Şentop’tan batı eleştirisi: 'Sebep oldukları sorunlara sırt dönüyorlar'
KÜRESEL Parlamenter Göç Konferansı'nda konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, "Düzensiz ve zorunlu göç olgusu bugün ülkelerin veya bölgelerin sorunu...
TBMM'nin ev sahipliğinde Parlamentolar Arası Birlik (PAB) ile ortaklaşa düzenlenen Küresel Parlamenter Göç Konferansı Hilton İstanbul Bomonti Hotel'de dün başladı.
Açılışta konuşan TBMM Başkanı Mustafa Şentop, günümüzün en önemli ve en acil çözüm bekleyen küresel meselelerinden birinin göç olduğunu söyledi.
'YAĞMALANAN ÜLKELERİNİ DÜZELTMEYİ KONUŞALIM'
Göç konusunu ele alırken ırk, din, inanç, dil, etnik köken ve renk ayrımı yapılmamasını isteyen Şentop şöyle konuştu: “Bu meseleye yaklaşırken göçmenler, mülteciler ve sığınmacılar için insan haysiyetine, insan onuruna ve şerefine yakışır bir hayatın nasıl kurulabileceği üzerinde düşünmek zorundayız. Bu insanların kendi vatanlarında güvenli bir şekilde nasıl yaşayabilecekleri, yaşanılmaz hale getirilen, sömürülen ve yağmalanan bu ülkelerin nasıl yeniden yaşanılabilir bir hale getirilebileceği ve bunun imkanları üzerinde kafa yormalıyız.”
Düzensiz ve zorunlu göç olgusunun bugün ülkelerin sorunu olmaktan çıkarak dünyanın sorunu haline geldiğine dikkati çeken Şentop, şöyle devam etti:
“Göç meselesi bize bütün insanlığın kaderinin, geleceğinin ortak olduğunu gösteren bir meseledir. Göç, küreselleşen dünyada bütün insanların barış içinde yaşaması, istikrarı, kalkınması, refahı ve geleceğinin ne kadar birbiriyle bağlantılı olduğunu bir kez daha güçlü bir şekilde teyit etmiştir. Karşı karşıya olduğumuz bu ortak sorunun çözümüne katkıda bulunmak ve ortak bir gelecek, ortak bir istikbal için; birlikte, dayanışma içinde, iş birliğini esas alarak samimiyetle mücadele etmek zorundayız. Göç olgusu, yeni dayanışma ve iş birliği mekanizmalarının inşa edilmesi ve daha adil bir dünyanın kurulması için de bir vesile olacaktır. Sığ çıkar hesaplarının bir kenara bırakılması ve bütün insanları kucaklayıcı yeni bir uluslararası sistemin ve düzenin kurulması için bir vesile olmasını temenni ediyorum. Göç olgusunu yeni bir paradigmanın kurulması için itici bir etken olarak görüyorum.”
Şentop, "Küresel ve ulus aşırı meselenin sağlıklı ve sürdürülebilir bir şekilde ele alınması da bütün ülkelerin ve bütün insanlığın içinde yer aldığı, herkesin hakiki manada adil bir şekilde temsil edildiği; kapsayıcı, demokratik ve şeffaf uluslararası kuruluşların ve iş birliği mekanizmalarının oluşturulmasını şart koşmaktadır." değerlendirmesini yaptı.
'SIĞINMACILARIN ÇOK AZI AVRUPA'DA'
Bugün 300 milyondan fazla insan savaş, terör, şiddet, zorla yerinden edilmeler, açlık, yoksulluk, eşitsizlik, doğal afetler, iklim değişikliği gibi sebeplerle ülkelerinden ayrıldığını ifade eden Şentop, şöyle devam etti:
“Milyonlarca vatansız insan, hiçbir vatandaşlık haklarından yararlanmadan, temel insani ihtiyaçlarını karşılayamadan çeşitli yerlerde sığınma aramaktadır. Bu insanların çok önemli bir kısmı henüz 18 yaşını doldurmamıştır. Bu insanlar çoğu zaman ölümü dahi göze alarak yollara düşmekte; insan ticareti yapan çetelerin kurbanı olmakta, aç bırakılmakta ve tehdit edilmektedir. Ne yazık ki zaman zaman denizlerde boğulmakta, ölmekte ya da öldürülmektedir. Aslına bakılırsa, bugün sığınmacıların çok azı Avrupa'da bulunuyor. Bu insanların çok büyük bir bölümü gelişmekte olan ülkelere veya komşu ülkelere sığınıyor. BM Mülteciler Yüksek Komiserliğinin verilerine göre, sığınmacıların yaklaşık yüzde 85'i gelişmekte olan ülkelere gitmektedir. Yine mültecilerin yaklaşık yüzde 73'ü komşu ülkelerde misafir edilmektedir.”
