Türkiye-Rusya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Murat Baybatur: Krizi fırsata çevirebiliriz

Rusya, NATO kuşatmasını yarmak amacıyla Ukrayna’ya müdahale edince ülkemizin önüne bir anda çok boyutlu konular yığıldı. Savaş sürecinde, dahil olduğumuz ittifaklardan ekonomiye, savunma sanayiden Montrö Anlaşması'nın muhafazasına kadar etkilendiğimiz alanları Baybatur’la konuştuk

Rusya, NATO kuşatmasını yarmak amacıyla Ukrayna’ya müdahale edince ülkemizin önüne bir anda çok boyutlu konular çıktı. Savaş sürecinde, dahil olduğumuz uluslararası ittifaklardan ekonomiye, savunma sanayiden Montrö anlaşmasının muhafaza edilmesine kadar etkilenmediğimiz bir alan kalmadı. Sorunları ve çözümleri Türkiye Rusya Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanı Murat Baybatur’la konuştuk.

  • Sizinle geçen Nisan ayında kapsamlı bir söyleşi yapmıştık. "Türk-Rus işbirliği Ukrayna'da felaketi önler" demiştiniz. Karadeniz’e dışarıdan müdahalelerin huzuru bozduğunun da altını çizmiştiniz. Öngörüleriniz doğru çıktı. Şimdi kriz sıcak çatışmaya dönüştü. Silahların susması için hangi adımların atılması gerekiyor?

Silahların susması için önce savaşın gerekçelerine bakmak gerekir. Savaşa Rusya perspektifinden bakıldığında bu savaşa sebep olan ve ana sorumlu Batının kendisidir. Rusya özetle “ABD’nin tek kutuplu egemenliğini tanımıyorum. İşgal gücü ve ileri karakol görevi yapan NATO’yu yakınıma sokmam” diyor. Yani savaşın temelinde Rusya’nın milli güvenlik kaygıları yatıyor. Rusya’nın askeri ve siyasi hedeflerinin yanı sıra Ukrayna’dan taleplerine bakıldığında da bu fotoğrafı görmek mümkün. Ukrayna’da Rusya tehdidinden uzak bir şekilde Batı ile güçlü ilişkiler geliştirip Batı bloğu içerisinde yer almak istiyor. Şüphesiz bu Ukrayna halkının ve devletinin takdiridir. Ancak oluşabilecek sıkıntıları (Bugün olduğu gibi) bertaraf edebilmeleri için de sağlam bir ekonomi ve askeri altyapıya sahip olmak durumundadır. Batıya güvenip hareket ederlerse yarı yolda kalabileceklerini de düşünmelidirler. Bu minvalde yapılması gereken Ukrayna’nın devlet aklını devreye sokarak rasyonel bir yaklaşım sergilemesidir. Savaşı derinleştirecek adımlardan kaçınılmalıdır. Diplomasi yolunun önü açılarak Rusya’nın milli güvenlik kaygılarını giderecek, Ukrayna halkının da kendi topraklarında özgürce yaşayabileceği kalıcı adımların atılması gerekmektedir.

TÜRKİYE'YE 'YAPTIRIMLARA KATIL' BASKISI

  • Önceki söyleşimizde "Türkiye kendi geleceği için kendi kararlarını almak zorunda ve alıyor." demiştiniz. Ukrayna krizi bağlamında, Türkiye ile Rusya arasında kimi anlaşmazlıklar, farklı görüşler olsa da iki ülkenin ortak menfaatlerde buluşabilmesi için neler yapılmalı?

Türkiye ile Rusya bazı konularda, farklı görüşlere sahip olsa da ortak menfaatlerde buluşabilmeyi başarabilmiş iki ülkedir. Rusya ile işbirliğimiz Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin liderliğinde karşılıklı saygı, iyi komşuluk anlayışı ve ortak çıkara dayalı kazan kazan temelinde kurulmuş ve bu şekilde ilerlemektedir. Türkiye ile Rusya Federasyonu ilişkilerinde karşılıklı güvene dayalı bir işbirliği bulunmaktadır. İki ülke arasında görüşlerin farklılaştığı konularda ise açık ve samimi bir diyalog ilişkilerimizin temelini oluşturmaktadır. Bugün de ilişkilerimiz bu esaslar çerçevesinde yürümektedir. Emperyal güçlerin Rusya’ya uygulanan yaptırımlara Türkiye’nin de katılması yöndeki baskılarına rağmen Sayın Cumhurbaşkanımızın “Biz hem Rusya, hem de Ukrayna ile olan ilişkilerimize önem atfediyoruz” cümlesi Türkiye’nin Rusya ile geliştirdiği ilişkiyi milli menfaatleri çerçevesinde sürdürme kararlılığının en net göstergesidir.

'ÖNEMLİ FIRSATLAR VAR'

  • Türkiye, Rusya’ya yönelik yaptırımlara katılmayacağını açıkladı. İş dünyası ve çiftçi temsilcileri de bunun üzerine arka arkaya Rusya pazarına işaret eden açıklamalar yaptı. Türkiye’nin ekonomik zorlukları aşması bakımından yeni durumun yarattığı olanakları göz önünde bulundurduğu bir yol haritası var mı?

