Teoman’ın çıkışı aydın tartışmasını yeniden açtı... Halk aydının önünde

Rock sanatçısı Teoman’ın ‘ben Batı hayranı değilim’ çıkışı aydın tartışmalarını yeniden gündeme getirdi. Teoman’ın aynı röportajda siyasete karşı olduğunu dile getirmesi ise Attilâ İlhan’ın halkın aydınların önünde olduğu şeklindeki tespitini bir kez daha doğruladı

Şarkıcı Teoman’ın T24’ten Cansu Çamlıbel’e verdiği röportaj, Türk aydınının günümüzdeki rolünün yeniden tartışılmasına yol açtı.

Teoman’ın Batıcılık ve ırkçılık karşıtı açıklamaları ve antimilitarizm eleştirisi sosyal medyada gündem oldu. Teoman’ın, “Bu ülkenin ürünüyüm” çıkışının yanısıra, özellikle siyasete karşı olması kültür ve sanat hayatındaki apolitiklik sorununu gözler önüne serdi. Teoman’ın “Ben sosyoloji mezunuyum. Boğaziçi'nde bize olabildiğince tarafsız bakmak öğretildi. Ben siyasete ve sosyolojik meselelere geniş ölçekte bakıp, kendimi Türkiye siyasetinde herhangi bir partiye entegre etmeden, dışarıdan izlemekle yetiniyorum aslında.” sözleri Attilâ İlhan’ın “Halk aydınların önünde” tespitini bir kez daha doğruladı.

Her şeye rağmen Türkiye’deki milli damar, aydın ve sanatçıların bilincini etkiliyor. Bunun en somut örneği Rock sanatçısı Teoman.

‘BEN BATI HAYRANI DEĞİLİM’

Yaşadığı değişimi anlatan Teoman, bu ülkenin ürünü olduğunu söyledi. Teoman, “Bu ülkenin ürünüyüm. Batılı bir eğitimden gelmiş olsam da kendimi bu ülkeye ait hissediyorum. Başka bir ülkeye ait hissetmiyorum. Ben batı hayranı değilim.” ifadelerini kullandı.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin ve Türkiye’nin güçlü bir ülke olmasını istediğini belirten Teoman, “Türkiye'nin güçlü bir ülke olmasını istiyorum. Bunu ters bir yerden söyleyeyim; ben Türkiye'nin Silahlı Kuvvetlerinin de güçlü olmasını isterim. “Yurtta barış cihanda barış”la ülke yönetemezsin. Başka bir şey daha söyleyeyim. Eğer Türkiye, Atatürk zamanında güçsüz bir ülke olmasaydı o kadar da barışçı olmazdı Mustafa Kemal Atatürk” dedi.

Şartların uygun olması durumunda Atatürk’ün Musul ve Kerkük’ü bırakmayacağını düşündüğünü belirten Teoman, “Eğer Türkiye, Atatürk zamanında ekonomik, siyasi, askeri alanda bu kadar güçsüz olmasaydı, benim tahminim belki de hırslı bir insan olan Atatürk o kadar da ‘Yurtta barış, cihanda barış’ demezdi. Kendisi pragmatist bir politikacıydı. İsmet İnönü de onun için ‘politikacılığı askerliğinden çok daha iyidir’ der zaten. Yani, Musul'u falan bırakacağına savaşa devam ederdi. Atatürk çok zeki, dahi derecede zeki bir adamdı. Gücünün ne olduğunu biliyordu. Ona göre savaştı, ona göre barış yaptı.” İfadelerini kullandı.

ANTİ MİLİTARİZMİ ELEŞTİRDİ

Bütün ülkelerin çatışma halinde olduğuna dikkat çeken Teoman, “Neredeyse bütün askerlikten gelen insanlar ülkelerini mümkün olduğunca güçlü ve büyük yapmaya çalışıyorlar. Çok da hümanist yaklaşmıyorlar hayata. Eninde sonunda bütün ülkelerin birbirinin gözünü oymaya çalıştığı bir dünyadayız. Ben Türkiye'de ekonominin de eğitimin de hukukun üstünlüğünün de askeriyenin de üst seviyelerde olmasını istiyorum.” diye konuştu.

Anti militarizme karşı çıkan Teoman, “Yok, anti-militarist olayım o zaman, askerlerin hepsini evlerine gönderelim, çiçeklerle sokaklarda dolaşalım. Füzeleri de satalım, onlarla da tarla sürelim! Bu değil. Dünya da hayat da böyle işlemiyor. Güçlü olacağız.” yorumunu yaptı

NORVEÇLİ SARIŞIN ÇOCUKLAR OLSAYDI HARİKA DİYECEKLERDİ

Türkiye’de yükselen ırkçılığı eleştiren Teoman, çevresindeki pek çok kişinin Arap kültürüne uygun bir tüketim alanı haline gelmesinden rahatsızlık duyduğunu belirttiğini aktardı. Bu durumu eleştiren Teoman, “Orada Norveçli sarışın çocukları görseler ‘harika olmuş’ diyeceklerdi. Suriyeli kara kuruları görünce mahvoluyorlar. Ben hepsini tanıyorum, tam öyle demeseler bile içlerinden geçeni biliyorum. Benim için ‘Her yer Arap da oldu’ demek ırkçılıktır.” İfadelerini kullandı.

Suriyelilerden rahatsız olanların İngiltere’ye ve Avrupa’ya gitmek istediğini kaydeden Teoman, “Türkiye'ye aşırı göçten tabii ki rahatsızım. Yanlış ve plansız biçimde yapıldı bu işler, hâlâ devam ediyor. Ve bunun çaresi de yok artık. Uzun zaman geçti, o çocuklar artık burada büyüdüler. Onları geri göndermek biraz vicdansızlık olacak. Bir de bu bizdeki Suriyelilerden rahatsız olanların hepsi İngiltere'ye gitmek istiyor, İngiltere'nin Suriyelisi olmak için. Kendine hak gördüğünü başkasına görmüyor.” dedi.

Çamlıbel’in “Son soru… Kadınlar da bu kadar rasyonel bir yere mi oturdu artık hayatında?” sorusuna yanıt veren Teoman, ‘ben artık 24 saat rock yıldızı değilim’ yanıtını verdi:

“E yani mecburen, bu yaşla gelen bir şey. Bir de artık rock yıldızlığının direkt uzantın değil, sahnede olduğun bir persona olduğunu kabul etmek zorunda kaldığın bir yaş bu. Eskiden 24 saat rock yıldızıydım. Ben artık 24 saat rock yıldızı değilim. Sahneye çıktığımda o kişiyim. Sonra onu katlayıp başka birisi olarak eve dönüyorum”

Sonraki Haber