Tarımda zor bir yıldı
Kuraklık ve girdi maliyetleri, bu yılın en önemli gelişmelerinden biri oldu. Ürünlerde verim düşüşü yaşandı, çiftçi girdi maliyetleri yüzünden borçlandı. Tüketiciye yansıyan fiyat artışları ise Türkiye’nin gündemindeydi.
Doğru tarım ve dış politikalar uygulamadan yapılan girişimler ise sorunu daha da artırdı. Çözüm, köylünün yeniden ‘milletin efendisi’ ilan edilmesi.
İthalata dayalı tarım, yanlış dış politika, yüksek girdi fiyatları, kuraklık ve iklime bağlı hava değişiklikleri nedeniyle tarım sektörü, 2021 yılında ciddi zararlarla karşı karşıya kaldı. Birçok üründe verim kaybı yaşandı. Ürünlerin maliyeti 2-3 kat arttı ama çiftçi, ürününü maliyetinin altında satmak zorunda kaldı. Önceki yıl ihracatın yasaklanması nedeniyle pazar kaybedildi. Bazı ürünler, üreticinin elinde kaldı.
Üretimi artırmadan gümrük vergilerini düşürmek veya sıfırlamak ise sorunu çözmedi aksine artırdı. Çözüm ise üretim yapacak çiftçiye destek olmak, planlı üretim uygulamasına geçerek üretimi artırmak. İthalatla fiyatları kontrol etmek mümkün görünmüyor. 2022’de doğru tarım politikaları uygulanmazsa, üretimden kaçış ve verim kayıpları daha büyük olabilir.
GÜBREDE ARTIŞ YÜZDE 400’Ü AŞTI
Çiftçinin en önemli girdisi olan gübre, son bir yılda yüzde 265 ile yüzde 447 arasında arttı. Mazot, ilaç, tohum, fide, elektrik gibi girdilerde de yüzde 100’e yakın artışlar oldu. Çiftçinin birinci talebi, ‘girdi maliyetleri düşürülsün ya da yarısı devlet tarafından karşılansın’ oldu. Yılın son haftası, gübre fiyatlarında bir miktar düşüş yaşandı. Dünyada yaşanan doğal gaz krizi ve buna bağlı olarak gübrede yaşanan kriz, sadece fiyat artışı değil gübrenin bulunmasını bile sorun haline getirdi. Gübre desteği sadece buğday, arpa, yulaf, tritikale ve çavdarda üreticilere dekar başına yüzde 25 artışla 20 liraya çıkarıldı.
BUĞDAYDA 32 YILIN EN DÜŞÜK ÜRETİMİ
TÜİK 2021 yılı Bitkisel Üretim 2. Tahmini’ne göre, buğdayda son 14 yılın, arpada son 32 yılın en düşük üretimi bekleniyor. Buğday üretimi, 17 milyon 650 bin ton olarak tahmin ediliyor. TMO, neredeyse her hafta bir ihale açarak ithalata devam etti. Buğday, arpa, mısır, çavdar, nohut, mercimek, ayçiçeği tohumu ve ham yağda gümrük vergileri yıl sonuna kadar sıfırlandı. Dövizdeki yüksek artış ise hem ithalatı daha pahalı hale getirdi hem de fiyatları artırdı. Yine tahminlere göre 2021 üretim yılında bakliyat üretimi geçen yıla göre yüzde 18.5 oranında azalarak 1 milyon 53 bin ton olacak.
PAMUK YÜZ GÜLDÜRDÜ
Bu yıl pamukta susuzluğa rağmen verimde büyük kayıplar yaşanmadı. Alım fiyatları ise üreticinin yüzünü güldürdü, 11 liraya kadar çıktı. Aydın Ziraat Odaları Koordinasyon Başkanı Mehmet Kendirlioğlu, bu yıl 450 bin dönüm alana pamuk ekildiğini belirtti.
