Stratejik facia!
Çavuşoğlu Suriye'deki muhaliflerden oluşan heyeti 'meşru hükümet' olarak niteledi, birlikte fotoğraf paylaştı. Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 'Bu Türkiye'nin güvenliğine, iç politikasına, dış politikasına, ekonomisine karşı bir cinayettir.' dedi
Suriye ile temaslarda olumlu gelişmeler yaşanırken, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bir grup muhalifle görüştü. Sözde Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) Başkanlığına seçilen Salim el-Muslat, Suriye Müzakere Komisyonu Başkanı Annas Abdeh ve Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa'yla bir araya gelen Çavuşoğlu, görüşmeyi sosyal medya hesabında paylaştı. Çavuşoğlu “Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanlığına seçilen Salem Al-Meslet, Suriye Müzakere Komisyonu Başkanı Annas Abdeh ve Suriye Geçici Hükümeti Başbakanı Abdurrahman Mustafa'yla görüştük. Suriye halkının meşru temsilcisi olan Koalisyon'a ve Geçici Hükümet'e desteğimiz tam.” ifadelerini kullandı.
Çavuşoğlu'nun geçen gün özel bir televizyon kanalında yaptığı, “ABD'nin Suriye'nin özellikle kuzeydoğusundaki politikaları.; ayrılıkçı YPG/PKK'yı destekliyorlar. PKK konusunda rejimle de görüşlerimiz örtüşüyor.” açıklaması olumlu mesaj olarak algılanmıştı. Açıklamanın, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı Hakan Fidan ile Suriye Ulusal Güvenlik Başkanı Ali Memlük'ün bugünlerde bir görüşme yapacağı yönündeki iddiaların konuşulduğu dönemde gelmesi de dikkat çekmişti.
'ESASLI KARARLAR ALINMALI'
Çavuşoğlu'nun, ezici çoğunlukla yeniden Devlet Başkanı seçilen Beşar Esad'ın yerine muhalifleri meşru yönetim olarak gösteren sözleri tepki çekti. RS FM'de Ali Çağatay ile Seyir Hali yayınına konuk olan Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, Ak Parti iktidarının hatalarını sürdürdüğünü söyledi. Perinçek şöyle konuştu:
“Ak Parti ve MHP'nin Türkiye'de seçim kazanamayacağını görüyorum. Çok köktenci çok devrimci adımlar atmalı. Dış politikada da esaslı kararlar almalı. Karadeniz'de, Akdeniz'de, Suriye ve Irak'ın kuzeyinde... O şekilde bu süreci çevirebilir. Ama orada da doğru bir tavır görülmüyor. Mesela tam Türkiye ile Suriye görüşüyor, Suriye istihbaratının başı Memlük ile bizim MİT Başkanı Hakan Fidan görüşüyor. Suriye ile işbirliği yapacak. Ve sayın Dışişleri Bakanımız Suriye ile PKK'ya karşı mücadelede anlaştıklarını söylüyor. Ama dün (önceki gün) birdenbire bir uygulama görüyoruz. Dışişleri Bakanı, Suriyeli örgütlerle toplanıyor ve 'Ben Suriye'nin meşru güçleriyle toplantı yaptım.' diyor. Bu felaket bir şey. Her vatanseverin bunun karşısına çok kararlı bir şekilde dikilmesi lazım. Suriye'de meşru güç olarak oranın hükümeti dışında bazı örgütleri tanımlaması Türkiye'nin Dışişleri Bakanı'nın, bir faciadır. Bu Türkiye'nin güvenliğine, iç politikasına, dış politikasına, ekonomisine karşı bir cinayettir. Bunlara baktığımız zaman bu süreci geri çevirme eğilimi de görmüyoruz.”
