Sürücüler zam, kar ve kur arasında kaldı

İstanbul başta olmak üzere Marmara Bölgesi'nde etkili olan kar yağışları, sürücüler için çileye dönüştü.

Sadece 2 gün içinde 500'den fazla kazanın yaşandığı İstanbul'da, kazaların önemli bir bölümüne, yaz lastiği ile trafiğe çıkan araçlar sebep oldu. Bunun yanında Anadolu'nun birçok bölgesinde kar yağını geçen hafta içinde etkili olmayı sürdürdü. Döviz fiyatlarındaki artış sonucu lastik fiyatlarının zamlanması nedeniyle birçok araç sahibinin kış lastiği alamadığı kazaların da bu yüzden yaşandığı görülüyor.

AKARYAKIT ZAMMI YOLDA

Bunun yanında dün itibarıyla Brent petrolün varil fiyatı 93 doları aştı. Önümüzdeki hafta benzine 70, morotine 90 kuruş zam yapılacağı belirtiliyor. Zammın önüne geçilmezse benzin 15 lirayı aşarken motorin fiyatı da 16 liraya dayanacak.

Kış lastiğinin kış aylarında gerekliliğine dikkat çekerken bir çağrı yapan Aşin Otomobil Genel Müdürü Okan Erdem, "Kış lastiği elbette içinde bulunduğumuz mevsim şartlarında bir lüks değil ihtiyaç, hatta tamamen ülke çapında zorunlu hale gelmeli. Birkaç günlük kar esaretinin ülkeye maliyeti yüzlerce milyon TL'yi bulsa da, sürücüler yükselen döviz kurları sebebiyle fiyatları çok büyük tutarlara ulaşan kış lastiklerini satın almakta zorluk çekiyor.” dedi.

KDV YÜZDE 1'E ÇEKİLSİN

Kış lastiklerinde KDV'nin yüzde 1'e indirilmesi ve bir otomobilin ihtiyacı olan 4 kış lastiğinin satın alınması durumunda direk vatandaşın cebine belirli bir tutarla devlet teşviki verilmesini talep eden Erdemü, böylece her kış yaşanılan zorlukların minimum seviyeye ineceğini ve ticari hayattaki duraksamaların önüne geçilebileceği, trafik kazalarında da önemli ölçüde azalma görülebileceğini savundu. Erdem, “Yüksek döviz kuru sebebiyle artık bir takım kış lastiği almak için 5 bin TL ile 40 bin TL arasında bir bütçeyi gözden çıkarmak zorundayız. Sürücülerin imtina etmesindeki başlıca sebep maliyet.” ifadelerini kullandı.

ÖTV İLE DE İYİLEŞME HIZLI OLMAZ

İkinci el otomotiv pazarında geçen sene yaşanan daralmanın ardından gözler bu yıla çevrildi. Araç satın alma taleplerinin ertelemesi sektördeki hareketsizliği tetiklerken, bu duruma paralel olarak Özel Tüketim Vergisi’nde (ÖTV) indirim beklentisi gündeme geldi. Otomotiv sektörü özelinde veri ve analizi yapan Cardata’nın Genel Müdürü Hüsamettin Yalçın, ÖTV matrah dilimlerindeki oranların düzenlenmesi gerektiğini ancak yalnızca ÖTV’de yapılacak bir düzenleme ile sektörde hızlı bir iyileşmenin yaşanamayacağını vurguladı. Yalçın, “İnsanlar araç almak için piyasalara yönelik parametrelerin oturmasını istiyor. ‘Döviz kurundaki belirsizlik’, ‘ÖTV’de indirim beklentisi’, ‘kredi faiz oranlarının yüksekliği’, ‘kredi kullanım vade sürelerinin kısa kalması’, ‘sıfır kilometre araç tedarikinin bollaşmaması’ ve ‘insanların araç satın almak istemelerine karşın önlerini göremedikleri için bu kararlarını zamana yayması’ gibi faktörlerin iyileşmesi gerekli. Bu faktörler düzelmediği sürece otomotivde gerçek anlamda hızlı bir iyileşme olamaz.” dedi.

Sonraki Haber