyişle “Evet”çiler TBMM milletvekillerinin yarıdan bir fazlasına (301) bile ulaşamadı. 254 milletvekili de “Ne şiş yansın ne kebap”, “sükût ikrardan gelir” dedi. Baba iktidarla ana muhalefet, yanlarına uslu çocuğu aldılar ve kolayca sonuca ulaştılar. Diğerleri de arkalarından su döktü.

SIRADA MACARİSTAN VAR

İsveç’in üyeliğine az kaldı. Şimdi Macaristan parlamentosu “demokratik” bir şekilde oylama (onaylama) yapacak. İsveç’te, NATO’ya üye olabilmek için, anayasa uyarınca iki ayrı seçimle gelmiş iki parlamento kararı gerekiyor. Almıyorlar. Halk oylamasına gitmeleri gerek. Gitmiyorlar. Bu durumda anayasa değişikliği gerek. Yapacaklar. Savunma Bakanlığından bir “soruşturma ekibi” oluşturmaları gerekiyordu. Oluşturdular... Şipşak... Tek kişilik. Sonuç raporu açıklanmıyor. Devlet güvenliği nedeniyle gizli... Oldu da bitti maşallah! “Sevsinler sizin demokrasinizi” diyeceğim ya... Sevmesinler sorgusuz, sualsiz, şartsız, koşulsuz... Sevmesinler İsveç demokrasisini; ilk fırsatta aldatılırlar...

İSKANDİNAVYA NATO İMPARATORLUĞUNA KATILDI

ABD İsveç’i tek kurşun atmadan teslim alıyor, tüm İskandinavya’yı NATO imparatorluğuna katıyor. Nasıl başardı? Aldatarak... Önce Sovyetler Birliği korkusuyla... Sovyetler Birliği artık yok. Varşova Paktı da yok. NATO bunlara karşı kurulmuştu. Olsun. Şimdi Rusya var! Çin var! Onlarla korkutuyorlar. Hatta kışkırtıyorlar. Perşembe günü (25 Ocak 2024) İsveç Devlet Televizyonu NATO’nun denizaltı güçlerinin komutanı ABD Amirali Thomas Wall ile bir röportaj yaptı. Thomas Wall Baltık Denizi’ndeki denizaltı manevralarının hedefinde Rusya ve Çin’in olduğunu söyledi. Yanlış okumadınız. Yalnız Rusya’ya değil; aynı zamanda Çin’e karşı! Baltık Denizi nere Çin nere! İsveç kamuoyu bu kadar aptal mı? Sanırım aptallaştırıldı. Amerikalı general ayrıca Baltık’taki manevralarda daha saldırgan olmaları gerektiğini açıkladı. İsveç Televizyonu ise generalin saldırganlığını törpülemeye çalıştı. NATO’ya “Försvarsalliansen NATO” Yani “Savunma İttifakı NATO” diyerek saldırganlığı maskelemeye çalıştı. (NATO’nun adı North Atlantic Treaty Organization. Yani Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü) Diğer basın organları da Rus düşmanlığı üzerinden NATO aldatmacası yapıyorlar. Kara propaganda, bilgi kirliliği, algı yaratma, yalan, dolan... Sanırsınız Ruslar yarın yıldırım harekâtıyla NATO’da olmayan tüm ülkeleri basacak, yakıp yıkacak, çoluk çocuk kılıçtan geçirecek, kızları, kadınları kaçırıp cariye yapacak; köle pazarlarında satacak.

EN BÜYÜK TEHDİT ‘RUSYA’

ABD bir zamanlar yeşil kuşakla İslam köktendinciliğini körüklüyor, en gerici örgütleri kuruyordu. Daha sonra “Arap Baharı”nı körükledi. Arkasından “Turuncu Devrim” icat etti. Liderleri şeytanlaştırıp kendi işbirlikçileri eliyle devirdi. Libya-Kaddafi, Irak-Saddam, Suriye-Esat, Ukrayna-Yanukoviç... Ve Viktor Yanukoviç’in yerine bir kukla getirip Ukrayna’yı da boyunduruk altına alması... Şimdi sırada Putin var. İsveç basını neredeyse hergün Putin’i şeytanlaştıran manşetler atıyor: “Ukrayna’ya yüz milyar verilmeli”, “Ukrayna’ya mühimmat, asker gönderilmeli”, “Putin önce Finlandiya’ya saldıracak”, “İsveç Putin’in tehditlerine karşı mühimmat üretimini arttırmalı”, “En büyük tehdit Rusya, Rusya herşeyi kullanmaya hazır…”

SOSYAL DEMOKRATLARIN ÖDÜ NEDEN KOPUYOR?

İsveç Başbakanı Ulf Kristersson tüm İsveç halkının NATO’ya girme konusunda görüş birliği içinde olduğunu söylüyor. Tüm partiler bir an önce İsveç’i NATO’nun kucağına atmaya çalışıyorlar. İsveç’in örnek tarafsızlık siyasetine ölümcül darbeyi vuran bugün iktidarda olan sağ iktidar değil; Yeni Nazi kökenli İsveç Demokratları da değil. İsveç’i ABD egemenliğine sokan İsveçli sosyal demokratlar. İsveç halkının tümünün NATO üyeliğinden yana olduğunu ilk öne süren eski sosyal demokrat Başbakan Magdalena Andersson idi. Ama halk oylamasından ödleri kopuyor. Bizimkiler gibi... Sosyaldemokratlar diğerlerinin hepsinden çok NATO’cu. Kürdistan kurulması için çalışma kararı almış tek İsveç partisi... (Bizim sosyal demokratlığa evirilen eski Atatürkçü CHP’nin İsveçli yoldaşlarının yolundan gitmesi şaşırtıcı mı?) Sosyal demokrat Aftonbladet gazetesinin başlıklarına bakın:

“Putin İsveç’e hâkim olmak istiyor”, “Rusya NATO’ya saldırmaya hazır”, “Rusya bu on yıl bitmeden NATO’ya saldıracak”, “Putin Finlandiya sınırını tehdit ediyor”, “Putin daha fazla savaş istiyor”, “Putin NATO İle savaş için silahlanıyor…” Bu arada Recep Tayyip Erdoğan da propagandadan nasibini alıyor: “Putin’in NATO içindeki adamı tehlikeli olmaya başladı!” Çare? NATO!

TÜRKİYE’NİN İÇİNE ÇEKİLDİĞİ BATAKLIK

ABD ve NATO gittiği her yerde batağa saplanıyor. Ukrayna’da da aynısı olacak. ABD ve NATO batarken yanındakileri ve İsveç’i de çekiyor. ABD’ciliğin, NATO’culuğun Türkiye’yi çektiği bataklık ortada. İsveç başkentinde gene katiline âşık olanların filmini izliyoruz. Adı, gene “Stockholm Sendromu.”

Sonraki Haber