Tarih yazan kadınlar

Batı destekli medya kuruluşlarının Türkiye’yi sürekli ‘kadınlar için cehennem’ olarak tanımlaması ve emperyalizmin maşası olan kadın örgütlerinin de bu kışkırtmayı harlaması boşuna. Türk kadını geçmişte olduğu gibi bugün de vatan mücadelesinde en ön siperde mücadele ediyor.

Sabiha Gökçen

Türk kadını yüzyıllardan bugüne türlü zorluğa göğüs gererek adını dünyada duyurmuştur. Tiyatro sahnelerinden futbol sahalarına, üniversite kürsülerinden ameliyathanelere birçok alanda alın teri döken kadınlarımız dün olduğu gibi bugün de şanla, şerefle göğsümüzü kabartmaya devam ediyor.

RAKAMLAR NELER GÖSTERİYOR?

Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2021’de yaptığı araştırmaya göre, nüfusun yüzde 49,9’unu oluşturan kadınların yüzde 17,3’ü yüksekokul ve fakülte mezunu. Akademide çalışan kadınların yüzdesi ise yüzde 44. Kadınların akademide yoğunluklu olarak sağlık bilimleri, sosyal bilimleri, sanat alanlarında çalışmalar yürüttüğü tespit edilmiştir.

Canan Dağdeviren

Sadece akademide değil sporda da her alanda kendini var eden kadınlar, futbol takımlarında, basketbol takımlarında, atletizm takımlarında büyük başarılara imza atıyor. Gençlik ve Spor Bakanlığının verilerine göre, 2002 yılında 66 bin 709 olan kadın lisanslı sporcu sayısı, 2022'nin ocak ayında 2 milyon 54 bin 862'ye yükseldi. Kadınların ilgisi son 20 yılda 30,8 kat arttı. Kadın lisanslı sporcu sayısında en fazla artış satranç alanında oldu.

Dünya genelinde bilim insanı olan kadınların sayısı yüzde 29 iken Türkiye’de bu oranın yüzde 37 olduğu görülüyor.

Safiye Ali. İlk kadın doktorumuz

DEVRALDIĞIMIZ MİRAS

İlk kadın doktorumuz Safiye Ali’nin mirasını bugün 10 saniyede cilt kanserini teşhis eden kitler geliştiren Canan Dağdeviren, biyomühendislik alanında çığır açan buluşlara imza atan Naşide Gözde Durmuş; ilk kadın pilotumuz Sabiha Gökçen’in emanetini ondan aldığı cesaretle semalarda yaşatan ilk F-16 pilotumuz Berna Şen; sanatı kadının gücüyle ilk kez birleştirerek sahnede kendine yer edinen Afife Jale’nin zarafetini senelerce sahnelerde sürdürmüş Yıldız Kenter ve daha nice kadınımız sürdürüyor.

Yıldız Kenter

KARANLIKLARI DAĞITAN UMUDUMUZ

“Korkunç ve mübarek elleriyle” güneşi doğuran kadınlar, “dünyayı ağır bir halı gibi çırparak” mücadelelerini her alanda sürdürüyor.

Yüzlerce yıldır süregelen kadın-erkek eşitsizliğinin günümüz toplumunda kendini daha farklı biçimlerde gösterdiği görülmekle birlikte artık kadınların çok daha aktif çok daha cesur ve çok daha kararlı oldukları da malum.

Naşide Gözde Durmuş

Batı destekli medya kuruluşlarının sürekli Türkiye’yi “kadınlar için cehennem” olarak tanımlaması ve emperyalizmin maşası olan kadın örgütlerinin de bu kışkırtmayı harlaması boşunadır. Türk kadını geçmişte olduğu gibi bugün de vatan mücadelesinde en ön siperde mücadele etmekte, teröre ve Batı kaynaklı sömürüye karşı en çetin savaşı vermektedir.

Karanlıkları dağıtan umudumuz, geçmişimizden aldığımız güç ve gelecek güzel günleri ilmek ilmek ören dirayetimiz dünya kadınlarına örnektir.

Her gün daha da ileriye her gün daha da cesaretle!

Berna Şen
Sonraki Haber