Teğmenlerin ifadelerinde Atatürk vurgusu

Tuzla Piyade Okulu'nda 10 Kasım günü Atatürk'ü Anma Töreni sırasında ve sonrasında yaşananlara ilişkin kuvvetle ilişiği kesilen kursiyer teğmenlerin ifadeleri ortaya çıktı.

Tuzla Piyade Okulu'nda 10 Kasım günü Atatürk'ü Anma Töreni sırasında ve sonrasında yaşananlara ilişkin olayla ilgili hazırlanan resmi rapordan ayrıntıları, T24'ten Tolga Şardan aktardı. Şardan'ın yazısında yer alan ifadelere göre, bazı teğmenlerin 10 Kasım'da Atatürk fotoğrafı takmayı reddetmesi üzerine başlayan tartışma, sonraki günlerde devam etti. Diğer teğmenler, 13 Kasım'da tüm odaların kapılarına Atatürk fotoğrafları astı. Ancak teğmenlerden M.F.Ş., kapısına asılan Atatürk fotoğraflarını da indirdi. Bunun üzerine 405 nolu odaya giden diğer teğmenlerle odada kalan 3 teğmen arasında tartışma yaşandı. Tartışma sırasında M.F.Ş., Atatürk'le ilgili soruya, “1923 öncesi asker kişiliğini kabul ediyorum ancak sonrasında her şeyini kabul etmiyorum.” yanıtını verdi.

Piyade Teğmen M.F.Ş., yaşadıklarını müfettişlere aktarırken özetle şunları söyledi:

“(...) G.E. kapının girişindeki buzdolabının üzerine oturdu. Elindeki Atatürk fotoğraflarından biriyle 'Siz Atatürk'ü seviyor musunuz? Sevmiyor musunuz? Seviyorsanız öpün o zaman' dedi. Aynı ifadeyi Piyade Teğmen F.Y. de tekrarladı. F.Y. veya bir başkası olabilir bana 'Atatürk'ü kabul ediyor musun?' diye sordu. Ben de cevap olarak '1923 öncesi asker kişiliğini kabul ediyorum ancak sonrasında her şeyini kabul etmiyorum.' dedim. Bu arbede esnasında A.A., Bölük Komutanı Y. Üsteğmen'i aramış. Ne konuştuğunu ben duymadım. Ayrıca mesaj atmış. Arbede bitmişti ancak hesap sorma devam ederken birkaç dakika içersinde G. Üsteğmen geldi ve herkes dağıldı. (...)”

'LAİKLİĞİ KABUL ETMİYORUZ DEDİ'

Atatürk'e saygısızlığa tepki gösteren ve Milli Savunma Bakanlığınca görevden el çektirilen Piyade Teğmen Ö.S. ise soruşturmacı heyete şunları anlattı:

“(...) 13 Kasım günü öğle arasında 405 nolu koğuşta sesleri duyunca oraya doğru gittim. Koğuşun kapısının önünde bir kalabalık vardı. İçeride gördüğüm kadarıyla Piyade Teğmen S. Ç. ile o odada kalan F.A. ve A.A. konuşuyordu. M.F.Ş. de kapının önünde bizimle konuşuyordu. M.F.Ş., bana '1923 yılına kadar olan Atatürk'ü kabul ettiklerini, 1923 sonrası Atatürk'ü kabul etmediklerini, dini yobazlaştırdığını, dini Türkçeleştirdiğini' söyledi. Bir arkadaş tepki göstererek, 'O zaman laikliği de kabul etmiyorsunuz.' dedi. M.F.Ş. de cevap olarak başını sallayarak onayladı. Ben de kızarak ona 'Sizin inandığınız Allah'la, benim inandığım Allah farklı, o zaman' dedim. Oradan ayrıldım.”

'SAYgI DUYMAK ZORUNDASIN'

Piyade Teğmen R.A. da heyete yaşadıklarını şöyle anlattı:

“(...) Tartışma seslerini duydum ve 405 nolu koğuşa yöneldim. Giriş kalabalıktı. 30 kişiden fazla devre arkadaşım toplanmıştı. 'Ne oluyor?' diye sordum. Bana 'M.F.Ş'nin fotoğrafları söktüğünü ve arkadaşların ona tepki gösterdiğini' söylediler. Koğuşa girdim, A.A ve M.F.Ş.'nin S.Ç. ile tartıştığını gördüm. 'Sakin olun' dedim. Ardından M.F.Ş.'ye dönerek 'Atatürk'ün fotoğraflarını söktüğün doğru mu? Fotoğraflar nerede? diye sordum. 'Bende' şeklinde cevap verdi. 'Göster' dedim, yan cebinden iki veya üç adet fotoğrafı buruşmuş bir vaziyette bana gösterdi. Fotoğraflar karton şeklindeydi ama yine de buluşturulmuştu. 'Fotoğrafın bu hali ne, hiç mi saygın yok Atam'a?' diye sordum. M.F.Ş. cevap olarak 'Sizin gibi putlaşıp takmadığım için mi zorunuza gidiyor?' dedi. 'Bizim kimseyi putlaştırıp taktığımız yok ancak bu ülkenin kurucusuna saygı duymak zorundasın.' dedim. M.F.Ş., cevap olarak '1923'e kadar olan Atatürk'e saygı duyabilirim ancak 1923 sonrası Atatürk'e saygı duymuyorum.' dedi.”

Sonraki Haber