TBMM’de 23 Nisan özel oturumu: Yeni anayasa ve sandık vurguları dikkat çekti!

Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM)'nin açılışının 104. yıl dönümü ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla Meclis'te özel oturum düzenlendi. TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş, özel oturumda 'yeni anayasa' çağrısını yeniledi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle özel oturum düzenledi. Özel oturuma TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş başkanlık etti.

KURTULMUŞ'TAN 'YENİ ANAYASA' ÇAĞRISI

Her fırsatta yeni anayasa çağrısını dile getiren Kurtulmuş, 23 Nisan özel oturumunda da bu çağrısına devam etti. TBMM’nin en önemli ödevlerinden birinin, Cumhuriyet’in ikinci asrına yakışır yeni bir anayasa olduğunu söyleyen Kurtulmuş, “Kapsayıcı, kuşatıcı, demokrat ve sivil bir anayasa yapılması meselesi TBMM’nin öncelikli ödevlerinden birisidir.” dedi. Kurtulmuş ayrıca 23 Nisan haftasından sonra, yeni anayasayla ilgili görüşmelere başlayacağını açıkladı.

'YENİ ANAYASA TBMM'NİN ÖDEVİDİR'

Yeni anayasa çalışmaları çerçevesinde TBMM üyelerine büyük sorumluluk düştüğüne işaret eden TBMM Başkanı Kurtulmuş, “Toplumun bütün kesimlerinin fikirlerinin en doğru şekilde dile getirilmesi için açık, şeffaf yürütülen bir süreci yönetmek de TBMM’nin ödevlerindendir. Bu çerçevede şunu bir kere daha ifade etmek isterim; TBMM yasa ve anayasa yapma gücüne sahiptir.” ifadelerini kullandı.

Kurtulmuş'un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

“Yeter ki doğru zeminde ve doğru yöntemlerle tartışmayı başaralım. Doğru zemin TBMM’dir. Doğru yöntemler de partilerin uzlaşıyla bulacağı yöntemlerdir. Türkiye’nin bundan sonraki süreçte gerçekten sivil yeni bir anayasayı yapması Türkiye’nin boynunun borcudur. 23 Nisan haftasından sonra önce partilerle yapacağımız temasla bu süreci başlatmayı düşünüyoruz. Arkasından da sivil toplum kuruluşları, üniversiteler, kurum ve kuruluşun sürece katkı vermesini temenni ediyoruz.”

ÖZEL'DEN SANDIK VURGUSU

Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel'de 23 Nisan özel oturumunda Genel Kurul'a hitap etti. Özel konuşmasında, Bahçeli'nin "Türkiye Cumhuriyeti sandıkta kurulmamıştır. Türk tarihi sandıkta yazılmamıştır." sözlerine de yanıt vererek "Dünya tarihinde sandıktan çıkan iradenin kurduğu tek bir ülke varsa o da kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti devletidir." dedi.

Özel'in açıklamalarından satır başları şöyle:

"Bu yüce çatı bundan 104 yıl önce ülkemiz işgal altındayken kurtuluşa inanan 436 temsilcinin katılımıyla açıldı. Sinop mebusu Şeref Bey'in en yaşlı üye sıfatıyla yaptığı konuşma ile vazifeye başlayan Büyük Millet Meclisinin eline milletimizin yazgısı emanet edilmişti.

O gün oluşan iadenin önünde büyük engeller vardı. Önlerindeki engel işgal olduranlardan değil onların himayesinden medet uman bir acziyete teslim olan muktedirlerdi. Ancak kurucu kadroların o günkü şiarı milletin istiklalini yine milletin azim ve kararı kurtaracağına olan inançlarıydı. Kurucu iradenin demokrasiye verdiği önemi anlamak için hatırlanmalıdır ki bu meclisin Şeref Bey'in konuşmasından sonra aldığı ilk karar gelen mebusların mazbatalarının doğruluğunu tespit etmek için kurduğu Mazbata Tetkik Komisyonu'dur.

104 yıl önce bu çatı altında tüm milletin iradesine ayna olan meclis önce kurtuluş mücadelesini yönetmiş ardından bağımsızlığımızı kazanmış ve Türkiye Cumhuriyeti devletini var etmiştir. Bugün bulunduğumuz koltukları kıymetli kılan gerçeklik Meclis'in bir askeri mücadele sonucunda kurulmadığı Meclis'in bir askeri zaferin yönettiği ve devlet kurduğu gerçeğidir.

Dolayısıyla dünya tarihinde sandıktan çıkan iradenin kurduğu tek bir ülke varsa o da kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti devletidir. Ve genç Cumhuriyetimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde parlamentoda alınan kararlarla yükselmiştir.

CAN ATALAY MESAJI

Hatay Milletvekili Can Atalay'ın milletvekilliği bu Meclis'te anayasaya aykırı bir yargı kararına direnilemediği için düşürülmüştür. 24. yasama döneminde grubu bulunan 3 siyasi partiden hapishanede milletvekillerimizin hukukunu bu meclis bir şekilde koruyabilmişken yönetim sisteminin değişmesinin ardından meclis seçilmiş milletvekilinin hukukunu koruyamamıştır.

