‘Tarikatlarla protokol’ tepkisi büyüyor: Sanatçılardan Bakan Tekin’e üç soru
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in tepki çeken açıklamasına karşı sanatçılar da bildiriler yayınladı. Türkiye Sanatçılar Birliği, Cumhuriyet karşıtı eğitim politikasından vazgeçilmesini istedi.
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in MEB’in tarikatlarla yaptığı protokolleri savunduğu açıklamasına Türkiye Sanatçılar Birliği’nden (TSB) tepki geldi. TSB, bildiri yayınlayarak yetkililere sorular yöneltti ve hükümetten Cumhuriyet değerlerine uygun eğitim politikası talebinde bulundu. Bakan Tekin, bütçe görüşmeleri sırasında TBMM’deki konuşmasında şu ifadeleri kullanmıştı:
“Bunların içinde sizin tarikat cemaat dediğiniz bizim STK dediğimiz yapılarla toplasanız 10 tane protokol var. Ben bu protokollerden dolayı bize destek olanlara teşekkür ederim. Onlar çocukların dağa çıkmasını engelliyor. Siz bunun için rahatsızsınız. (HDP sıralarını göstererek) Bu örgütler sizin dağa çıkarmasını engel olduğu için çatlıyorsunuz. Çocuklarım dağa çıkmaması için bu protokollere devam edeceğim.”
KİTLE ÖRGÜTLERİ AYAKTA
Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM’de yaptığı konuşmada tarikatlarla imzalanan protokolleri savunmasına Türkiye Gençlik Birliği (TGB) de tepki göstermişti. TGB’nin sosyal medya hesabından yapılan paylaşımda, “Türk gençliğini ne PKK’nın ne de tarikatların pençesinde bırakmayacağız. Protokollerinizi yırtıp atıyoruz!” ifadelerine yer verildi. Cumhuriyet Kadınları Derneği (CKD) de daha önce Bakan Tekin’in karma eğitimi hedef alan açıklamalarına karşı çıkmış, bakanlığa karma eğitim, ÇEDES projesi ve Andımız olmak üzere üç başlıkta uyarıda bulunmuştu. Son olarak Türkiye Liseliler Birliği (TLB), MEB’in protokol imzaladığı vakıfların eğitimde tarikat yapılanmasının önünü açtığını, öğrencileri terörden korumadığını söyleyerek imza kampanyası başlattı.
‘SANATÇILAR GİRİŞİMİ’ BİLDİRİ YAYINLADI
Aralarında Genco Erkal, Ataol Behramoğlu, Müjdat Gezen, Dilek Türker, Erdal Atabek, Zülfü Livaneli, Edip Akbayram, Rutkay Aziz, Hüseyin Haydar gibi birçok ismin bulunduğu sanatçı, Sanatçılar Girişimi’nin konuyla ilgili yayınladığı bildiriye imza attı.
“Milli Eğitim Bakanı Cumhuriyet düşmanlığı yapıyor” başlıklı bildiride Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’in Milli Eğitim Bakanlığı makamında kalamayacağını belirterek Cumhuriyet savcılarını, velileri ve konuyla ilgili herkesi göreve çağırdı.
TÜRKİYE SANATÇILAR BİRLİĞİ: ‘DEVLET ACİZ’ Mİ DİYORSUNUZ?
TSB, yayınladığı bildiriyle hükümetten Cumhuriyet değerlerine uygun bir Milli Eğitim politikası uygulamasını talep etti. İşte o bildiri:
“Daha önceden karma eğitimi hedef alan açıklamalarıyla gündeme gelen Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, TBMM çatısı altında MEB’in tarikatlarla yaptığı protokolleri savundu.
TBMM Bütçe Görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada tarikatların kurduğu dernek, vakıf gibi oluşumlara teşekkür eden Tekin, tarikatların çocukların dağa çıkmasını engellediğini iddia etti.
Hükümet yetkililerine ve Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin’e soruyoruz:
1) Bugün sınırlarda ve sınır ötesinde terör örgütlerinin başını ezen TSK’nın, ülke içinde teröristlere göz açtırmayan polisimizin, teröristleri yargılayan hakim ve savcılarımızın başarısız olduğunu mu iddia ediyorsunuz? Ya da Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bir bakanı olarak bu ülkenin çocuklarını terör örgütlerinden koruyamadığını mı söylüyorsunuz?
2) 15 Temmuz 2016’da ABD destekli FETÖ Darbe Girişimi’ni ne çabuk unuttunuz? Tarikat ve cemaatlerin milli güvenliği tehdit ettiği ortaya çıkmadı mı? Bu yapılara kamuda özellikle de Milli Eğitim Bakanlığı’nda neden ısrarla yer açmaya çalışıyorsunuz?
3) Milli Eğitim Bakanlığı’nın temel vazifesi milli bilinci olan, Cumhuriyet değerlerine bağlı kuşaklar yetiştirmektir. Milli Eğitim Bakanı olarak bu temel vazifeyi yerine getirmek yerine neden Laikliği ve Cumhuriyet değerlerini hedef alan politikaları uyguluyorsunuz?
Elbette Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, bu politikaları tek başına ve hükümetten bağımsız olarak uygulamıyor. Yine aynı şekilde bugün bulvarlara Şeyh Said adını vermek, Seyit Rıza heykelinin dikilmesine göz yummak, yurtlara Cumhuriyet karşıtı isimlerin adını vermek alınan bu tutumun en sembolik örneğidir. Tarikatlara kamu eliyle akıtılan paralar ise her gün ortaya çıkmaktadır. Akademideki FETÖ yapılanmasına göz yumulması da hükümetin tarikat ve cemaatlere karşı gösterdiği “anlayış”ı bir kez daha gün yüzüne çıkartmıştır.
Buna karşın, Türkiye’nin şeyhler, dervişler, müritler ve mensuplar ülkesi olmayacağı çok açıktır.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün önderliğinde Türk Milleti emperyalizmi yenerek 1923’te Cumhuriyeti kurmuştur. Bu artık geri dönülemez, vazgeçilmez bir tercihtir. Millet, şeyhin müridi, ağanın yanaşması olmayı değil aydınlık Cumhuriyet’in başı dik, özgür, fikri ve vicdanı hür vatandaşları olmayı seçmiştir. Keza 15 Temmuz 2016’da ABD Destekli FETÖ Darbe Girişimi’nin Türk ordusunun ve Türk milletinin birlikteliğiyle bastırılması bu gerçeği bir kez daha ortaya koymuştur.
Türkiye Sanatçılar Birliği olarak hükümetin aldığı bu tutumdan vazgeçmesini ve 100. Yılını kutladığımız Cumhuriyetimizin değerlerine uygun bir milli eğitim politikası talep ediyoruz.”