TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bozdağ, yeni anayasa tartışmalarını değerlendirdi:
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bekir Bozdağ, MHP'nin 100 maddelik anayasa teklifi taslağıyla kendi anayasa isteğini somutlaştırdığını belirterek, "Diğer partilerin de anayasa teklifi taslaklarını hazırlayıp kamuoyuna açıklaması, yeni anayasa sürecine katkı verecektir." dedi.
Yeni anayasa tartışmalarına ilişkin AA muhabirine konuşan Bozdağ, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yeni anayasa çağrısının, tarihi bir çağrı olduğunu vurguladı.
Cumhur İttifakı'nın yeni bir anayasa yapmak için TBMM'de yeterli çoğunluğunun olmadığına işaret eden Bozdağ, "Yeni anayasa konusunda bir uzlaşma komisyonu kurulamadığı takdirde her partinin yeni anayasa teklifi taslağı hazırlayıp kamuoyuna açıklaması son derece önemlidir ve tartışmaların somut teklif üzerinden yapılmasına ve sağlıklı bir tartışmanın yürümesine büyük katkısı olacaktır." diye konuştu.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin, 100 maddeden oluşan yeni anayasa önerisini duyurduğunu hatırlatan Bozdağ, "MHP, yeni anayasa teklifi taslağını hazırlayarak nasıl bir anayasa istediğini somutlaştırdı ve kamuoyunun görüşüne sundu. Diğer partilerin de anayasa teklifi taslaklarını hazırlayıp kamuoyuna açıklaması, yeni anayasa sürecine katkı verecektir. Cumhuriyetin yüzüncü yılı olan 2023’ü, 2023 Anayasası ile taçlandırmamız, Türkiye’yi daha da güçlendirecektir." değerlendirmesinde bulundu.
MEVCUD ANAYASA DARBE ÜRÜNÜDÜR
Bozdağ, Türkiye'nin 1961'den bu yana darbe anayasalarıyla yönetildiğini ifade ederek, halen yürürlükteki anayasanın da 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ürünü olduğunu söyledi.
Mevcut anayasanın toplumsal bir sözleşme olmadığını dile getiren Bozdağ, "Yeni anayasa, herkesin ve her kesimin kendini hür hissettiği demokratik bir ortamda, milletin katkısıyla, milletin seçtiği temsilciler tarafından hazırlanır ve halkoyu ile de millet bunu kabul ederse anayasa milletin sözleşmesi olur; millet anayasaya 'benim anayasam' diyebilir. Anayasa metni üzerinde geniş bir uzlaşma, milleti birleştirir. Anayasanın kabulü, bu büyük uzlaşmanın ve milletin birliğinin varlığını gösterir." dedi.
Türkiye'nin ciddi bir anayasa birikimi olduğunu kaydeden Bozdağ, "Yeni anayasa hazırlık çalışmaları yapılırken vatandaşlarımız, isterlerse doğrudan; dilerlerse de siyasi partiler, üniversiteler, sivil toplum örgütleri, meslek örgütleri ve sendikalar üzerinden katkı verebilirler. Böylece her bir vatandaşımız yeni anayasa hazırlık sürecine katkı vermek için pek çok imkana sahiptir." ifadelerini kullandı.
ANAYASA YAMALI BOHÇAYA DÖNMÜŞTÜR
Türkiye'nin mevcut anayasasında milletin katkısının olmadığını söyleyen Bozdağ, her bir satırına darbenin ve darbecilerin ruhunun sindiğini dile getirdi.
Bozdağ, mevcut anayasanın zaman içinde değişikliklere uğradığını fakat darbe ruhundan kurtulamadığını belirterek, "Mevcut anayasa insan haklarına dayanmamakta, temel hak ve hürriyetleri yeterince korumamaktadır. Bu anayasayı değiştirerek insan haklarına dayanan bir anayasa yapma imkanı yoktur. Yine bu anayasayı değiştirerek temel hak ve hürriyetler için daha güvenceli bir anayasal düzen kurulması da mümkün değildir. Nitekim bugüne kadar yapılmış 19 değişiklikle bu mümkün olmamıştır. Bundan sonra mümkün olmayacağı da aşikardır." şeklinde konuştu.
Mevcut anayasanın millete, yasama ve yürütme organına güvenmediğini ifade eden Bozdağ, şunları söyledi:
"Mevcut anayasa güvensizlikler üzerine kurulmuş ve herkese karşı sürekli teyakkuz halindedir. Bu anayasa ile yasama, yürütme ve yargı arasındaki güven sorununu çözemeyiz. Nitekim bugüne kadar da çözülemedi. Mevcut anayasada farklı dönemlerde köklü değişiklikler yapıldı. Anayasadaki felsefe ve ruh birliği bozuldu. Şu anda anayasada değişik siyasi ve hukuki görüşlerin varlığı ve çatışması vardır. Değiştirerek bu varlık ve çatışmayı güçlendiririz; ama bu çatışmayı sonlandıramayız.
Mevcut anayasada yapılan 19 değişiklikle anayasa içinde dildeki birlik, maddeler ve hatta fıkralar arasındaki irtibat da kopmuştur. Anayasa adeta ayrı diller ve ayrı kurallar bütünü gibi görünüyor. Anayasa sade bir Türkçe ile yeniden yazılmalıdır. Mevcut anayasa demokratik değildir. Değiştirerek daha da demokratik hale getirilemeyeceği de görülmüştür. Mevcut anayasa yamalı bohçaya dönmüştür. Türkiye’nin bu anayasayla yoluna devam etmesi ülkenin aleyhinedir."