Tarihi değirmenin taşları 150 yıldır dönüyor
Sinop'ta, 150 yıl önce köy sakinleri tarafından kurulan ve günümüze kadar ayakta kalmayı başaran su değirmeni, mısır, arpa, yulaf gibi tahıl ürünlerini öğütmeye devam ediyor.
Uzungürgen köyündeki tarihi su değirmeni, teknoloji çağında hala işlevini sürdürürken, son kalan örnekler arasında yerini alıyor.
Erfelek Çayı'ndan getirilen su sayesinde taşları döndürülen değirmende köylüler, geleneksel yöntemlerle mısır, arpa ve yulaf öğüterek un elde ediyor.
Köy muhtarı Ferhat Demirol AA muhabirine, atalarından kendilerine miras kalan tarihi yapının gelecek kuşaklara aktarılabilmesi için her türlü gayreti gösterdiklerini söyledi.
Değişen mevsim koşulları, gelişen teknolojiye rağmen değirmenlerini ayakta tutmayı başardıkları için kendilerini şanslı hissettiklerini vurgulayan Demirol, "Tabii, seneler boyunca bölgede arazinin yapısı değişti. Kotların düşmesiyle değirmenlere gelen sular azaldı. O nedenle bazı değirmenler çalışamaz durumda ama bu değirmenimiz aktif. Kurulduğu günden bu yana çalışmakta." dedi.
TARİHİ DEĞİRMENİN ÇALIŞABİLMESİ İÇİN KÖY HALKI DESTEK VERİYOR
Demirol, değirmenin çalışabilmesi için bakımlarının mutlaka yapılması gerektiğine işaret ederek, "Biz bu noktada değirmeni işleten amcamıza yardımcı oluyoruz. Kendisi de yaşatmak için sağ olsun maddi, manevi elinden gelen tüm destekleri veriyor, su kanallarını açmaya gayret gösteriyor. Biz de köy halkı olarak destek veriyoruz. Zaten köy halkının desteği olmasa bu işletme de burada olmaz. İnşallah tarihi değirmenimizi yaşatmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
"ESKİ GELENEK DEVAM EDİYOR"
Tarihi değirmeni işleten Hasan Öztaban ise değirmenin daha önce bir arkadaşı tarafından işletildiğini söyledi.
Arkadaşının vefatının ardından değirmenin kapanmasına gönlünün el vermediğini dile getiren Öztaban, şöyle konuştu:
"Değirmenin şu an bütün işlerini ben yapıyorum. Su kanalları tıkandığında açıyorum, taşlarında veya başka bir yerinde arıza olunca gideriyorum. Köy halkı da bana dua ediyor. İnsanlar buraya geliyor, ürünlerini bırakıyor. Aynı eski gelenek devam ediyor. Ürünleri öğütüldükten sonra gelip alıyorlar. Bunun yanında meraklıları da geliyor. Taşlarla, unun nasıl öğütüldüğünü izliyorlar. Un isteyen oluyor biz onlara da veriyoruz. Hatta tarihi diye yabancı turistler bile görmeye geliyor."
Öztaban, sağlığı el verdiği sürece değirmeni ayakta tutmaya devam edeceğini sözlerine ekledi.