Su Diyarbakır’da musluktan içilir

Büyükşehirlerde kirlenen şebeke suyuna karşı vatandaş ya damacana su alıyor ya da eve arıtma cihazı taktırıyor. Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürü Fırat Tutşi ise Diyarbakır’da ikisine de gerek olmadığını ifade etti, vatandaşlara ‘musluktan su için’ çağrısı yaptı.

Toplumlar hep suya yakın yerlerde yaşamını sürdürmüştür. Olmazsa olmazımızdır su. Büyüyen şehirlerde sağlıklı suya ulaşmak da sorunlardan biri haline geldi. Son yıllarda musluk suyunun içilip içilmeyeceği tartışılıyor. Şebeke suyunun içinde çeşitli maddeler bulunduğu gerekçesiyle içilmeyeceğini söyleyenler de var evine arıtma takarak suyunu içenler de. İçme suyu olarak damacana satın alanlar da hayli fazla.

İçme suyunun kalitesini içinde bulunan mineraller, bulanıklık derecesi, kokusu, tadı belirliyor. Sularda genellikle magnezyum, demir, mangan, kalsiyum, sodyum, klorür gibi mineraller, suyun kaynağına göre farklı oranlarda bulunur ya da bulunmaz. Satılan suların üzerinde bu değerler verilir ama kimse okumaz. Oysa mineral değerleri çok düşük suların da satıldığı görülür. Son yıllarda arıtma cihazları evlerde yaygınlaşıyor. Bu cihazlar ise suyun faydalı minerallerini de arıtıyor diye eleştiriliyor.

HAVALANDIRILIYOR OKSİJENLE ZENGİNLEŞİYOR

Kaynağından musluğa kadar suyun sürecini Diyarbakır Su ve Kanalizasyon İdaresi (DİSKİ) Genel Müdürü Fırat Tutşi ile konuştuk. DİSKİ arıtma tesislerini gezdik suyun bardağımıza gelene kadar geçirdiği aşamaları dinledik.

Şehrin suyunu Dicle ve Gözeli barajlarından sağladıklarını belirten Tutşi, “Suyu barajdan 32 kilometre mesafeden borularla arıtma tesisine getiriyoruz. Önce havalandırma ünitesine giriyor, borularla geliş sürecinde oluşabilecek gazlardan temizlemek için havalandırıyoruz, oksijenle zenginleştiriyoruz. Sonrasında dezenfeksiyon yapıyoruz, sonra karıştırıcı ünitemize getirip, demir, klorür ve polimerle karıştırarak suyu bölmelere ayırıp filtre yaptırıyoruz. Önce kimyasal arıtmadan sonra fiziksel arıtmadan geçiriyoruz. Sonra da klorlayıp şehre veriyoruz. Bizim su kalitemiz son derece iyi, bizim sloganımız ‘Su Diyarbakır’da musluktan içilir’ o kadar kaliteli bir su veriyoruz” diye konuştu.

SU ÖZELLİKLERİYLE KALİTELİ

Diyarbakır’da musluktan akan suyun özelliklerine ve kontrol sistemlerine dikkat çeken Tutşi, şöyle devam etti:

“Suyumuzun pH’sı 7.87’dir, standartlar 6,5-9,5 arasındadır. Laboratuvarımızda suyun durumunu sürekli takip ediyoruz. Bazıları saatlik bazıları 3 saatlik bazıları da günlük olmak üzere analizler yapıyoruz. Hem tesisimizde hem de şehre verdiğimiz sularda 40 ayrı noktadan aldığımız numunelerden analizlerle takip ediyoruz. Çevre Sağlık Müdürlüğünün ilgili birimleri de ayrıca denetliyor. Elimizdeki suyun bulanıklığı 0,09 ppm, standarda göre 5’e kadar müsaade ediliyor. Kireç mevzuatta 200 ppm iken bizdeki oran 17.1. Suyumuz kireçli de değil, bu anlamda son derece sağlıklı, güvenilir bir su veriyoruz halkımıza.

“Bizim sistemimiz basınçlı sistemdir. Bu yüzden boruların içine bir zararlı alması mümkün değil. Borularımızın çoğu polüreten PVC tarzıdır, paslanan borular da dış yüzeydir. İçi paslanmaz, eskiyen katları da düzenli bir şekilde yeniliyoruz.”

‘ARITMA, ÖZELLİKSİZ SUYA DÖNÜŞTÜRÜYOR’

Musluk suyunu arıtma cihazlarıyla arıtmanın yanlış olduğunu, suyu özelliksiz suya dönüştürdüğünü kaydeden DİSKİ Genel Müdürü Fırat Tutşi, şunları söyledi: “Diyarbakırlı hemşerilerimize şunu söylüyorum. Suyu musluktan aktığı haliyle için. Diyarbakır’da evde arıtma ünitesi kullanmak bana göre doğru değil. Bizim standartlarımız en alt düzeyde, bu anlamda sıkıntı yok. Suyun içerisinde faydalı mineraller de var, kalsiyum, magnezyum, demir, florür var, bunlar da gerekli. Özellikle kalsiyum ve magnezyum kemik gelişiminde çocuklar için, yaşlılarda kemik erimesine karşı. Arıtma aleti kullandığınızda bu faydalı mineralleri de arıtmış oluyorsunuz. Bizim suyumuz arıtmaya ihtiyaç duymuyor. O işlemi burada yapıyoruz zaten.”

‘SU FİRMALARI BAŞKA ŞEHİRLERDE ÇALIŞSIN’

Kapalı plastik şişelerde satılan suyun çeşitli sebeplerle zararlı hale geldiğine vurgu yapan Tutşi, Diyarbakırlılara şu çağrıyı yaptı:

“DİSKİ Genel Müdürü olarak ben kapalı su içmiyorum. Niye? Bizim suyumuz taze, sürekli yenileniyor, sürekli kontrol altında. Plastik şişelerdeki su, plastikle temas ediyor, günlerce dışarıda kalıyor, güneşe maruz kalıyor, ısınıyor soğuyor ve yaşlanıyor. Bu yüzden biz diyoruz ki suyu Diyarbakırlılar gönül rahatlığıyla musluktan içsinler. Dışarıda damacanaya para vermesinler. Belki su firmaları biraz kızacak ama bizde böyle, başka şehirlerde çalışsınlar lütfen.”

Sonraki Haber