ELMA VE DOMATES MALİYETLERİ KARŞILAMADI
Elma üreticilerinin en büyük sorunu ise pazar bulamaması oldu. Maliyet, 1.5-2 lira arasındayken elmanın bahçeden çıkış fiyatı aynı kaldı. Marketlerde ise bu fiyat 3-4 kat arttı. Birçok üretici, elma ağaçlarını sökmek zorunda kaldı. Aynı sorun domateste de yaşandı. Domates fidelerindeki fiyat artışı düşmezse çiftçi, 2022’de domates ekmekten vazgeçmeyi düşünüyor. Bu da yeni yılda domates fiyatlarının artması demek.
ÇAY FİYATLARINI DEVLET BELİRLESİN
Çay üreticilerinin uzun zamandır beklediği ‘Çay Kanun’ taslağı, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi tarafından hazırlandı ve bakanlığa gönderildi. Ancak ne üretici temsilcileri ne de Çaykur yetkilileri, taslak metinin son halini göremedi. Üreticinin kanunda yer almasını istediği talepleri şöyle: Fiyatları devlet belirlesin, kaçak çay yasalarla engellensin ve tüketici içtiği çayın içinde ne olduğunu bilsin.
FINDIK ÜRETİCİSİ TÜCCARA TESLİM EDİLDİ
600 bin fındık üreticisi, taban fiyatı 30 lira beklerken fiyat 27 lira olarak açıklandı. Bu yıl ilk defa rekolte de açıklanmadı. TMO’nun yeterli ve zamanında ürün almaması, fiyatları serbest piyasada 23 liraya kadar düşürdü ve üretici zarar etti. Ziraat odaları, TMO’ya hızlı ve daha fazla alım yapması, alım merkezlerini artırması ve çiftçi ödemelerini peşin yapması çağrısında bulundu.
LİMON DALINDA SOĞAN VE PATATES TARLADA KALDI
Limon dalında, soğan ve patates tarlada kaldı. Çiftçinin dalında 40 kuruşa kadar indirdiği limonlar, marketlerde 7 TL’ye satıldı. Üreticinin limonu maliyetine bile satamadığını belirten Yüreğir Ziraat Odası Başkanı Mehmet Akın Doğan, artık çözümün konuşulmasını istedi, planlı üretim ve doğru dış politika önerdi.
EN FAZLA ZEYTİN AĞACINI TÜRKİYE EKTİ
Ülkemizdeki zeytin ağacı sayısı son 15 yılda yüzde 50 arttı. Türkiye, dünya ölçeğinde en fazla zeytin ağacı diken ülke oldu. Türkiye’nin zeytin ağacı varlığı, 188 milyon civarında, zeytin üretimi de 1 milyon 200 bin ton civarında. Mayıs ayında yaşanan aşırı sıcaklık nedeniyle bazı bölgelerde yüzde 30-50 arası rekolte kaybı yaşandı. Manavgat yangınında ise 500 bin zeytin ağacı zarar gördü.
SÜT ÜRETİCİSİ REVİZE BEKLİYOR
Gıda Komitesi tarafından haziranda belirlenen ve açıklanan litre başına 3 lira 20 kuruşluk çiğ süt referans fiyatı artırılmadığı için yetiştiriciler zarar etti. Kasım ayında Gıda Komitesi, süt fiyatının belirlenmesi ve açıklanmasını, Ulusal Süt Konseyi’ne bıraktı. Ulusal Süt Konseyi, fiyatın litre başına 4 lira 70 kuruşa çıkarılmasına karar verdi. Sabit fiyat yerine süt yem paritesine göre fiyat belirlenmesini de kararlaştırıldı. Buna göre açıklanan litre başına 4 lira 70 kuruşluk çiğ süt alım fiyatı 1.1 paritenin altına düşerse konsey yeniden toplanacak ve fiyatı revize edecek. Fiyat arttı ama peşinden yem fiyatları da arttı. Çiğ süt üreticisi şimdilerde fiyatlarda revize bekliyor.
AYÇİÇEĞİ YAĞI FİYATLARI YÜZDE 100 ARTTI
Ayçiçeği yağı başta olmak üzere bitkisel yağlarda yüzde 100’ü aşan zamlar en önemli gelişmelerden birisiydi. Üretici alım fiyatlarının yüksekliğinden memnun kaldı ama tüketici ucuz yağ peşine düştü. Yağ fiyatlarını düşürmek için ithalat vergileri sıfırlandı, iki kez ham ayçiçeği yağı ithalatı yapıldı. Buna rağmen fiyatlar düşmedi.
