Ekonomideki yavaşlama soru işaretlerini artırıyor

Türkiye'nin para politikası ve ekonomik durumuna ilişkin değerlendirme yayınlayan TEPAV, kredi piyasasındaki kısıtlamaların ekonomiyi olumsuz etkilediğini ve ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamanın programın sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretlerini artırdığını belirtti

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV), Türkiye'nin para politikası ve ekonomik durumuna ilişkin bir değerlendirme yayımladı.

Ekrem Cunedioğlu, Ali Çufadar, Fatih Özatay ve Burcu Aydın Özüdoğru’nun hazırladığı çalışmada; kredi piyasasındaki kısıtlamaların ekonomiyi olumsuz etkilediği ve ekonomik faaliyetlerdeki yavaşlamanın programın sürdürülebilirliğine ilişkin soru işaretlerini artırdığı ifade edildi.

Ayrıca kredi piyasasındaki makro ihtiyati kısıtlamaların, kredi faizlerini enflasyonla mücadele açısından gereğinden yüksek tuttuğu vurgulandı.

RİSKLER ARTIYOR

Çalışmada enflasyonda iyileşme eğilimlerine dikkat çekilirken; kredi piyasasındaki kısıtlamalar, yüksek bütçe açığı, kamunun belirlediği mal ve hizmet fiyatlarındaki artışların riskleri artırdığına dikkat çekildi.

2024 yılı boyunca yüksek kalan bütçe açığının, Orta Vadeli Program hedeflerine ulaşılmasını zorlaştırdığı belirtilirken bütçe disiplinini sağlayacak ek tedbirlerin alınması gerektiği söylendi.

Kamu tarafından belirlenen mal ve hizmet fiyatlarındaki tek seferlik artışların, üretim maliyetlerini artırarak yüksek aylık enflasyon oranlarına neden olduğu ve bu durumun, enflasyon beklentilerinin hedeflerle uyumlu hale gelmesini zorlaştırdığının altı çizildi.

‘YENİ ŞÜPHELER’

Değerlendirmede, programa olan güvende zayıflama eğilimlerinin var olduğunu işaret edilirken, “Uygulanmakta olan programın asıl olarak para politikasına dayanması ve yapısal unsurlar taşımaması nedeniyle, ekonomik faaliyette yavaşlama sinyalleri alınmaktadır. Bu gelişmelerin hızlı ekonomik daralma tartışmalarına yol açarak programın sürdürülebilirliği açısından yeni şüpheler yaratması riski artmaktadır.” ifadeleri kullanıldı.

Resmi enflasyon tahminlerinin sık değiştirilmesinin beklentilerin iyileştirilmesinin önüne geçtiği ve para politikasının itibarını zedelediği belirtilerek “Merkez Bankasının, bekleyişlerin kontrol altına alınabilmesi amacıyla ekonomik aktörlerin tamamıyla güçlü ve etkin iletişim halinde olması gerekiyor. Bu çerçevede Bankanın, yıllık enflasyon hedeflerini hükümetle birlikte açıklaması önemli bir ilk adım olabilir.” sözleri kaydedildi.

YENİ BİR KALKINMA STRATEJİSİ

TEPAV, enflasyonla mücadelenin yalnızca para politikası ile sürdürülemeyeceğini bildirdi ve yeni bir kalkınma stratejisine ve yapısal reformlara ihtiyaç olduğunu aktardı. Bu kapsamda vergi reformu, kayıt dışı ekonomiyle mücadele ve kamu harcamalarının etkin yönetimi, atılacak adımlar olarak sıralandı.

Mevcut ekonomik koşullarda politika faizinde bir değişikliğe gerek olmadığı iddia edilirken, Türk lirası finansman düzenlemeleri, döviz rezervleri ve ekonomik beklentiler dikkatle izlenmesi gereken unsurlar olarak değerlendirildi.

Sonraki Haber