TBF kredi kartı kullanımını araştırdı: Vatandaşın yüzde 10’u yasal takibe düştü

Tüketici Birliği Federasyonu’nun yaptığı araştırmaya göre tüketicilerin yüzde 9,3’ü son üç aydır kredi kartı borcunun asgarisini bile ödeyemiyor.

Tüketici Birliği Federasyonu (TBF) Başkanı Mehmet Bülent Deniz, 13 milyon tüketicinin kart borcunu ödeyemez durumda olduğunu, bunun ailesiyle birlikte 40-45 milyon nüfus anlamına geldiğini söyledi. Rakamın giderek arttığına işaret eden Deniz, vatandaşın makul faizlerle kart borcunu taksitlendirebilmesi için ‘yapılandırma’ya olanak tanıyacak bir yasal düzenlemenin derhal Meclis gündemine alınması gerektiğini vurguladı.

Deniz, kredi kart ekstresinin tamamını ödeyememe durumunun son yedi aydır yoğunlaştığına, asgari tutarın veya asgari tutardan biraz yüksek bir rakamın ancak ödendiğine dikkat çekti. Deniz, “Bu da yaklaşık olarak geçen temmuz, ağustostan bu yana yani faizin artmasıyla birlikte tüketicilerin asgari tutar veya biraz üzerinde ödemeyle bütçesini döndürmeye çalıştığını ortaya koyuyor” dedi.

Mayıs başı gibi yasal takibe düşen tüketici sayılarında artışlar beklediklerini ifade eden Mehmet Bülent Deniz, daha fazla geç olmadan, tüketicilerin bankalara olan borçlarının makul faizlerle tasfiye edilmesi için bir yasal düzenleme yapılması gerektiğini söyledi. Deniz, şimdi Ankara'yı harekete geçirebilecek bir toplumsal kampanya sürecine gireceklerini belirtti.

ÖĞRENCİLER VE ESNAF!

TBF Tüketicinin Nabzı Çalışma Grubu, daha önce 2022 yılı haziran ayında yaptığı araştırmayı yineledi. 2024 Şubat-Mart dönemini kapsayan ‘kredi kartınızla aranız nasıl?’ başlıklı kamuoyu araştırmasının sonuçlarına göre tüketicilerin yüzde 9,3’ü son üç aydır kredi kartı ekstre tutarını hiç ödeyemiyor. Bunların yarısını, açlık sınırı altında veya asgari ücret kadar hane içi gelire sahip tüketiciler oluşturuyor. 65 yaş üstü tüketicilerde oran yüzde 20’ye, 18-24 yaş grubundaki tüketicilerde yüzde 80’e çıkıyor. Araştırmada serbest çalışan, esnaf ve öğrenci tüketicilerin, son üç aydır kredi kart ekstresi borcunu hiç ödeyemeyenlerin yarısını oluşturduğuna dikkat çekiliyor.

YASAL TAKİBE DÜŞEN YÜZDE 10

TBF araştırmasına göre kredi kart borcunu 90 gün süreyle ödeyemediği için yasal takibe düşen tüketicilerin oranı yüzde 10,7. Bu grubun yüzde 28,6’sını öğrenciler, emekli, serbest çalışan oluşturuyor. Esnaf da yasal takibe uğrayanlar arasında ağırlıkta.

HERKESİN CÜZDANINDA

Araştırmaya katılanların yüzde 96,7’si kredi kartı kullanıyor. Kredi kartı kullanan tüketicilerin çoğunluğu 18-24 ve 45-55 yaş grubunda. Beyaz yakalılar, mavi yakalılar, öğrenciler ve kamuoyu araştırması sırasında işsiz olduğunu bildiren tüketicilerin tamamında kredi kartı var. Ev hanımları kredi kartına sahiplik bakımından en düşük grubu oluşturuyor. Asgari ücretlilerin yüzde 88,9’u kredi kartı kullanırken, açlık sınırı ve yoksulluk sınırı altında gelire sahip olanların kredi kart sahipliği yüzde 95 ve üzerinde. Hane içi geliri 50 bin lira ve üstü olanların tamamı kredi kartı kullanıyor.

NAKİT AVANS ÇEKENLERİN SAYISI ARTTI

Kredi kartı kullanan tüketicilerin yüzde 34’ü taksitli alışveriş olanağı nedeniyle kredi kartı kullanırken yüzde 33,3’ü nakit taşımamak için kredi kartı kullandıklarını belirtti. 2022 Temmuz ayındaki araştırmada tüketicilerin yüzde 20’si nakit avans için kredi kartını kullandıklarını belirtirken, bu oran güncel kamuoyu araştırmasında yüzde 22,7’ye yükseldi. Nakit avansın tüketicinin ayda yüzde 5 faiz ödemesi anlamına geldiğini vurgulayan TBF Başkanı, “Çok yüksek bir faiz bu.” dedi. Kredi kartını nakit gereksinimi için kullanan tüketicilerin çoğunluğunu mavi yakalılar ve işsiz tüketiciler oluşturuyor. Asgari ücret alan tüketicilerin yarısından çoğu kredi kartından nakit avans çekiyor.

