Süveyş'teki kaza Kanal İstanbul'da yaşanabilir mi?
Süveyş Kanalı'nda Ever Given isimli konteyner gemisinin kazasına neden olan çevre etkileri, Kanal İstanbul'un yapılacağı bölgede de fazlasıyla bulunuyor...
Süveyş Kanalı'nda Ever Given isimli konteyner gemisinin karaya oturmasıyla birlikte ortaya çıkan kriz, pek çok soruyu beraberinde getirdi.
Gemiyi kurtarma çalışmalarının bugün sonuç vermesi beklenirken, kanal önünde geçiş için bekleyen 150'nin üzerinde gemi birikmiş durumda. Süveyş'in kapanmasının günlük zararının ise 9.6 milyar dolar olduğu ifade ediliyor. Kimileri kurtarma çalışmalarının yanlış yürütüldüğünü belirtirken, kimileri geminin ortadan bölünmesini dahi öneriyor.
Süveyş'teki krizi ve Kanal İstanbul için çıkarılması gereken dersleri Emekli Kılavuz Kaptan ve Bahçeşehir Üniversitesi Türk Boğazları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Saim Oğuzülgen'e sorduk.
KAZAYA KUVVETLİ RÜZGAR NEDEN OLDU
"Ever Given isimli 400 metrelik gemi, kanal içindeki normal seyir süratiyle, biz ona 'dokuz oturak' deriz, karaya çıkmış vaziyette. Baş tarafı 30 metre kadar taranmış alanın içine girmiş. Girdikten sonra da tekne sancak kıç omuzluğundan tamamen karaya oturmuş. Basına yansıyan bilgilere göre kazaya kuvvetli rüzgar ve kum fırtınası neden olmuş.
"Böyle krizlerin uzun sürmesi durumunda ciddi maliyetler ortaya çıkacaktır. Denilir ki; deniz ticareti olmasaydı insanlığın yarısı açlıktan, yarısı soğuktan hayatını kaybederdi. Buradan geçiş yapan binlerce gemi, insanların gıda ve ısınma ihtiyaçlarını karşılıyor. Süveyş Kanalı'ndan yılda 18 bin gemi geçiş yapıyor. Bu gemilerin çoğu büyük boyutlu gemiler. Şu anda günlük zarar 9 milyar dolar civarında.
BENZER RÜZGAR ETKİLERİ KANAL İSTANBUL'DA DA VAR
"Kanal İstanbul'da bu tür kazaların olmayacağını hiçbir yetkili ifade edemez. Deniz trafiğinin olduğu her yerde daima kaza olma ihtimali vardır. Süveyş Kanalı'nda bu geminin karaya oturmasına neden olan rüzgar etkileri, Kanal İstanbul'un yapılacağı bölgede de bulunuyor. Trakya bölgesi plato şeklindedir ve kış aylarında karayel ve poyraz rüzgarları eser. Kanal İstanbul'un istikametine baktığınızda gemiler poyrazı açıyla alacaklardır. Karayel ise kış aylarında kar fırtınalarıyla birlikte gelen rüzgardır ve geminin seyrine büyük etki yapacaktır. Özellikle ekim-aralık aylarında etkin olarak görülen lodos rüzgarı da draftı olmayan, freebordu yüksek olan konteyner gemilerine yelkenli gemi gibi etki edecektir ve büyük riskler ortaya çıkacaktır.
ÇED RAPORUNDA RİSKLER YAZILMIŞ
"Kanal İstanbul için hazırlanmış olan ÇED raporunun ekleri var. 25 numaralı ek, gemilerin Kanal İstanbul'da seyirleriyle ilgili hazırlanmış bir rapor. İsmi "İşletme Navigasyonu Simulasyon Raporu." Bu rapor üç bölümden oluşuyor. Birincisi Marmara Denizi girişi, ikincisi kanal içindeki seyir, üçüncüsü de Karadeniz girişini ele alıyor. Simulasyonlar neticesinde ortaya çıkan sonuçlar için şöyle ifadeler kullanılmış:
- Rüzgara tabi tankerde sorunlar yaşanmıştır.
- Kuvvetli lodos rüzgarı ve kaba denizlerde kılavuz kaptanların gemiye çıkışlarında önemli sorunlar yaşanacaktır.
- Akıntı hızı Marmara Denizi'nde 2 knot civarında olduğunda gemi Marmara'da sürüklenmiştir.
- Kanal içinde gemi hızı akıntı yoğunluğu nedeniyle zorlukla düşürülmüştür.
- Rüzgar etkisi nedeniyle geminin kontrolü için dümen neredeyse devamlı sancak 20 derecede tutulmuştur.
- Rüzgar etkisi önemlidir. Gemi iskele tarafına gidiyor. Geminin kontrolü için sancak 20 derece dümen etkisiyle seyir yapılmıştır.
"Yani rüzgar ve akıntı eşik değerleri riskli durumlara geldiğinde, gemi seyrinin riskli olduğu ÇED raporunda ifade ediliyor. Süveyş'teki kaza da Kanal İstanbul'un düşünüldüğü kadar güvenli olamayacağı intibasını bizde oluşturuyor. Şahsen tasarım gemilerinin Kanal İstanbul'dan emniyetli geçeceği kanaati bende oluşmamış durumda."