Taşeronlar, belediye şirket işçileri ses yükseltti: Kadro hakkımız engellenemez

Aynı işe farklı ücret, birine güvence diğerine angarya, birinin çocuğuna yardım ötekine ‘beslenme çantasına ne koyacağım’ kaygısı… Kamu ‘patron’a döndü, emekçiler yıllardır verdikleri mücadeleyi İstanbul’da Kadıköy’den yükseltti.

İstanbul Kadıköy’de belediye şirket ve kamu taşeron işçileri “kadro” diye haykırdı. Temizlik işçisi de var aralarında, mimar da güvenlik görevlisi de… Otobüs şoföründen çağrı merkezi çalışanına, sağlık emekçisinden mühendisine hepsi ya belediye şirketleri tarafından mağdur edildi ya da “kamuda taşeronu bitirdik” yalanına takıldı.

Yüz binlerce vatandaşı temsil eden 24 dernek, sendika, platform Kadıköy’de eşit işe eşit ücret ve güvenceli istihdam talebini dile getirdi. İşçilerin cenaze namazı kılındı, hak yiyenlere helallik verilmedi; hakkı yenenler “birleşe birleşe kazanacağız” diyerek hesap sordu, sömürü çarkına meydan okudu. Emekçiler, direnen Filistin halkının emperyalizme karşı verdiği mücadeleyi selamlamayı da unutmadı.

TALEPLERİNİ SIRALADILAR

Bülay Doğan

2018 yılında yürürlüğe giren 696 sayılı KHK ile kadro vaadi verilerek belediye şirketlerine geçirilen 400 bini aşkın belediye şirket işçisi adına yapılan ortak açıklamayı Bülay Doğan okudu. Açıklamada özetle şunlar ifade edildi:
“Ülkemizde büyükşehir, il, ilçe ve belde olmak üzere, 1393 belediye bulunmaktadır. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı Eylül ayı verilerine göre, belediyelerde hizmet veren norm kadrolu 39 bin 43 işçi bulunurken, belediye şirket işçisi sayısı 607 bin 999'a ulaşmıştır. Norm kadrolu işçi sayısı her geçen gün azalırken, şirket işçisi sayısı ciddi oranda artmaktadır. ‘Kamuda taşeron kalmadı, 1 milyon işçiye kadro verdik’ söylemi, bugün maalesef, belediye şirket işçileri ve genel idarelerdeki taşeron işçiler ile birlikte, sayıları yine 1 milyona yaklaşan mağdur işçi kesimini ortaya çıkarmıştır. Taleplerimiz şunlardır:
- Belediyelerde hizmet üreten işçilerin çalışma statüsü Norm Kadro esaslarına göre düzenlenmeli, Norm Kadro sayıları revize ile artırılmalıdır;
- Sendikalar tarafından her ay açıklanan "Yoksulluk Sınırı," tüm belediye işçilerinin net taban ücreti olmalıdır;
- Belediyelerde hizmet üreten tüm işçiler kamu işçisi olarak kabul edilmeli, 52 günlük ilave tediye ayrım gösterilmeksizin her işçiye ödenmelidir. Ayrıca geriye dönük hakkedişlerimiz de teslim edilmelidir.
- Haksız, hukuksuz, keyfi şekilde işten çıkarmalara son verilmelidir.
- Toplu İş Sözleşmelerinde paraya taalluk eden tüm mali ve sosyal haklar "Brüt" yerine "Net" olarak belirtilmelidir. Belediye işçileri "Gelir Vergisi" yükü altında ezdirilmemelidir. İşçiye vergi muafiyeti sağlanmalı ve vergiler işveren tarafından karşılanmalıdır.
- Belediye çalışanlarının çocukları için kreş hakkı, günün koşullarına uygun ve gerçekçi biçimde karşılanmalıdır. Doğum iznine ayrılan kadın işçiler, döndüklerinde işlerini kaybetme endişesi taşımak zorunda kalmamalı.
- Bunların dışında 60 günlük sendikal ikramiye, Haftalık 35 Saat çalışma, Enflasyon oranında zam, Refah payı, Meslek pirimi, Eşit yemek ve ulaşım ücreti, Tayin hakkı verilmelidir.”

YAĞMUR, SOĞUK DEMEDİLER

Onlarca pankart arkasında yerini alan, hakkını isteyen işçiler hazırladıkları dövizlerle de derdini anlattı. “Kıdem hakkımız söke söke alırız; işçiler burada sendikalar nerede, kadro hakkımız engellenemez” sloganları attı. Hava soğuktu, yağmur vardı ama coşku da buna rağmen yüksekti. Aydınlık’a konuşan işçilerin her biri her seçimde verilip yerine getirilmeyen vaatlerden bıktığını haykırdı. Emekçiler adil bir çalışma hayatını isteğini dile getirdi.

Karayolları işçisi Ercan Baykal:

Kadromuzu almak için burada toplanıyoruz. Bütün Karayolları adına geldik. İnşallah kadromuzu alırız. Tek dileğimiz bu. Karayollarından 14 bin kişi adına buradayız. Devlet yetkililerinden kadromuzu istiyoruz. 13 yıldır bütün zorluklara rağmen çalışmya devam ediyoruz.
Ercan Baykal

AYNI ODADA AYNI İŞE FARKLI İSTİHDAM

Hastane Bilgi Yönetim Sistemi Çalışanları Derneği (HBYS-DER) üyesi bir emekçi taleplerini şöyle dile getirdi:

Biz hastane bilgi yönetim sistemi personelleriyiz. Ben yaklaşık 20 yıldır, taşeron olarak HBS personeliyim. İhaledeki madde yüzünden dışarıda kaldık. Aynı odada aynı işi yapan arkadaşlarımız başka ihale türünden çalıştığı için kadroya geçti, biz geçemedik. Benim işe aldığım işçiler kadroya geçti, ben geçemedim. 696 sayılı KHK’da özel bir madde koydular. HBS personeli bu kapsamda değildir diye. Sebebini biz de bilmiyoruz, sorduğumuz kimse de bilmiyor. Her gelen Çalışma Bakanı söz verdi fakat hala hiçbir yetkili bu durumdan bahsetmiyor. Adaletsizliğe uğradık. Bu durumun çözüleceğine inancımız tam. Yaklaşık yedi yıldır da demokratik yollarla mücadelemizi veriyoruz. Hastanelerde çalışmaya da devam ediyoruz.

