Terör örgütünün 'güvenli evi'
PKK'dan kaçan teröristlerin verdiği ifadeler örgütün Türkiye'deki güvenli alanlarını da deşifre etti. Bunlardan birinin Mardin Nusaybin'deki ev olduğu anlaşıldı.
İtirafçı terörist Suriye'ye götürülmeden önce iki hafta bu evde kaldığını belirterek 'Odada bulunan bilgisayarı açarak aileme 'Beni kurtarın' diye mesaj atmıştım' dedi.
Terör örgütü PKK'nın dağ kadrosuna götürülecek çocuk ve gençleri Mardin'in Nusaybin ilçesindeki evinde gizleyen ailenin 4 ferdi hakkında "silahlı terör örgütüne üye olmak" suçundan 7 yıl 6 aydan 15 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
İçişleri Bakanlığı koordinesinde jandarma ve emniyetin ikna çalışmaları sonucu PKK'dan kaçarak, güvenlik güçlerine teslim olan örgüt mensuplarının sayısı her geçen gün artıyor.
Teslim olan bazı teröristlerin ifadeleri doğrultusunda Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca başlatılan soruşturma kapsamında örgütün dağ kadrosuna götürülecek çocuk ve gençleri Nusaybin'deki evlerinde barındıran evsahibi tutuklu Salih K, tutuksuz sanık eşi Selma K. ile 24 yaşındaki çocukları Ömer K. ve Menekşe K. hakkında hazırlanan iddianame 8. Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi.
İddianamede, terör örgütü PKK/KCK'nın kuruluşu, yapılanması ve saldırıları hakkında ayrıntılı bilgiye yer verildi. PKK'dan kaçarak güvenlik güçlerine teslim olan F.Ö'nün etkin pişmanlık hükümleri kapsamında dağa götürülme süreçleri ve teröristlere ilişkin bilgiler verdiği ifade edilen iddianamede, örgütten kaçan Y.Y'nin de dağa götürülmeden önce Nusaybin'de kaldıkları eve ilişkin bilgi verdiği, şüphelilere yönelik teşhiste bulunduğu belirtildi.
'EVDE 2 HAFTA KALDIK'
İddianamede, F.Ö'nün dağa götürülmeden önce kaldıkları eve ilişkin ifadesinde şunlar kaydedildi:
“Bizi bu eve getiren kişi, 'Bu evde bir süre bekleyeceksiniz. Evdeki kişilere zorluk çıkarmayın. Uygun şartlar oluşunca sizi sınırdan Suriye'ye geçireceğiz' diyerek gitti. Bu evde yeni katılım yapacak olanlarla 2 hafta kaldık. Beklediğimiz süre içerisinde evdeki kadın bizim bulunduğumuz çocuk odasına yemek yapıp getirmekteydi. Ancak odaya girdiğinde eşarbı ile yüzünü kapatıyordu. Evdeyken ara sıra şehir çalışmaları yürüten örgüt mensupları gelip, bir ihtiyacımız olup olmadığını soruyordu. Bize, 'Evden dışarıya çıkmayın. Camdan dahi bakmayın. İlk göndereceğimiz grup sizsiniz' diyorlardı. Bu evde kaldığımız süre boyunca ailelerimizden bahsedip ağlıyorduk. Ben de odada bulunan bilgisayarda sosyal medya hesabımı açarak, aileme Nusaybin'de olduğumu ancak tam nerede olduğumu bilmediğimi belirterek, 'Beni kurtarın' diye mesaj atmıştım.”
Şüpheliler hakkında terör örgütü PKK/KCK bünyesinde faaliyet yürüttüğüne ilişkin açık tanık beyanının bulunduğu kaydedilen iddianamede, beyanların genel, soyut ve duyuma dayalı isnatlar olmadığı ve bizzat kişiye münhasır ifadeler olduğu kaydedildi.
YARGITAY’DAN ‘SİLAHLI TERÖR ÖRGÜTÜ ÜYELİĞİ’ ÖLÇÜTÜ: HİYERARŞİK BAĞ VE KESİNTİSİZ FAALİYET
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, terör örgütü PKK’nın çağrısı üzerine gerçekleştirilen ve örgüt propagandası mahiyetinde olan yürüyüşlere ve basın açıklamalarına katılan, örgüte ait gazete ve dergileri Bitlis'te esnafa para karşılığında satan sanığa “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan verilen hapis cezasını onadı.
İlk derece mahkemesinde yapılan yargılamada “Silahlı terör örgütüne üye olma” suçundan hapis cezasına çarptırılan sanık, bu karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuştu. Bölge Adliye Mahkemesi tarafından başvuru reddedilince sanık avukatı tarafından temyiz başvurusunda bulunuldu. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 16. Ceza Dairesi, sanık ve avukatının temyiz dilekçesinde ileri sürdükleri nedenleri yerinde görmeyerek verilen mahkumiyet kararını onadı.
Yargıtay 16. Ceza Dairesi, kararın gerekçesinde önemli saptamalarda bulundu.
‘CENAZELERİNE KATILDI MEZARLIĞINDA NÖBET TUTTU’
Kararın gerekçesinde sanığın, terör örgütü PKK’nın çağrısıyla yapılan ve örgüt propagandası mahiyetinde olan yürüyüşlere ve basın açıklamalarına ve terör örgütü mensubu olan şahısların cenaze törenine katıldığı, “Argeş” kod adlı teröristin işbirlikçiliğini yaptığı kaydedildi. Gerekçeli kararda sanığın, Bitlis merkez ve ilçeleri ile ilgili olarak yapılan eylemlerin fotoğraflarını göstererek, eylemlerin sonucu ile ilgili örgüt mensuplarına bilgi verdiği, YDG-H’nin basın kolunda olduğu, örgüte ve örgüt mensuplarına destek amacıyla örgüt mezarlığına gittiği ve burada nöbet tuttuğu, örgüte ait gazete ve dergileri Bitlis'te esnafa para karşılığında dağıttığı ve bu şekilde kazandığı parayı yine örgüte teslim ettiği ifade edildi.
KARAR
Kararda, sanığın söz konusu eylemlerinin, silahlı terör örgütünün hiyerarşik yapısına organik bağla dahil olarak, süreklilik, çeşitlilik ve yoğunluk içeren faaliyetleri nedeniyle anılan PKK/KCK örgütünün üyesi olduğunu ortaya koyduğu belirtildi ve şöyle denildi: “Mahkemece TCK’nın 314/2. maddesinde düzenlenen ‘silahlı terör örgütüne üye olmak’ suçundan dolayı mahkumiyetine yönelik karar verilmesinde hukuki bir isabetsizlik görülmemiştir.”