ÇAM BALI ÜRETİMİ AZALDI
Akdeniz ve Ege’de yaşanan orman yangınları nedeniyle çam balı üretimi yüzde 80 azaldı. Dünya çam balının yüzde 92'si Türkiye'de üretiliyor. Üretimin yüzde 75’i ise Muğla'daki kızılçam ormanlarından elde ediliyor. Marmaris orman alanlarının yüzde 30-35'i yandı. Köyceğiz, Seydikemer ilçelerinde de çam balı üretim alanlarının yaklaşık yüzde 10'u yandı. Arıcılar yangınlar dolayısıyla bölgeye gelemediler ve üretim yapamadılar. Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, yıl sonunda çam balı üretiminin devamı için acil eylem planı çağrısı yaptı.
ÇİFTÇİLER FAİZLE MÜCADELE ETTİ
BDDK verilerine göre, çiftçinin özel ve kamu bankalarına olan borcu yıl sonu itibariyle 149 milyar lira. TZD’nin verilerine göre ise Tarım Kredi Kooperatifine olan borç, 10 milyar lira civarında, serbest piyasaya olan borç ise 50 milyar lira. Sonuç olarak 200 milyarı aşan bir borç yükü çiftçinin sırtında. Girdi fiyatlarındaki artışa rağmen ekip biçmeye devam eden çiftçi, borçlarının yüksek faizlerini ödeyemeyince hacizle karşı karşıya kaldı. Kiminin traktörü kiminin tarlası kiminin serası haczedildi. Çiftçiler, seslerini Türkiye’ye duyurmak için platform kurdular, defalarca Ankara’ya gittiler. Talepleri; faizlerin silinmesi, anaparanın 5 eşit parçaya bölünmesi ve girdi maliyetlerinin düşürülmesi oldu. Cumhurbaşkanlığı’na kadar çıktılar, sorunlarını anlattılar, çözüm için ‘adım atacağız’ sözü aldılar. 2022 yılında çiftçilere uygulanan yüksek faizler silinmezse ve adım atılmazsa binlerce çiftçi, üretimden kopma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak.
'DEDAŞ KAMULAŞTIRILSIN' TALEBİ
2021 yılının en önemli gelişmelerinden birisi kuraklık ve su sorunu oldu. Özellikle Güneydoğu, Doğu ve İç Anadolu’da yaşanan kuraklık nedeniyle ürünü yüzde 30-80 arasında zarar gören çiftçiler oldu. Hükümet kuraklık için 2.6 milyar lira destek ödemesi yapacağını duyurdu, ödemeler başladı.
Doğu ve Güneydoğu illerinde enerji dağıtımı yapan Dicle Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin bölgede ‘elektrik yetmiyor’ gerekçesiyle sık sık elektrik kesintisi yapması, çiftçiyi canından bezdirdi. Sulama ve hasat döneminde yapılan kesintiler arttı, borcunu ödeyemeyen çiftçinin trafoları, DEDAŞ yetkilileri tarafından söküldü. DEDAŞ’ın elektrik kesintisi, yüksek faiz ve trafo sökümü uygulamaları, Şanlıurfa, Mardin, Diyarbakır illerimizde çok sayıda üretici ve vatandaşın tepkisine neden oldu. Bölge halkının talebi DEDAŞ’ın kamulaştırılması ve GAP’ın bir an önce tamamlanması
'YERLİ MUZ' ÇAĞRISI
Yerli muz bu yıl, bahçelerde 4 liraya kadar indi. Üretimin fazla olmasından dolayı muz, üreticinin elinde kaldı. Marketlerde ise çok yüksek fiyatlardan satıldı. Anamur Ziraat Odası Başkanı Ahmet Şeref Gümüş, ‘üretim planlaması’ istedi, vatandaşa ‘yerli muz tüketin’ çağrısı yaptı.