TBMM Başkanı Şentop, 10 yıldır yoğun bir göç dalgasıyla karşı karşıya kalan Türkiye'nin halihazırda en çok sığınmacıyı barındıran bir ülke konumunda olduğunu söyledi.
'YÜK HAKKANİYETLİ PAYLAŞILMIYOR'
Bu yükün uluslararası toplum tarafından hakkaniyete uygun şekilde paylaşılmadığını vurgulayan Şentop, “Sebep olanlar, sebep oldukları sorunlara sırtını dönmektedir. Türkiye bu göçün müsebbibi bir ülke değildir. Bu insanlar, kendi ülkelerini yaşanmaz hale getirenlerin sebep oldukları yıkımlardan kaçıp yaşanabilir bir ülke olarak Türkiye'ye gelmektedirler. Türkiye, bu insanlara kucak açmıştır. Göç meselesi Türkiye'nin sorunu olmadığı gibi, bu sorunun maddi ve manevi külfetinin de sadece Türkiye'nin omuzlarına yıkılması büyük bir haksızlıktır. Bu sorunun külfetini birkaç ülkenin sırtına yüklemeye çalışmak büyük bir insafsızlıktır.” diye konuştu.
“Demokrasi, insan hakları ve uluslararası hukukun sözde havariliğini yapan devletlerin” göç konusunda tam tersi hareket ettiğini anlatan Şentop, Avrupa Birliğinin (AB) de insanlık dışı muamelelere gözlerini kapattığını dile getirdi.
TBMM Başkanı Şentop, Birleşik Krallık'ın ülkesindeki sığınmacıları Afrika'daki ülkelere gönderip göç sorununu üçüncü ülkelere ihraç etmeye çalıştığını anlatarak, şunları söyledi:
“Avrupalı ülkeler, Ukrayna'daki savaşla birlikte ortaya çıkan ani göç hareketi ve mülteci dalgası karşısında, ikiyüzlü ve ayrımcı politikalarını bir kez daha çok net olarak dünya kamuoyunun gözleri önüne koydular. Beyaz tenli ve Avrupalılarla aynı dinden olanlara kapıları açarken, ten rengi farklı olan Orta Doğulu, Asyalı, inancı farklı olan göçmenlere kapıları kapattılar.”
DOĞDUKLARI TOPRAKLARDA YAŞAMALARI İÇİN...
Şentop, şöyle devam etti:
“Dünyanın herhangi bir yerindeki bir insanın sorununun bütün insanlığın sorunu olduğunu anlamak mecburiyetindeyiz. İnsanların kendi doğdukları topraklarda, asgari şartlarda huzur içerisinde yaşamalarını temin edecek formüller üzerinde çalışmazsak bu göç dalgasını engellemeyecek hale geleceğiz. Dünyanın dengesini değiştirecek göç dalgası ve demografik hareketlilikle karşı karşıya kalacağız. Bu bakımdan sorunun çözümü için gerçek ve kalıcı çözümler üretmenin zamanıdır.”
YÜZLEŞME ÇAĞRISI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Konferansa video mesaj gönderdi.
Ekonomik sıkıntıların, başta Batılı ülkeler olmak üzere tüm dünyada yabancı karşıtlığını ve mülteci düşmanlığını körüklediğini gözlemlediklerini bildiren Erdoğan, “Hemen her gün Yunan güvenlik güçleri tarafından zulmedilen, soyulan, darbedilen hatta katledilen mültecilerin dramlarına şahit oluyoruz. Esasen göç ve mülteciler meselesinde asıl yükü sesi çok çıkan gelişmiş toplumlar değil, kriz bölgelerine komşu bizim gibi ülkeler çekmektedir.” ifadelerini kullandı.
Uluslararası toplumun göç olgusunun temelinde yatan sorunlarla yüzleşme cesareti göstermedikçe bu meselenin önüne geçilemeyeceğini vurgulayan Erdoğan, konferans çerçevesinde yapılacak tartışmaların, ortaya konulacak fikirlerin sorunun çözümüne katkı sağlamasını temenni etti.