Tedavi edilebilir ama hala en ölümcül! Tüberkülozu bitirebiliriz

Halk arasında verem olarak da bilinen tüberküloz toplum sağlığını tehdit eden önemli bir hastalık. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tüberkülozun Kovid-19'u geride bırakarak 2023'te en ölümcül bulaşıcı hastalık olduğunu açıkladı. Geçen yıl dünya genelinde 8,2 milyon kişiye tüberküloz teşhisi konuldu.

Türkiye Ulusal Verem Savaşı Dernekleri Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Zeki Kılıçaslan, tüberkülozla ilgili Aydınlık Avrupa’nın sorularını yanıtladı. Aynı zamanda İstanbul Verem Savaşı Derneği Başkanı olan Kılıçaslan hastalık ve tedavi konusunda bilgiler verdi.

Zeki Kılıçaslan

TÜBERKÜLOZ ÇOK CİDDİ BİR HALK SAĞLIĞI SORUNU

- DSÖ tüberkülozun Kovid-19’u geride bırakarak en ölümcül bulaşıcı hastalık olduğunu açıkladı. Bu açıklamayı nasıl değerlendirmeliyiz. Rakamlar artıyor mu? Endişe duymalı mıyız?

Kovid salgınından önce de Tüberküloz bulaşıcı hastalıklardan ölümün birinci nedeniydi. Salgın sırasında Kovid nedeniyle yıllık ölü sayısı tüberküloza bağlı ölümleri geçmişti. Şimdi salgın sona erdikten sonra tüberküloz yeniden birinci sıraya çıktı.

Güncel olarak tüberküloz sayıları artış göstermiyor, ama tüberküloz çok ciddi bir halk sağlığı sorunu olmaya devam ediyor. Etkeni belli, göreceli olarak ucuz tanı ve tedavi seçenekleri olan böyle bir hastalığın her yıl on milyondan fazla kişiyi etkilemesi ve bir milyondan fazla, çoğu genç insanın ölümüne yol açması kabul edilemez.

BULAŞICI BİR HASTALIK

-Tüberküloz nedir? Belirtileri nelerdir?

Tüberküloz Mycobacterium Tuberculosis bakterisi ile oluşan bulaşıcı bir hastalıktır. Esas olarak akciğerler olmak üzere bütün organları tutabilir ve yeterli tedavi edilmez ise ölüme yol açar.

Hastalık bakterinin hasta birinden öksürük ve aksırıkla havaya saçılması ve ardından bu mikroplu havayı başka bir kişinin soluması yolu ile bulaşmaktadır.

Dünya nüfusunun yaklaşık % 25’ine mikrop bulaşmıştır. Bu durum “Sessiz Tüberküloz” olarak adlandırılır ve bu insanlarda bir hastalık durumu söz konusu değildir. Fakat bu insanların % 10’u da yaşamlarının herhangi bir döneminde özellikle de bağışıklık sisteminin zayıfladığı dönemlerde mikrobun çoğalması ile gerçek aktif tüberküloz hastalığı ortaya çıkmaktadır.

TEDAVİNİN DÜZGÜN VE DÜZENLİ YAPILMASI ÖNEMLİ

-Tedavisi nasıl yapılıyor?

Tüberküloz tedavisi etkili ilaçların düzenli olarak ağız yolu ile kullanılması ile (6-12 ay) çok büyük başarı ile yapılabilmektedir. Fakat burada ilaçların çok düzenli kullanılması çok önemlidir. Bunun için Dünya Sağlık Örgütünün önerisi ile Türkiye’ de olduğu gibi bütün ülkelerde “Doğrudan Gözetimli Tedavi (DGT)“ yapılmaktadır. Yani hastanın ilaçlarını her gün düzenli olarak içtiği bir sağlık çalışanı tarafından ya bizzat yanında bulunarak ya da çoğunlukla akıllı telefonlar aracılığı ile görüntülü bağlanarak gözlenmekte ve kayıt altına alınmaktadır (Tele DGT) .

Hastaların ilaçları düzensiz, arada bırakarak içmesi mikropların ilaçlara dirençli hale gelmesine yol açar. Bu duruma Dirençli Tüberküloz denmektedir. Bu durumda tedavi çok daha zor, pahalı ve uzun süreli olmaktadır. Bu sorunu engellemek için ilaçların düzenli içilmesi ve DGT uygulanması zorunludur.

TÜBERKÜLOZ YOKSUL BÖLGE VE ÜLKELERİN HASTALIĞI

- Tüberküloz ile birlikte ülkelerin yoksul ya da zengin olması da konuşulan başlıklardan bu konuda ne söylemek istersiniz?

Tüberküloz ile yoksulluk arasında çok kuvvetli bir ilişki vardır. Bütün dünyada tüberküloz esas olarak yoksul bölge ve ülkelerin hastalığıdır. Hindistan, G. Afrika, Nijerya, Bangladeş, Pakistan, Endonezya gibi ülkeler hastalığın en çok görüldüğü ülkeler arasındadır.

Dünyada tüberküloz hastalığına götüren nedenlerin başında yetersiz beslenme (açlık) vardır. Bunun dışında sigara kullanmak, şeker hastalığı, alkol kullanımı, HIV/AIDS bulunması diğer önemli nedenler arasındadır.

HIZLA YENİ ETKİN TÜBERKÜLOZ AŞISI GELİŞTİRİLMELİ

‘Tüberkülozu bitirebiliriz’ sloganıyla çeşitli etkinlikler de yapılıyor. Böylesi ölümcül ve bulaşıcı bir hastalık bitebilir mi? Bu konuda yol haritası ne olmalı?

Evet, tüberkülozu bitirebiliriz! Bunun için insanlığın yeterli kaynak ayırması ve bu kaynaklarla gerek hastaların şimdiki metotlar ile tanı ve tedavisinin daha etkili uygulanması ve gerekse yeni daha etkin tanı ve tedavi seçeneklerinin keşfedilmesi gereklidir. Bu açıdan en önemli olan yeni bir tüberküloz aşısının bulunmasıdır.

Şu anki aşımız olan BCG çocukların ölümlerini engellemekte fakat erişkinlerin hastalanması konusunda yeterli etkinlik gösterememektedir. BCG aşısı eski teknoloji ile geliştirilmiş bir aşıdır. Tıpkı Kovid için olduğu gibi yeterli kaynak ayrılarak hızla yeni etkin tüberküloz aşısı geliştirilmelidir. İnsanlığın bunun için yeteli kaynağı vardır ve bugünkü teknoloji ile bu mümkündür. Sorun dünya çapındaki sosyal adaletsizliktir!

Sonraki Haber