Tahran’dan Erbil’e: Sabrımız tükendi!

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, ülkesindeki PKK uzantılarının Kuzey Irak'ta eğitim aldığına dikkat çekerek, 'Sabrımız tükendi! Buna daha fazla müsamaha göstermeyeceğiz.' uyarısında bulundu

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Said Hatibzade, terör örgütü PKK'nın İran-Irak sınırındaki saldırılarına karşı sert konuştu. Bu teröristlerin Kuzey Irak'ta barındığına ve eğitim aldığına dikkat çeken Hatibzade, Erbil ve Bağdat’ı uyardı.

Sözcü Hatibzade, Tahran’da düzenlediği basın toplantısında, sınırlarındaki terör saldırılarına değindi. “Kuzey Irak'taki grupların bazı terör eylemlerine karşı, bu sorunu kendi yöntemleri ile çözsünler diye gösterdiğimiz stratejik bir sabrımız ve net bir anlayışımız vardı.” diyen Hatibzade, “İran’ın Erbil'e ve Bağdat’a mesajı, bu yolun devam edemeyeceği yönündedir. Artık sabrımız tükendi!” ifadelerini kullandı. Terör örgütlerinin İran’a saldırmak için Kuzey Irak'ta askeri eğitim aldığını kaydeden Hatibzade, “Artık saldırılar ve terör eylemleri böyle devam edemez. Bu uluslararası hukuka aykırıdır.” şeklinde konuştu.

Hatibzade, “İran, Irak Hükümeti'ne ve Bölgesel Yönetim'e karşı tutumunu net bir şekilde ifade etmiştir. Bu grupların silahsızlandırılması ve üslerinin boşaltılması konusunda Bölgesel Yönetim ve Irak Merkezi Hükümeti yasal yükümlülüklerini yerine getirmelidir.” ifadelerini kullandı.

İran Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, Irak Anayasası’nın 7. maddesine atıfta bulunarak, “Irak Anayasası’nın 7. Maddesi, Irak sınırlarının terör eylemleri için kullanılamayacağını belirtmektedir. Elbette Erbil ve Bağdat’taki dostlarımız bu konuda çaba gösterdiklerini söylediler, ancak bu yeterli değil. Çünkü sınırlarımızdaki istismara artık müsamaha gösteremeyiz.” uyarısında bulundu.

'VURURUZ' UYARISI

Eylül ayının başında Irak sınırına ziyarette bulunan İran Devrim Muhafızları Kara Kuvvetleri Komutanı Muhammed Pakpur, Kuzey Irak'ta bulunan PKK uzantılarına dikkat çekerek, İran'a karşı saldırı hazırlığı yaptıklarını açıklamıştı. Pakpur ayrıca Kuzey Irak halkından bu örgütlere ait üs ve karargâhlardan uzak durmaları çağrısında bulunmuştu. Bu açıklamanın akabinde İran topçu birlikleri ve insansız hava araçları, Çoman ilçesine bağlı Balekayeti ve Sidekan’a bağlı Biradost bölgelerini bombalamıştı.

PKK uzantılarına yönelik bir uyarı da İran Ulusal Güvenlik Yüksek Konseyi Genel Sekreteri Ali Şemhani’den gelmişti. 12 Eylül’de Tahran’a giden Irak Başbakanı Mustafa Kazımi ile görüşen Şemhani, PKK uzantılarının “silahsızlandırılmasını ve Kuzey Irak'tan çıkarılmasını” istemişti.

Daha sonra İran Genelkurmay Başkanı Tümgeneral Muhammed Bakıri de yaptığı açıklamada, Kuzey Irak'ta üsleri bulunan örgütleri “yok edene kadar” operasyonlarına devam edeceklerini kaydetmişti. Bu açıklamaların ardından sınırda başlayan bombardımanlar, son uyarının ardından da bir operasyon olabileceği beklentisini yarattı.

ALİYEV'DEN 'İSRAİL' İDDİALARINA YANIT

Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, İran'dan yapılan "Azerbaycan İsrail'i bölgeye getirdi." iddialarına "İsrail'i burada nerede gördüler? Burada tek bir kişi bile yaşamıyor. Burada bina yok. Kanıt var mı? Yok. Kanıt yoksa herkes söylediklerinden sorumlu tutulmalıdır." şeklinde tepki gösterdi.

Aliyev, işgalden kurtarılışının 1. yılında ziyaret ettiği Cebrayıl'da şehir halkından bazı vatandaşlarla bir araya geldi.

Aliyev, son dönemde İran'la yaşadıkları gerginliklere ilişkin şu değerlendirmede bulundu:

"Biz iyi niyet sergiliyoruz. Fakat bu kendimize yönelik asılsız suçlamaları kabul edeceğimiz anlamına gelmez. Bunu burada, Cebrayıl'da, Aras nehrinin kıyısında, Azerbaycan halkına ve tüm dünyaya söylüyorum. Bize karşı yapılan asılsız suçlamalar cevapsız kalmayacak. Bu iddiaları reddediyor ve kanıt talep ediyoruz. Bazı İranlı taşralı mollaların son dönemde Azerbaycan'a yönelik iftiralarını umursamadık. Fakat sonra ne yazık ki yetkililer bize karşı mesnetsiz suçlamalarda bulunmaya başladılar. Güya Azerbaycan İsrail'i bu bölgelere getirmiş. Gözlerini açıp görsünler. İsrail'i burada nerede gördüler? Burada tek bir kişi bile yaşamıyor. Burada bina yok. Kanıt var mı? Yok. Kanıt yoksa herkes söylediklerinden sorumlu tutulmalıdır. Kimsenin bize karşı mesnetsiz iftiralar üretmesine izin veremeyiz."

Sonraki Haber