Çatışma durumunun Türkiye açısından en önemli etkisi ekonomisi üzerinde olacaktır. Türkiye'nin jeo-ekonomisine olumlu katkı yapabilir. Rusya'ya özellikle doğalgazda bağımlılığı bulunan Avrupa’nın, alternatif enerji kaynaklarına yönelmesi sonucunu doğuracaktır. Güney Gaz Koridoru projesi üzerinden inşa edilen ve hali hazırda bu görevi gerçekleştiren TANAP benzeri projeler Türkiye’nin jeopolitik önemine ve ekonomik gelirlerine çok ciddi katkılar yapabilir. Çatışmanın Türkiye açısında bir diğer önemli boyutu da batı ittifakı NATO içerisindeki konumu dolayısıyla jeopolitik konumunun öne çıkmasıdır. Öte yandan ağır yaptırımlara maruz kalan Rusya ile mevcut tarım, ticaret, turizm, sanayi ve enerji alanlarında süren işbirliklerine ek olarak yeni işbirliği alanları oluşturabilmek adına da önemli fırsatlar bulunmaktadır. İkinci Dünya Savaşı sonrası soğuk savaş dönemini başarıyla yöneten Türk devlet aklı benzer bir tablonun oluştuğu günümüzde de ülkemiz çıkarları doğrultusunda gerekli adımları atacak kabiliyet, imkân ve kapasitedir. Türkiye içinden geçmekte olduğumuz bu süreçte de krizi fırsata çevirerek, kazan kazan ilkesiyle ekonomiden savunmaya kadar pek çok alanda başarılı birlikteliklere imza atacaktır.

TURİZMDE RUSYA UMUDU

  • Çok sayıda ülkenin hava sahasını kapatmasıyla birlikte Rus yetkililer turistlerini Türkiye ve KKTC’ye gönderebilecekleri yönünde işaretler verdi. Konuyla ilgili bir çalışma yapılıyor mu?

Turizm, pek çok açıdan genel ekonomiye katkı sağlayan önemli bir sektördür. Bacasız sanayi olarak da adlandırılan turizm konusunda Türkiye, iklim koşullarının farklı turizm türlerinin sunulmasına olanak vermesi, Anadolu’nun zengin tarihi, kültürel mirası ve doğası ile sunulan turizm ürününün çeşitliliği, turizm olgusuna çabuk adapte olabilecek genç ve dinamik nüfus yapısı ve uluslararası turizmde değişen talep yapısına uyum sağlayabilmesi, sunduğu hizmet kalitesi ile son yıllarda yabancı misafirlerin öncelikli tercihleri arasına girmiş bir destinasyon haline geldi. Türkiye’ye en çok turist gönderen ülkelerin başında ise Rusya geliyor. Rusya’yı Almanya ve Ukrayna takip ediyor. Pandemi sürecine rağmen Rusya en çok turist aldığımız ülke oldu. Rusya ve Ukrayna arasındaki savaş nedeniyle sektörde tedirginlik yaşansa da Rusya’dan Türkiye ve KKTC’ye turist gönderebilecekleri yönünde gelen işaretlerin 2022 turizm hedeflerine ulaşma noktasında umut verici olduğunu söyleyebilirim. Türkiye bu konuda da çalışmalarını sürdürüyor.

'TÜRKİYE YEREL PARALARLA TİCARETE HAZIR'

  • Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Rusya Devlet Başkanı Putin’le görüşmesinde, Çin’i de dahil ederek "yerel paralarla ticaretin önündeki engelleri kaldırma" teklifinde bulunduğu basına yansıdı. Ülkemizin dolar tahakkümünden kurtulmaya çalıştığı bugünlerde bu teklifin içerdiği siyasi ve ekonomik olanakları ele almanızı rica edeceğiz.

yerel paralarla ticaret ülkelerin döviz ihtiyacını azalttığı için özellikle dövize bağımlı ülkelerde, kurlarda spekülatif hareketlerin önlenmesi noktasında ciddi avantaj sağlamaktadır. Bu durum aynı zamanda ihracatçıların önünü görmelerini sağlarken, ekonominin önemli unsurlarından biri olan cari açığın artışını kısmen de olsa önlemektedir. Yerli para birimi cinsinden yapılan ticaret, dolara karşı pozisyon alma gerekliliğini azaltarak ticaret maliyetlerini düşürecektir. Böylece, karşılıklı ticaret daha avantajlı hale gelecek ve dolara olan bağımlılık azalmış olacaktır. Dış ticarette kullanılan para birimlerinin çeşitlendirilmesiyle daha istikrarlı bir dış ticaret ve yatırım ortamı oluşacaktır.

Yerel para cinsinden ticaret ülkelerin ekonomik ve siyasi güçlerini artıracaktır. Hâlihazırda birkaç ülke arasında gerçekleştirilen söz konusu anlaşmalar gelecekte bu alanda bölgesel işbirliklerine zemin hazırlama fırsatı yaratabilecektir. Türkiye bu konuda açıktır, Rusya ve Çin’e bu tekliflerini önceden de iletmiştir. Yerel paralarla ticaret için Türkiye hazırdır. Bu şekilde ticaretin oluşması için karar vermesi gereken Rusya’dır. Eğer Rusya tamam derse hızlı bir şekilde ticaret başlar.

Sonraki Haber