'AKDENİZ'DE ANLAŞMA OLANAĞINI DİNAMİTLEDİLER'
Konuya ilişkin Aydınlık'a da konuşan Perinçek, Suriye ile ilişkilerin Türkiye'nin güvenlini nasıl etkilediğini anlattı. İktidarın Suriye politikasının Doğu Akdeniz siyaseti açısından da facia olduğunu belirten Perinçek şöyle sürdürdü:
“Çünkü Doğu Akdeniz'de Suriye Hükümeti ile deniz yetki alanları, Münhasır Ekonomik Bölge konusunda aynen Libya ile yaptığımız gibi bir sözleşme olanağı doğmuştu. Tayyip Erdoğan yönetimi bu olanağı da dinamitledi. Doğu Akdeniz'de ABD, İsrail, Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum Yönetimi ittifakına karşı Türkiye'yi zayıf duruma düşüren, mantıkla bağdaşmayan bir tavır alındı. Dünyada kimse onları meşru hükümet olarak kabul etmez. Birleşmiş Milletler'de meşru hükümet Beşar Esad hükümetidir. Türkiye'nin güvenliği ve ekonomisi açısından önemli ortaklar olan Rusya, İran, Irak, Çin bütün bu ülkeleri de karşıya iten, Türkiye'ye güveni sarsan stratejik bir facia ile karşı karşıyayız. Türkiye, ABD ve İsrail karşısında kendini yalnızlaştırıyor.
'İSRAİL'LE TAVIR ALMIŞ OLUYOR'
“Öte yandan Tayyip Erdoğan hükümetinin İsrail'e karşı yaptığı açıklamalar da değerini kaybediyor. İsrail'e karşı olan Suriye ile birlikte olur. Filistin'in yanında olan Suriye ile birlikte olur. Suriye, İsrail'in sürekli tehditleri ve saldırılarıyla karşı karşıya. Tayyip Erdoğan hükümeti de Suriye karşısında İsrail'le tavır almış oluyor. Bütün Arap dünyasını küstürüyor. Neresinden bakılsa stratejik facia.”
BÖLGE ÜLKELERİ ESAD'A YÖNELİYOR
ABD, Suriye Ordusu'nun ve halkın Beşar Esad liderliğindeki mücadelesine yenik düştü. Kara gücü PKK/PYD'nin işgal ettiği toprakları elinde tutmasına bile yardım etmekte zorlanıyor. Suriye savunmadan taarruz sürecine geçti. Dünya ülkeleri de ABD'nin Suriye'deki yenilgisinin farkında.
Son dönemde Batı Asya’da bölge ülkelerinden Suriye yönetimine ve Beşar Esad’a iş birliği mesajları geliyor. 27-28 Ağustos’ta Bağdat’ta düzenlenen Bölgesel İş birliği ve Ortaklık Konferansı'nda Irak Cumhurbaşkanı Behram Salih, “Suriye meselesi çözülmeden bölgesel sorunlar çözülemez. Siyasi süreçle ilgili olarak yakın zamanda Beşar Esad’la görüştüm. Çok uzun bir görüşmemiz oldu. Siyasi çözüm üzerine genel mutabakata vardık. Suriye’ye istikrar gelmeden bölgede hiç birimizin istikrarı sağlaması mümkün gözükmüyor.” demişti.
Geçen aylarda Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri ve Uluslararası İşbirliğinden Sorumlu Bakanı Abdullah bin Zayed Al Nahyan, Suriye'nin Arap Ligi'ne dönmesinin "kaçınılmaz" olduğunu ifade etmiş, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan da Suriye'nin "istikrar ve güvenlik" için siyasi bir çözüme ihtiyacı olduğunu belirtmişti.
TÜM SEÇİMLERİ KAZANDI
Suriye savaş koşullarında iki kez devlet başkanı seçmek için sandığa gitti. Mayıs ayındaki son seçimde oyların yüzde 95,1'ini alan Beşar Esad, dördüncü kez ezici çoğunlukla devlet başkanı seçildi.
Seçim sonucunu duyuran Suriye Halk Meclisi Başkanı Hammuda Sabbağ, mevcut Devlet Başkanı Beşar Esad'ın oyların yüzde 95.1'ine tekabul eden 13 milyon 540 bin 360'ını alarak seçimi kazandığını bildirdi. Sandık başına giden Suriyelilerin sayısının 14 milyon 239 bin 140 olduğunu kaydeden Sabbağ, seçime yüzde 78'lik bir katılım sağlandığı bilgisini verdi. Bununla birlikte Suriye Sosyalist Birlik Partisi'nin adayı Abdullah Sallum Abdullah'ın 213 bin 968 oy aldığı belirtildi. Halk sonuçları sokaklara dökülerek kutladı. Beşar Esad ve eşi Esma Esad da korumasız bir şekilde halkın arasında kutlamalara katıldı.