SZO Başkanı Selim Kamacı: İhraç ürünleri iç piyasaya gelecek
Kamacı, koronavirüs nedeniyle elde kalan tarım ürünlerinin içeriye dağıtılacağını söyledi. Çiftçinin zorluklar yaşadığını belirten Kamacı gelişmelerin 'eşitlikçi, paylaşımcı, barışçı, insan odaklı, sosyal düzenin önemini' öne çıkardığını belirtti.
Koronavirüs nedeniyle çiftçilerin ve üreticilerin yaşadığı sorunları Samandağ Ziraat Odası Başkanı Selim Kamacı ile görüştük. Kamacı, “Kapitalist, emperyalist, bencil, vahşi sömüren, kan ile beslenen düzen sona ermiştir. Eşitlikçi, paylaşımcı, barışçı, insan odaklı, sosyal düzenin önemi öne geçmiş bulunmaktadır” dedi.
65 yaş üstü çiftçilerimizin tarlalarda çalışması hakkında ne düşünüyorsunuz?
Kalabalık şehirlerde insanların iç içe ve birbirlerinize çok yakın olmak zorunda kaldıkları büyükşehirler, merkezi alanlar, kalabalık alanlar ve yerlerin sıkı takipte olmasını gayet normal karşılıyorum. Ancak kırsal alanlar, tarla ve bahçelerde üretime katkı sağlayacak, tarlasında ürünü bulunan ve yardımcı bulamayan çiftçilerimiz için Bilim Kurulu’nun ayrıca bir çalışma yapması gerektiğini düşünüyorum. Zira önümüzdeki günlerde, sağlık anlamında aldığımız tedbirlerin başarılı bir seviyeye gelebilmesinin diğer bir ayağı, yaşamın ana maddesi olan gıda ve suyu yeterli ölçüde sağlayabilmemize bağlı.
İzole edilmiş bir Türkiye'de beslenme ihtiyacını elde edemeyen, sağlayamayan vatandaşı evinde kalması için zorlayamazsınız. Bu noktada salgının yanında bir kaosa sürüklenme söz konusu olabilir. Zira; normal günlerde dahi evine, çocuğuna gıda satın alamayan milyonlarca vatandaşımız zaten mevcuttur. Ayrıca 5 milyon mülteciyi de göz önünde bulundurmamız gerekmektedir.
'ÜRÜN MÜBADELESİ GÜNLERİNE DÖNÜYORUZ'
Gıda tehdidi var mı? Sıkıntı yaşar mıyız?
Yakın tarih itibariyle ülkemizde gıda temininde sıkıntı yaşayacağına ihtimal vermiyorum. Ancak ileri tarihlerde önlem alınmazsa sıkıntılar yaşamamız mümkündür. Bu gelişmeler noktasında çiftçi ve köylü geçmişte Atatürk’ün önemsediği ve adlandırdığı gibi milletin efendisi ünvanını tekrar kazandığı bir sürece girmiştir. Kapitalist, emperyalist, bencil, vahşi sömüren, kan ile beslenen düzen sona ermiştir. Eşitlikçi, paylaşımcı, barışçı, insan odaklı, sosyal düzenin önemi öne geçmiş bulunuyor. ‘Komşumuzun derdi bizimde derdimizdir’ dediğimiz günlere dönüyoruz. ‘Komşum açken, benim beslenmem doğru olmaz’ dediğimiz, ürünlerimizi mübadele ettiğimiz günlere dönüyoruz. Aradan biraz zaman geçtikten sonra savaşların, rekabetin gıda ve su için olacağı çok net ve açıktır. Bu noktada Türkiye vakit kaybetmeden çok acil bir şekilde birliği, beraberliği sağlayacak, halkı ayrıştırmak yerine birleştiren ve birbirini sevdiren politikaları hayata geçirmelidir. Bu noktada milli bir yönetimin oluşturulması ve göreve başlatılması önem arz etmektedir.
Kamacı tarım ihracatına ilişkin de “Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de ihracatın, dış ticaretin durumu aynıdır. Diğer sektörlerde olduğu gibi tarım sektöründe, seralar da dahil olmak üzere ihracat için ürettiğimiz bütün ürünlerimiz elde kalmış durumda. Elimizde kalan ürünlerimizi iç piyasalarda tüketmek zorunda kalacağımız görülüyor” dedi.