Tayvan sorununu çözmek için üçüncü bir yol
ABD merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi Çin'in Tayvan'ı 'Tek Çin' politikasına boyun eğdirebileceğini yazdı.
Pekin, tek kurşun bile atmadan Tayvan'ı izole edebilir, ekonomisini felce uğratabilir ve “Tek Çin” iradesine boyun eğdirebilir. Bu değerlendirme Washington merkezli ünlü düşünce kuruluşu Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'ne (CSIS) ait. Batılı analistler uzun zamandır Çin'in Tayvan'a müdahalesi durumunda Pekin'in başvurabileceği şu iki senaryoya odaklanıyordu: Ada'ya harekat ya da askeri abluka.
CSIS, ABD'nin karşı koymasını çok daha zorlaştıracak üçüncü bir yol olduğu söylüyor: Karantina. Kuruluşun yeni yayınladığı rapora göre Çin güvenlik birimleri, "gri bölge" taktiklerini kullanabilir. Bunlar, savaş olarak kabul edilebilecek faaliyetlerin hemen altındaki eylemler olarak tanımlanıyor. Böylece Tayvan tamamen ya da kısmen karantinaya alınabilir, limanlarına erişim kesilebilir ve enerji gibi hayati kaynakların Ada'ya ulaşması engellenebilir.
KİLİT NOKTA KOLLUK KUVVETLERİ
Kurumun raporunda şu kritik noktaya dikkat çekiliyor: "Karantina, belirli bir alandaki deniz veya hava trafiğini kontrol etmek için kolluk kuvvetleri tarafından yürütülen bir operasyondur, abluka ise doğası gereği askeri niteliktedir." Çin Sahil Güvenliği, dünyadaki çoğu benzeri gibi, bir “kolluk kuvveti” olarak kabul ediliyor. Bu da “ablukadan” farklı olarak “karantina” adı verilen bir uygulamayla Ada çevresindeki deniz taşımacılığının durdurulabileceği ve yeniden düzenlenebileceği anlamına geliyor. Raporun yazarları, uluslararası hukukun ablukayı bir savaş eylemi olarak kabul ettiğini fakat Çin Sahil Güvenliği tarafından yönetilen bir karantinanın Tayvan'a karşı bir savaş ilanı olarak ele alınamayacağını aktarıyor. CSIS, bu hamleden sonra ABD Tayvan'a müdahale ederse Washington ve müttefiklerinin askeri çatışmanın başlatıcısı durumuna düşeceği uyarısında bulunuyor.
CSIS yazarlarına göre Pekin karantina eylemlerini son derece sınırlı olarak uygulasa bile Taipei'i ekonomik olarak boğabilir. Örneğin, Çin sadece Ada'nın en işlek limanı Kaohsiung'da karantina ilan etse bile Tayvan'ın deniz ithalatının yüzde 57'sini ve enerji ithalatının büyük bölümünü engellemiş oluyor. Raporda, "Çin'in karantina süresince sadece bir avuç ticari gemiyi arama ve el koyma konusunda istekli olduğunu göstermesi dahi büyük bir caydırıcı etkiye sahip olabilir ve benzer ihlalleri caydırabilir" deniyor. CSIS ayrıca sınırlı arama ve/veya el koyma eylemleri Tayvan'a yapılan uçuşları etkileyebilir çünkü karantina kolaylıkla havaya da yayılabilir değerlendirmesinde bulunuyor.
ABD'NİN SÖZDE KOZU DA GİDECEK
Yazarlara göre Çin'in Tayvan'ı izole etmeye yönelik bir operasyon başlatmak için "karantina" kelimesini kullanmasına bile gerek kalmayabilir. Tayvan Çin toprağı olduğu için Pekin, Ada'ya yanaşacak gemilere birtakım yasal zorluklar çıkarabilir. Buna uymayan gemiler için uygulanacak yaptırım mekanizmaları tüm deniz taşımacılığı üzerinde caydırıcı bir etki yaratabilir. Rapora göre "Çin kolluk kuvvetleri gemilere çıkma, yerinde denetim yapma, personeli sorgulama ve uyumsuz gemilere karşı diğer önlemleri alma yetkisine sahip olacak."
CSIS yazarları, abluka yerine karantina uygulanması Çin'in Tayvan Boğazı'nı kapatmasını ya da erişimi kısıtlamasını gerektirmeyecektir diye ekliyor. Bu da ABD'nin uluslararası bir su yolunda seyrüsefer özgürlüğünü koruma iddiasına paralel olarak “uluslararası hukuk çerçevesinde müdahale” etme konusundaki en büyük savlarından birini kaybedeceği anlamına geliyor.