‘YASAL TAKİBE DÜŞME SAYISI ARTACAK’

TBF Başkanı Mehmet Bülent Deniz, araştırma sonuçları alt alta toplandığında ortaya çıkan tabloyu şöyle değerlendirdi:

“Tüketiciler çok uzun zamandan beri zorunlu tüketim harcamalarını kredi kartıyla yapıyor. Yoğun kredi kartı kullanımı nedeniyle yaklaşık 7 aydır sadece asgarisini ödemek, kredi kartını kredi olarak kullanmaya başlamaktır ve faiz yükü oluşuyor. Bu durum sürdürülebilir değil. Bu döngüde mutlaka bir noktada tüketici sıkıntıyla karşılayacaktır. Mayıs başı gibi yasal takibe düşen tüketici sayılarında artışlar görmeye başlayacağız.”

Limitlerin yetmediğine ilişkin araştırma sonuçlarına dikkat çeken Deniz “Limitler genelde gelirin üç katı kadardır. Limiti bitirdiğiniz zaman gelirinizin zaten üç katını harcamış oluyorsunuz. Bir sonraki ay geliriniz zaten o eksiği kapatmaya yetmeyecektir ve asgariyi ödemeye başlıyorsunuz. Bir süre sonra asgariden daha az ödemek zorunda kalıyorsunuz. Böyle bir süreç var. Biz bu sürecin başlamış olduğuna işaret ediyoruz” dedi.

AİLESİYLE BERABER İCRA VERMEK…

Yasal takibe düşmenin sadece kredi kartı sahibini etkilemediğini belirten Deniz, şöyle konuştu:

“Yasal takibe düşen, bankalarda artık hesap açamıyor. Eve icra memurları gelmesi gibi bir süreç başlıyor. Bu iş çok can yakıcı. Bir tüketiciyi icra vermek demek, aslında ailesiyle beraber dört kişiyi icra vermek anlamına geliyor. 13 milyon kişi borcunu ödeyemiyorsa, bu yaklaşık 40-45 milyon civarında bir tüketiciye, insan topluluğuna işaret eder. Hane halkı borcu. Toplumun bu kadar büyük bir kesiminin banka, adliye arasında sıkıntı yaşaması toplumsal huzuru açıkça tehdit eder. Bu durumun çok sayıda tüketicinin başına gelecek olması, toplumsal barışı da tehdit eden bir duruma dönüşür.” Borç yapılandırması için Ankara’ya çağrıda bulunan Deniz, şöyle sürdürdü:

ZORUNLU HARCAMA İÇİN KULLANILMIYOR

“Aksi takdirde tüketicilerin banka borçları bu faiz yüküyle artacak. Bir de üstüne Merkez Bankası'nın asgari ödeme oranının daha da yükseltilmesi gibi önlemleri hayata geçirmesiyle tüketici bakımından çözülemez bir nokta söz konusu.

“Merkez Bankası politika faiziyle değil, makul faizlerle bir yapılandırma getirmesi lazım. Bu iki tane fayda sağlayacak bize. Bir, milyonlarca tüketici için yasal takibe düşmeden ekonominin içerisinde kalma olanağı sağlayacak. İki makul fayda. Piyasadaki nakit paranın bankalara geriye dönmesini sağlayacak, piyasanın diğer alanını etkileyebilecek olası bir olumsuzluğun önüne geçilmiş olacaktır.

“İlgililerin ‘kredi kartı lüks harcamalar için kullanılıyor’ düşüncesini kafalarına silmesi lazım. Öyle bir durum bizim her iki kamuoyu araştırmamıza göre de söz konusu değil. Tatil, seyahat, konaklama, eğlence harcamaları elbette kredi kartıyla da yapılıyor ama araştırmamız, çok geniş bir kesimin kredi kartını zorunlu alışveriş için kullanmak zorunda kaldığını gösteriyor. Bu demektir ki ücreti yetmiyor ama hayatını sürdürmek zorunda. Aile, ihtiyaçlarını karşılamak için asgari de olsa ödemeye gayret etmek zorunda kalıyor. Asgariden daha az ödeyenler de bu araştırmada çıktı.”

SEMT PAZARLARINDA YAYGINLAŞTI

2022 Temmuz ayında yapılan ‘Cüzdanımızda ne var?’ başlıklı araştırmada tüketicilerin yüzde 14’ü semt pazarlarında kredi kartı kullandıklarını belirtirken, bu oran güncel kamuoyu araştırmasında yüzde 20,1’e yükseldi. TBF Başkanı Deniz, “Demek ki tüketicinin cebinde nakit yok. Portakalı, havucu kredi kartıyla ödemek zorunda kalıyor. Tüketici, hayatını devam ettirebilmek için kredi kartı kullanıyor” dedi.

Kredi kartlarının kasap, manav, bakkal ve semt pazarlarında kullanımının yaygınlaştığı görüldü. Kamuoyu araştırmasına katılan tüketiciler, aylık harcamalarının yüzde 80’ine yakınını kredi kartıyla yaptıklarını belirttiler. Tüketicilerin yüzde 33,3’ü kredi kart limitlerinin dönem bitmeden dolduğunu belirtti, bunların büyük çoğunluğunu mavi yakalı, serbest çalışan, esnaf, işsiz tüketiciler oluşturuyor.

Sonraki Haber