Taliban'dan kadın devrimi

Batı medyasının yıllardır devam eden yalan haberlerine karşın Taliban liderliğinin, devletlerarası ilişkiden sosyal hayata, ekonomik uygulamalardan kadın haklarına kadar birçok konuda dönüşümü ve ilerici tutumu devam ediyor.

Önceki gün Afganistan İslam Emirliği Enformasyon ve Kültür Bakan Yardımcısı ve Taliban Hükümeti Sözcüsü Zabihullah Mücahid tarafından paylaşılan yeni kararnamede, kadınların zorla evlendirilmesinin yasaklandığı belirtiliyor. Kadınların kendi rızaları dışında zorla evlendirilemeyeceklerinin yazıldığı bildiride kadınların meta olmadıkları vurgulandı. Taliban'ın dini lideri Hibetullah Ahundzade imzalı kararnamede "İslami Emirlik yönetimi, ilgili tüm birimlere kadın haklarını sağlamak için ciddi şekilde eyleme geçmeleri talimatı vermektedir" denildi.

‘KADINLAR MÜLK DEĞİL, SOYLU İNSANLAR’

Kararname “Yetişkin kızların evlilik için rızası alınmalıdır” diye başlıyor ve hiçbir kadının evliliğe “zorlanamayacağı” belirtiliyor. Devamında “kadınların mülk olmadığı” ve “soylu insanlar olduğu” belirtilerek sosyal hayatta korunmasına yönelik ifadeler belirtiliyor, “miras hakkı” ve “kendi geleceklerini kendileri seçme”, “eş seçme” hakları vurgulanıyor.

Kararnamede buna benzer uygulanması gereken toplam 6 kural açıklanıyor ve sonrasında bu kuralların uygulanması için Diyanet İşleri Bakanlığı’na, Enformasyon ve Kültür Bakanlığı’na, Yargıtay’a, valilere ve kaymakamlara talimat verildiği belirtiliyor.

AYDINLIK DAHA ÖNCE YAZMIŞTI

Türk ve dünya basınında ABD’nin büyük yenilgisi sonrası başlatılan kara propaganda içerisinde Taliban ve örgüt liderliği özel olarak hedef alınmıştı. Uzmanlar, ABD’nin sahadaki yenilgisini örtmek için “canavar yaratma” stratejisi içerisinde denetimi altındaki gazete ve TV kanalları içerisinde özel manipülatif haberler yaptırdığını vurguladı.

Haber metinleri kadınlar ve kız çocukları üzerinden algı oluşturma amaçlıydı. Üstelik yeni de değil, 2010 yılında yayımlanan bir WikiLeaks belgesinde ortaya çıkan ABD raporunu, 23 Ağustos tarihli Aydınlık’ta inceleyerek, belgede ABD’nin “kadın haklarını kullanarak işgali perdelemeyi amaçladığını” ortaya koyduk. Aydınlık olarak gerçeğe dayanmayan Batı merkezli bu psikolojik savaşa göğüs gererek, emperyalizme karşı Afgan halkının zaferini duyurduk. Taliban liderliğinin devlet yönetmeye başlamasıyla birlikte sosyal hayatta devrim niteliğinde adımlar atacağının altını çizdik. Kadınlara, çocuklara, insanlığa en büyük zararı ABD emperyalizminin verdiğini gözler önüne getirdik.

İNSANİ KRİZİN SORUMLUSU: ABD’NİN İNSANLIK DIŞI YAPTIRIMLARI

Afganistan’daki büyük dönüşüm sadece kadınlar için değil Afgan halkının bütünü ve Asya coğrafyası için de büyük olanaklar barındırmaktadır. Esaretten kurtulan ve bağımsızlık yolunda zafere ilerleyen Afgan milleti, uyuşturucuyu yasaklıyor, Çin, Rusya, İran ve Türkiye gibi önemli bölge ülkeleri ile dostane ilişkiler geliştirmeye çalışıyor.

Tüm bunları yaparken büyük zorluklarla uğraşıyorlar. Birleşmiş Milletler’e bağlı Dünya Gıda Programı “Afganistan dünyadaki en büyük insani krize ilerliyor” derken ülke nüfusunun yarısının mutlak yoksulluk sınırının altında yaşadığı belirtiliyor.

Burada en büyük sorumlu ise ülkeyi yıllardır sömüren ABD’nin, büyük yenilgi sonrası ülkeye verdiği zararı maksimum seviyede tutma çabası ve Afgan devletinin mal varlığını dondurması, uluslararası kuruluşlara da aynı uygulamaları dikte etmesi. ABD, 17 Ağustos’ta ülkenin 10 milyar dolardan fazla rezervini dondurmuş, Dünya Bankası ve Uluslararası Para Fonu (IMF) de Afganistan’ın uluslararası fonlara erişimini kesmişti. Tüm bu acımasız uygulamalar Afganistan’da insanlık krizini derinleştirmiş ve ülkede açlık, işsizlik ve fakirlik önemli ölçüde artmıştı. ABD’nin bu insan düşmanı uygulamaları yüzünden, Afganistan'da gelecek kış aylarında nüfusun yarısından fazlasına tekabül eden 22,8 milyon kişinin ciddi anlamda gıda sıkıntısı yaşayacağı tahmin ediliyor.

TALİBAN’DAN KADIN HAKLARI İÇİN ALTI MADDELİK BİLDİRGE

1- Yetişkin kadınlar evlenirken rızalarının alınması ‘zaruridir ve hiç kimse kadınları evliliğe zorlayamaz.’

2- Kadın asil ve hür bir insandır, kimsenin malı-mülkü değildir. Kimse, hiçbir kadını, sulh yapma amacıyla başkasına veremez.

3- Eşinin vefatının ardından kocanın kardeşi ya da başka bir akraba, dul kadını evliliğe zorlayamaz. Kadının evlenip evlenmeme ve kendi geleceğini belirleme hakkı sadece kendisine aittir (eşitlik ilkesi ve fitnenin önlenmesi gözetlenmelidir).

4- Dul kadınlar, yeni evlenecekleri kişilerden mehir isteme (erkeğin kadın verdiği para veya mal, Ç.N.) hakkına sahiptir.

5- Dul kadınlar, vefat eden eşlerinin miraslarında sabit bir hakka sahiptir. Kimse kadınları miras hakkından mahrum bırakamaz.

6- Çok eşli erkekler, eşleri arasında adaletli davranmaya ve tüm eşlerine şeriatta belirlenen hakları vermeye mecburdur.

KURUMLARA TALİMAT

Yayınlanan kararnamede 6 maddelik kuralı uygulayacak kurumların isimleri verilerek neler yapılması gerektiği de şöyle açıklandı:

A- Hac ve Dini İşler Bakanlığı, konuya dair duyarlılık oluşturmak üzere faaliyetlerde bulunacak, âlimleri teşvik edecek ve topluma “kadınlara zulmün ve onların haklarını yemenin Allah’ın hoşnutsuzluğuna, O’nun gazabına uğrayacakları” şeklinde vaazlar vermelidir.

B- Enformasyon ve Kültür Bakanlığı konuya dair makaleler, sesli ve yazılı yayınlar yapacak, kadınların haklarının korunmasına dair çalışmalar için insanları teşvik edecektir.

C- Yargıtay, tüm mahkemelere kadınların baskı altına alınmasına karşı ve haklarını korumak üzere talimatlar gönderecektir.

D- Valilik ve kaymakamlıklar, yukarıda belirtilen otoritelerle konuya ilişkin iş birliği yapacaktır.