TBMM Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Özkaya, HDP kapatma davasını değerlendirdi

Gözlerin Anayasa Mahkemesine çevrildiği HDP'nin kapatılmasına ilişkin davayı ve süreci değerlendiren Özkaya, 'HDP'nin PKK terör örgütünün yöneticisi gibi davranması kabul edilemez. Hukuk tedbirleri, tehlikelerle doğru orantılı olarak alınır' diye konuştu.

Ak Parti Milletvekili, TBMM Anayasa Komisyonu Başkan Vekili Avukat Ali Özkaya, Aydınlık'ın sorularını yanıtladı. Anayasa Mahkemesinin karar vermesi beklenen, HDP kapatma davasına ilişkin hukuki sürecin devam ettiğini söyleyen Özkaya, HDP'nin Mecliste PKK'nın sözcülüğünü yaptığını kaydetti. Özkaya, “HDP'nin PKK terör örgütünün yöneticisi ve üyesi gibi davranması kabul edilemez. Hukuk tedbirleri, tehlikelerle doğru orantılı olarak alınır. Eğer tehlike büyükse, tedbir de ona göre büyük olur” dedi. Özkaya, yeni Anayasa çalışması ve sosyal medya düzenlemesine ilişkin de son gelişmeleri paylaştı.

ANAYASA MAHKEMESİNİN ÖNÜNDEKİ ÜÇ YOL

HDP'nin kapatılması istemiyle açılan davada Anayasa Mahkemesinin kararı bekleniyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan'ın “iş yükü fazla” diyerek, sürecin uzayabileceğine işaret etmesinin ardından, kararın bir an önce verilmesi talebi dile getirildi. Özkaya'ya sürecin nasıl işleyeceğini sorduk. HDP'nin kapatılması davasının siyasal ve hukuki olmak üzere iki yönü olduğunu söyleyen Özkaya, Anayasa Mahkemesinin üç farklı şekilde karar verebileceğini anlattı. Özkaya şöyle açıkladı:

“Birincisi; 10 üye kapatılması yönünde oy kullanırsa, parti temelli kapatılır. Kapatılması yönünde 10 üye oy vermezse, ikinci oylamaya geçilir. Hazine yardımından kısmen ya da tamamen kesilme için oylama yapılır. Bir de siyasi yasaklar getirilebilir. Bunların hepsini yaşayarak göreceğiz. 'Anayasa Mahkemesi şöyle karar vermelidir' demem uygun olmaz. Siyasal ve bireysel olarak değerlendirdiğimde ise HDP kapatılmak için gayret sarf ediyor.”

'PKK TEMSİLCİLERİ OLARAK ÇALIŞIYORLAR'

HDP'nin Anayasanın 68'inci maddesindeki suç eylemlerinin odağı haline geldiğini belirten Özkaya, “HDP'de tüzel kişiliği temsil noktasında olanların hepsi PKK terör örgütünün siyasal uzantıları ve temsilcileri olarak çalışmalar yapıyorlar. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da bu kapsamda bir dava açtı. Bundan sonraki kısım Anayasa Mahkemesinin takdirine ve değerlendirmesine bağlı. HDP, 'dışlanıyoruz kapatılıyoruz' demek istiyor” dedi.

'ÜLKEYE HEP BERABER SAHİP ÇIKACAĞIZ'

Özkaya, HDP'nin kapatılması durumunda farklı bir isimle yeni bir partinin kurulabileceğine işaret etti. Özkaya yeni bir parti kurulmasının önüne hukuki olarak geçilemediğine dikkat çekerek şöyle sürdürdü:

“Yedekli çalışıyorlar. Hukuk iradelere değil, eylemlere sonuç bağlar. Kurulmuş bir partinin aynısını kurmak yasak ama aynı yönde bir parti kuracaklarını nasıl anlayacaksınız, bir eylem yapması gerekir. HDP'nin PKK terör örgütünün yöneticisi ve üyesi gibi davranmaları kabul edilemez. Bu memlekette sözü olan herkes söyleyecek ama bu ülkeye hep beraber sahip çıkacağız. Coğrafyadaki sıkıntıları biliyor ve görüyoruz. Hukuk tedbirleri tehlikelerle doğru orantılı olarak alınır. Eğer tehlike büyükse tedbir de ona göre büyük olur. Bizim çevremizdeki ateş çemberini, sıkıntıları PKK'nın bu ülkeye yaşattıklarını gördüğümüzde bununla doğru orantılı bir tedbir almak, mücadele etmek bizim boynumuzun borcu.”

'YALAN HABER SUÇ OLMALI'

Hükümetin sosyal medyaya yönelik üzerinde çalıştığı yasal düzenlemenin de Meclis açılır açılmaz görüşüleceği belirtiliyor. Özkaya, düzenlemelerin ifade özgürlüğünü kısıtlamayacağını vurguladı.