ZORUNLU EMEKLİ EDİLENLER İŞE İADE İSTEDİ

Zorunlu emeklilik mağduru Öznur Kurnaz:

696 sayılı KHK ile 2018 yılındaki düzenlemenin ardından 42, 45, 47, 50 gibi genç yaşlarda bizi zorunlu emekliliğe tabii tuttular. Daha sonra seçim öncesi 3 Mart 2023’te zorunlu emeklilik kaldırıldı. Şu an kurumlarda 60 yaşın üzerinde çalışan varken bizler 50 yaşın altında zorunlu emekli edildik, hakkımızı arıyoruz. İşe iademizi istiyoruz.
Öznur Kurnaz

KAMU ‘İŞVEREN’ GİBİ DAVRANINCA...

Karayolları Taşımacılık ve Emekçileri Sendikası (Kataş-Sen) Genel Başkanı Şahin Başaran:

Kamu kendi görevini unutmuş, kamu yöneticileri kendi sorumluluklarını atlamış, işverenler şuna bakıyorlar: Ne kadar kuralsızlık varsa o kadar kar vardır. Çok doğal olarak kamu, bir işveren gibi davrandığında kamunun içinde, belediyelerde şirket işçiliği, kadrosuzluk hepsi yığın haline geldi. Hastanelerde, valiliklerde, kaymakamlıklarda, okullarda her yerde arkadaşlarımız gerçek anlamda güvencesizliğin pençesinde boğuluyorlar. Aynı zamanda bu güvencesizlik, insanlık dışı çalışma koşullarını bize dayatıyor. İnsanlık dışı çalışma koşullarıyla müdürlerin hizmetkarı olarak kullanılıyor işçi arkadaşlarımız. Bunu son verilmeli.

6 BİN OTOBÜSÜN ŞOFÖRÜ GÜNDE 20 SAAT ÇALIŞIYOR

Kamunun, bir ticaret aygıtı olarak işlememesi, buranın bir kar mekanizması olmadığının anlaşılması, belediyelerde şirket işçiliğinin bitirilmesi ve bu arkadaşlarımızın hepsinin kadroya geçmesini istiyoruz. Biz aynı zamanda diyoruz ki; İstanbul’da bulunan 6 bin halk otobüsünde çalışan arkadaşlarımız günde 18-20 saat çalışıyor ve bu İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin denetiminde yapılıyor. İnsanlık dışı çalışma koşulundan kastımız bu. Yemek, tuvalet hakkı olmadan çalışıyor insanlar. Tüm bunların giderilmesi için taleplerimizi iletiyoruz.

Eyleme gelen minikler de anne ve babalarının kadro mücadelesine destek oldu.

BUYRUN CENAZE NAMAZINA!

Eylem, renkli görüntülere de sahne oldu. Emekçiler, yaşadıkları zorlukları yaratıcılıklarıyla sergiledi. Eylem alanına belediye şirket işçileri ve kamu taşeron işçilerini temsil eden bir tabut cenaze marşı eşliğinde getirildi. İşçilerden biri imam kılığına girerek adeta “buyrun cenaze namazına” dedi. Emekçinin hakkını aramayan sendikacılara, işçileri kandıran gazetecilere, seçim vaatlerini yerine getirmeyen siyasetçilere haklar helal edilmedi: Ahirette hesaplaşırız.

VATAN PARTİSİ DE MEYDANDAYDI

Vatan Partisi de işçileri yalnız bırakmadı. Vatan Partisi İstanbul İl Başkanı İbrahim Okan Özkan ve İstanbul İşçi-Sendika Bürosu Başkanı Mevlüt Usta önderliğindeki parti üyeleri işçilere destek verdi. Aydınlık’a konuşan İl Başkanı Özkan, şunları kaydetti:


“Vatan Partisi olarak işçilerimizle, emekçilerimizle omuz omuzayız. Bugün işçilerimizin burada koyduğu iradeyi tekrardan ifade edelim: Kadrolu ve güvenceli çalışma talebini söke söke alacağız. İşçilerimizle, emekçilerimizle beraberiz. Hepimiz görüyoruz. Büyük bir işçi hareketi yükseliyor. Dalga dalga geliyor bu işçi hareketi. Bugün yaptığımız eylem, Kadıköy Meydanı’nda yapılan bu eylem, mücadelenin fitilidir. Biz de belediye şirket işçilerimizle, taşeron işçilerimizle beraber olduğumuzu tekrardan ilan ediyoruz. Son olarak, hepimiz asgari ücret görüşmelerini takip ediyoruz. Vatandaşın önüne ne koyulursa koyulsun. Ekonomik krizin faturasını dar gelirlilerin ve sabit gelirlilerin üzerine yıkmaya çalışanlar, o yükün altında ezilirler. Kimse emekçilerimizle oyun oynamasın. Yerel seçimler yaklaşıyor, onların oyları için çeşitli düzenbazlıklar ortaya koymasınlar.”

Sonraki Haber