Tel Aviv yanarken! 'Sahada alamadığını masada alamazsın'

İsrail'in başkenti bugüne kadarki en şiddetli füze saldırısıyla sarsıldı. Ölümcül operasyonlar tüm ülkede onlarca kişinin yaralanmasına neden oldu. Karada ise işgal güçleri halen püskürtülüyor sadece Lübnan'da bir günde kırka yakın yaralı var. Beyrut, ABD'ye ateşkes yanıtını sundu.

Hizbullah'ın pazartesi akşamı Tel Aviv ve İsrail’in kuzeye düzenlediği saldırılarda bir kişi öldü, en az 22 kişi yaralandı. Ayrıca 56 İsraillinin akut anksiyete nedeniyle hastaneye kaldırıldığı belirtildi. İsrail basını, biri ağır beş kişinin yaralandığı Tel Aviv'i vuran füzenin yangına, elektirik kesintisine, çevredeki bina ve araçlarda büyük hasara yol açtığını kaydetti. Kanal 14, kente düşen füzenin, 10 metreye kadar hassasiyetle hayati hedefleri vurmak için kullanılan, yüksek tahrip kapasitesine sahip karadan karaya Fateh 110 füzesi olduğunu belirtti.

Ramat Gan bölgesi polis şefi hasarın “şarapnellerden değil doğrudan isabetten” kaynaklandığını kabul ederken “birkaç binanın çökmesinden korktuklarını” ifade etti. Hizbullah'ın “büyük yıkıma neden olan çok ağır savaş başlığına sahip bir füze kullandığını” belirtti. Bölgede çıkan yangını söndürmek için yedi itfaiye ekibine ihtiyaç duyuldu. Ticari faaliyetlerin yürütüldüğü Ramat Gan'da Borsa binası ve her sektörden şirket ve ofisler bulunuyor.

50. GÜNDE SONUÇ YOK

İsrail Sağlık Bakanlığı pazar gününden pazartesi sabahına kadar 36'sı Lübnan'ın güneyinde olmak üzere 66 askerin kara çatışmalarında yaralandığını açıkladı. Hizbullah savaşçıları, İşgal güçlerinin Lübnan'ın güneyindeki Hiyam ve Şema eksenlerinde ilerleme girişimlerini engellemeye devam etti; birçok birlik defalarca roket atışlarıyla hedef alındı; bir Hürmüz 450 tip İHA daha düşürüldü. Kara harekatı 50 günü geride bırakırken İsrail bölgede halen ilerleyemiyor.

'SAHADA ALAMADIĞINI SİYASETLE ALAMAZSIN'

Lübnan Meclis Başkanı Nebih Berri pazartesi akşamı ABD'nin ateşkes taslağına yanıt verdi. Berri'nin danışmanlarından Ali Hasan Halil, "Lübnan, belgeye ilişkin yorumlarını olumlu bir atmosferde sundu." dedi. Daha fazla ayrıntı vermeyi reddeden Halil, "Cevabımız, BM’nin 1701 sayılı kararına tüm hükümleriyle kesin olarak uyduğumuzu teyit ediyor." demekle yetindi. Girişimin başarısının artık İsrail'e bağlı olduğunu, Tel Aviv'in çözüm istememesi halinde "100 tane sorun yaratabileceğini" hatırlattı. Lübnanlı gazeteci Rıdvan Akil'e göre Berri, “İsrail'in Lübnan hava sahasını veya topraklarını ihlal etmesine izin verilmeyeceğine dair garanti istedi.”

Direnişe Sadakat Bloku Milletvekili İbah Hamadeh Lübnan'ın yanıtında “üç değişmez” sunduğunu belirtti: “Savaşın durdurulması”, “Lübnan'ın egemenliğinin korunması”; “İşgalin sahada başaramadığını siyasette başaramayacağı gerçeği.” Hamadeh, “sahadaki kararlılığın Lübnan'ın elini güçlendirdiğini de ekledi.

GELENEKSEL NETANYAHU – ABD TİYATROSU

Gazetemizin baskıya hazırlandığı saatlerde ABD adına müzakereleri yürüten Amos Hochstein'ın Beyrut'ta Berri ile bir araya gelmesi bekleniyordu. Hochstein bugün Beyrut'un yanıtını görüşmek üzere Tel Aviv'de olacak. Yediot Aharonot gazetesine göre ABD'li yetkililer ateşkes olasılığını “yüzde 50'nin üzerinde” görüyor. Fakat gerçek şu ki gelişmeler tam olarak da Gazze'deki ateşkes görüşmelerini andırıyor. ABD olumlu bir hava yaratıyor, Binyamin Netanyahu ateşkes taslağında olmadığı belirtilen taleplerle geliyor.

Netanyahu pazartesi akşamı Lübnan'da ateşkes sağlanması yönündeki çabalara değinerek, anlaşma sağlansa bile İsrail'in Hizbullah'a karşı askeri operasyonlarını sürdürmesi gerektiğini belirtti. Başbakan şunları söyledi: "En önemli şey kağıda dökülecek anlaşma değil. Değerli bir kağıt olsa bile bizim kuzeyde güvenliğimizi sağlamak için sistematik olarak operasyonlar yürütmemiz gerekecek.” Nebih Berri cumartesi günü, sunulan ateşkes önerisinin İsrail güçlerine Lübnan topraklarında ne havadan ne de karadan operasyon yapma imkanı tanıdığını söylemişti.

KİEV'İN AĞZI SULANDI

Wall Street Journal'a göre Lübnan'ın güneyinde bulunan işgal güçleri, beklenenden daha fazla Rus silahı buldu. Gazete bunların büyük kısmının Rusya'nın yıllardır silah sağladığı Suriye ordusundan geldiğini iddia etti.

Ukrayna'nın İsrail Büyükelçisi, Tel Aviv'in Kiev ile "aynı düşmana karşı savaştığını anlaması için daha ne olması gerekiyor?” diye sordu. İsrail'in ele geçirdiği Rus yapımı silahları Ukrayna’ya vermesini istedi. İsrail Dışişleri Bakan Yardımcısı Sharren Haskel daha önce ordunun Lübnan, Gazze veya Batı Şeria'da ele geçireceği Rus yapımı silahların Ukrayna'ya verilmesini önermişti. Teklifi öven Büyükelçi Yevgen Korniyçuk, “Terör örgütlerinin elinde bulunan Rus yapımı silahların, Moskova'nın İran, Hizbullah ve HAMAS’ı ayrıca İsrail vatandaşları ile askerlerini öldürmeyi amaçlayan herkesi desteklediğini kanıtladığını” iddia etti.

Sonraki Haber