Özkaya, sosyal medya şirketlerini “Avrupa ve Amerika emperyalizminin temsilcileri, istihbarat ajanlığı yapıyorlar” şeklinde tanımladı. Şirketlere, Türkiye'ye temsilcilik kurma şartı getirildiğini hatırlatan Özkaya “Twitter'ın, gerekli makamlarla gerekli paylaşımları yapmadığını ve başka kurulan şirketler üzerinden adeta hileli davranışlar sergilediğini duyuyorum” dedi. Şirketlerin kanuna uygun davranmaması durumunda para cezası, bant daraltma gibi yaptırımlara uğrayabileceğini söyledi.

Türk hukukunda yalan haberin suç olduğuna ilişkin bir norm olmadığını belirten Özkaya, “Yalan haber ve kişilik haklarına zarar vermek hakaret suçu olarak değerlendiriliyor. Bence bu müstakil bir ceza normu olarak düzenlenmeli” değerlendirmesinde bulundu.

'TEKNİK ALTYAPIMIZI GÜÇLENDİRMELİYİZ'

Özkaya, PKK tarafından çıkarılan orman yangınları sürecinde yapılan “help Turkey” paylaşımlarını hatırlattı. Paylaşımların yüzde 70'inin belirli hesaplardan ve yurtdışından atıldığını söyleyen Özkaya “Bir operasyon yapılıyor, o operasyon başladığı an teknik altyapımızın belirli kelimelerin ve işlerin yapıldığını bilerek, bunların insan eliyle yapılamayacağını tespit etmesi ve filitrelemesi gerekiyor. Teknik altyapı, hukuki altyapının önünde olmalı. Ülkemizde teknik altyapıyı da güçlendirirsek bu sorunu çözeriz.”

'BİDEN VE ARKADAŞLARI'

Muhalefeti “Biden ve arkadaşları” olarak tanımlayan Özkaya, “Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı devirmeye yönelik davranışlarını biliyoruz. Bunları da sosyal medya aracılığıyla yapıyorlar. Onlara bu ülkeyi yedirmeyeceğimizi ve emperyalizmin atlarının ayağında bu milleti çiğnetmeyeceğimizi bilmeliler” diye konuştu.

YENİ ANAYASA SÜRECİ EKİM AYINDA NETLEŞECEK

Ak Parti'nin hazırlıklarını sürdürdüğü yeni Anayasa çalışmasına ilişkin son durumu aktaran Özkaya, ekim ayından itibaren sürecin daha da netleşeceğini söyledi. Özkaya'ya yeni Anayasada Cumhuriyet niteliklerini içeren maddelere karşı farklı bir tutum alınacağı yönündeki öngörüleri, Ak Parti'de bu yönde bir tutum olup olmadığını sorduk. Özkaya, “Ak Parti Cumhuriyetle barışık ve kuran değerlere sahip bir parti” değerlendirmesinde bulundu.

Özkaya şöyle sürdürdü:

“Bu devlet bizim, bu millet bizim. Bizim kendi devletimizle nasıl bir sorunumuz olabilir ki. Cumhuriyeti CHP gibi anlamak zorunda değiliz. 1.Meclis İstiklal Savaşını yaptı, Türk Devletini Kurdu. 2.Meclis yalnızca Devletin niteliğinin Cumhuriyet olduğunu ilan etti. Devlet de Cumhuriyet de hepimizin, CHP’nin değil.”

Laiklik ilkesi kapsamında yapılan tartışmaları da değerlendiren Özkaya, “Cumhuriyeti ve laikliği CHP'nin 1940'lı yıllarda anladığı gibi din düşmanlığı mantığıyla anlamak zorunda değiliz. Sivil bir Anayasa yapmayı arzu ediyoruz” dedi.

'İYİ PARTİ VE HDP YASAK AŞK YAŞIYOR'

Özkaya, HDP'nin eylül ayında açıklayacağını duyurduğu, muhalefete “demokrasi zemininde buluşalım” teklifini içeren deklerasyona ilişkin görüşlerini sorduk. Özkaya, CHP, İyi Parti ve HDP'nin bir ittifak bloğu olduğunu söyledi. “İyi Parti HDP'yi görmezden gelerek, yasak aşk ilişkisi yaşıyormuş gibi yapıyor” diyen Özkaya şu ifadeleri kullandı:

“Bizim milletimizde terörle birlik olanlara destek olmaz. Bu topraklara kan dökülmesine vesile olmayı düşünen kimseyi affetmez.”

ANNELER ÖRGÜTE KATILIMI BİTİRECEK!

Diyarbakır Annelerinin “terör örgütüne katılımın azalarak bitmesine vesile olacağı” görüşünü paylaşan Özkaya şöyle konuştu: “Onlar dik duruşuyla terör örgütüne ve siyasal yandaşlarına tarihi bir ders veriyorlar. Üç açıdan önemli. Bir dünyanın en katil terör örgütüne karşı korkmadan siyasal uzantılarının binalarının önünde dik duruyorlar ve çocuklarını istiyorlar. Devlet burada tam manasıyla arkasında güvenlik sağlıyor ama orada bulunmak bile çok önemli. İkincisi burada eylem yapan birçok annenin çocuğu terör örgütünden kaçarak geldi. Üçüncüsü de çocuklar bunları gördüğü için terör örgütüne katılım tarihin en alt düzeyine düştü.”

Sonraki Haber