‘İnsanlık adına utanç tablosu’

TBMM Dışişleri Komisyonu Başkanı, AK Parti Ankara Milletvekili Fuat Oktay, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu'nun ABD Kongresinde konuşmasına yönelik, "Soykırım sorumlusu olarak yargılanan Netanyahu'nun dün ABD Kongresinde onur konuğu olarak ağırlanması ve coşkuyla ayakta alkışlanması insanlık adına bir utanç tablosu olarak tarihe geçmiştir." dedi.

TBMM Dışişleri Komisyonu, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın milletvekillerini bilgilendirmesi amacıyla toplandı. Oktay, toplantının açılışında yaptığı konuşmada komisyon faaliyetlerine ilişkin bilgi verdi.

Komisyonun, Türkiye Cumhuriyeti'nin dış ilişkilerinin teşkilatlandırılması, idaresi ve dış ilişkilerle ilgili kanun tekliflerini görüştüğünü belirten Oktay, Dışişleri Komisyonunun halihazırda en çok kanun teklifi havale edilen ihtisas komisyonu olduğuna işaret etti.

Oktay, "Komisyonumuzda henüz çalışmalarımızın birinci yılı dolmadan uluslararası anlaşmaların uygun bulunmasına dair toplam 125 kanun teklifini görüşüp kabul ettik. Bunlardan 49'u Genel Kurulda onaylanarak kanunlaştı. Halihazırda 34 anlaşmaya ilişkin teklif komisyonumuzun gündeminde; 76 anlaşmaya ilişkin teklif ise Genel Kurul gündeminde bulunmaktadır." diye konuştu.

TARİHE KARA LEKE

Komisyon Başkanı Oktay, küresel, bölgesel ve Türkiye'nin etrafında yaşanan krizlerin önemli bir kısmının derinleşerek devam ettiğini söyledi.

Netanyahu'nun ABD Kongresinde ağırlanmasına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Oktay, şunları kaydetti:

"Soykırım sorumlusu olarak yargılanan Netanyahu'nun dün ABD Kongresinde onur konuğu olarak ağırlanması ve coşkuyla ayakta alkışlanması insanlık adına bir utanç tablosu olarak tarihe geçmiştir.

"Gazze'de çoğunluğu çocuk, yaşlı ve hastalar olmak üzere 40 bin sivilin katilinden, on binlerce insanın en temel ihtiyaçlarından, gıdadan ve tedaviden yoksun kalmasından sorumlu olan Netanyahu'nun onur konuğu olarak davet edildiği ABD Kongresinde, sivillere yönelik katliamlarını inkar ederek, başkenti Kudüs'ün tamamı olan 'büyük İsrail' hedefini açıkça beyan ederek, bütün BM kararlarını ve bölge ülkelerinin güvenlik ve toprak bütünlüğünü hiçe sayan; ifade özgürlüğünü kullanarak insanlık haklarını savunan sivil toplum örgütlerini, üniversiteleri, öğrencileri, akademisyenleri ve hatta görevlerini yerine getiren Uluslararası Ceza Mahkemesi yetkililerini açıkça tehdit eden konuşması, tarihe kara bir leke olarak geçmiştir.

"Ancak asıl vahim olan yalanlar, tehditler, iftiralarla dolu bu konuşmanın ABD Kongresinde ayakta coşkuyla alkışlanmasıdır. Netanyahu'ya bu şekilde destek verenler İsrail'in bugüne kadar işlediği ve bundan sonra işleyeceği katliamların ve suçların sorumluluğuna da ortak olmuştur."