'MECLİS'İN DEMOKRASİYİ KURTMASINA İHTİYAÇ VARDIR'

Yasama yetkisinin mümnhasır olarak parlamentoda olmasını ortadan kaldıran bir anayasa değişikliği maalesef darbecilerle mücadele etme gerektiği gerekçesiyle ilan edilen OHAL şartlarında müzakere edilmiş OHAL şartlarında referanduma sunulmuştur. Bu ülkeyi Atatürk önderliğindeki Meclis'in demokrasiye inancı kurtarmıştır. Şimdi ise Meclis'in demokrasiyi kurtarmasına ihtiyaç vardır. Şüphesiz bunun ilk aşaması milletin kararına tercihine seçimine sahip duymaktır.

31 MART ÇIKIŞI

Seçimlerin hasbelkader kazanıldığı şeklindeki ifadelerin seçimi CHP kazanmadı biz kazandık gibi bir inkarcı tutumun milli iradeye temelden bir hürmetsizliği olduğunu belirtmek bizi değil milletimizi kırdığını ifade etmek isterim. Böyle bir tavrın bugün dağ gibi büyüyen sıkıntılara çözüm bekleyen halkımıza bir faydası olmadığına dikkat çekmek isterim. Şüphesiz millet sözünü sandıkta söyler. Siyasete düşen görev de milletin sandıkta verdiği mesajı iyi okumaktır. Millet 31 Mart'ta ülkemizde yeni bir siyasi iklim yaratmıştır. Bu iklime ayak uyduranlar ileri gidecek uyduramayanlar milletin kararına direnenler inatlaşmaya devam edenler ise başarısızlığa sürüklenecektir. Bu nedenle toplumun sorunlarını görmezden gelen kutuplaştıran ayrıştıran politikalar artık siyasetin gündeminden çıkmalıdır. Milletimiz seçimlerde demokrasi hukukun üstünlüğü ve her alanda adalet mesajı vermiştir.

PERİNÇEK'TEN KURTULMUŞ'A İSTİFA ÇAĞRISI

Vatan Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 2012 yılındaki Bölücü Anayasa girişiminde AK Parti, CHP, MHP ve BDP’nin uzlaştıkları 64 maddeyi mezardan çıkartarak Türkiye’nin gündemine dayattığını ifade ederek Kurtulmuş'u istifaya davet etmişti.

Perinçek, İstanbul İl Merkezinde düzenlediği basın toplantısında Kurtulmuş'un yeni anayasa girişimiyle ilgili şunları söylemişti:

"Sayın Kurtulmuş’un bugün ısıtıp yeniden Türkiye’nin önüne getirdiği, 64 maddenin hikâyesi şöyle: 2011 yılı sonbaharında TBMM’de Sayın Cemil Çiçek Başkanlığında bir Anayasa Uzlaşma Komisyonu kuruldu. Komisyon ilk toplantısını 19 Eylül 2011 günü yaptı ve 26 ay çalıştı. Bu çalışmalarda üzerinde uzlaşılan Anayasa Maddelerini, Taylan Barın’ın SETA Yayınları tarafından yayınlanan Analiz Dergisinin Ocak 2016 tarihli 147. sayısında bulduk.

'TÜRK KAVRAMI ANAYASA DIŞINDA SÜRÜLÜYOR'

"Anayasa Uzlaşma Komisyonu Tecrübesi Uzlaşılan Maddeler ve Anayasa başlıklı yazıda yer alan uzlaşılmış maddelere göre:

"Türk vatandaşı kavramı anayasadan çıkartılıyor, yerine Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı kavramı konuyordu. Böylece Türk kavramı Anayasa dışına sürülüyordu.

"Kişinin dokunulmazlığı maddî ve manevî varlığı kapsamında, AK Parti, CHP ve BDP tarafından 'kültürel kimlik hakkı' kabul ediliyordu. MHP, bu uzlaşmanın dışında kalmıştı.

"Mülkiyet hakkının millî güvenlik nedeniyle sınırlanması, yalnız yabancılar içindi. Türk vatandaşlarının hakkı millî güvenlik nedeniyle bile olsa sınırlanamayacaktı. 1982 Anayasasında bu kapsamda yer alan millî güvenlik gerekçesi kaldırılıyordu.

"Milletlerarası antlaşmalar, kanunun üstüne, hatta Anayasanın üstüne çıkartılıyordu. Milletlerarası antlaşmaların Anayasaya aykırılığı iddiasıyla Anayasa Mahkemesine başvuru yolu kapatılıyordu.

"Değişikliği uzlaşmaya açılan maddelere baktığımız zaman, Anayasamızın devletin birliği, milletin birliği, vatanın bütünlüğü gibi en temel maddeleri uzlaşma gündemine getiriliyordu."

Sonraki Haber