Terör şüphelisi ile bağı gizlemeye kalktılar

Sözde Doğu Türkistan ayrılıkçıları ile teröristler arasındaki ilişkiyi Aydınlık ortaya çıkardı. Şüpheli Mahmud Muhammed, Türkiye’de ayrılıkçılara liderlik eden Oğuzhan’ın başkanı olduğu Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin yöneticisiydi ancak haberimizden sonra kaldırıldı.

Kiliseye saldırı soruşturması kapsamında tutuklanan şüpheli Mahmud Muhammed’in adı Aydınlık’ın haberinin ardından Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin internet sitesindeki yönetim kurulu şemasından çıkarıldı. Saldırı öncesinde teröristlerin kullandığı araçlardan birinin Muhammed’e ait olduğu öne sürüldü. DEAŞ’ın üstlendiği saldırıda bir kişi hayatını kaybetti.

İstanbul Sarıyer’deki Santa Maria İtalyan Kilisesi’ne saldırıda kullanılan teröristlerin, Türkiye’de faaliyet gösteren Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği Başkanı Hidayetullah Oğuzhan’ın ekibinden olduğu iddia ediliyor. İlk kez Aydınlık bu ilişkiyi gündeme taşıdı. Aydınlık, 16 Şubat 2024’te “Kiliseye saldırıdan devlet zaafı” çıktı manşetini attı. Haberin ardından “şüpheli” Mahmud Muhammed’in adı Uluslararası Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin internet sitesindeki yönetim kurulu şemasından çıkarıldı. 41 kişiden oluşan yönetim kurulu listesinin en başında Hidayetullah Oğuzhan yer alıyor. Muhammed, yönetim kurulunda Arap Ülkeleri Koordinatörü görevindeydi.

17 Şubat 2024 tarihli Aydınlık

Arabasının teröristlerce kullanıldığı öne sürülen bir diğer isim de Enver Karakaş. Karakaş’ın sosyal medya paylaşımlarında Hidayetullah Oğuzhan’ın başkanlık ettiği Doğu Türkistan Sivil Toplum Kuruluşları Birliği’nin eylemlerine çağrıda bulunduğu görülüyor. Karakaş ayrıca bu eylemlerin içinde yer alan Doğu Türkistan Vakfı Mütevelli Heyeti’nde de görev yaptı. Ayrılıkçıları yakından izleyen bir Uygur, Aydınlık’a Karakaş’ın, Oğuzhan’ın başkanı olduğu DTSTKB ve Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği’nin aktif üyesi olduğunu söyledi. Karakaş, sosyal medya hesapları üzerinden DTSTKB’nin eylemlerinin duyurularını yapıyor.

T24’ten Tolga Şardan, mahkemede Mahmud Muhammed ve Enver Karakaş hakkında “çatışma bölgeleri ile irtibatlı” saptamasında bulunulduğunu yazdı. Muhammed ve Karakaş’ın araçlarının olaydan üç hafta önce saldırganlardan David Tanduev’in de arasında olduğu şüpheliler tarafından Kayseri’ye gitmek amacıyla kullanıldığı iddia edildi. DEAŞ’ın üstlendiği saldırı öncesinde Kayseri’de “örgütsel toplantı” yapıldığı değerlendiriliyor. Muhammed ve Karakaş kendilerini savunurken araçlarını ekonomik sıkıntılar nedeniyle kiraya verdiklerini saldırıyla ilişkilerinin olmadığını söyledi.

Aydınlık Oğuzhan, Muhammed ve Karakaş’ın bir arada olduğu fotoğrafa ulaştı.

SURİYE’DEN TÜRKİYE’YE GELDİ

Mahmud Muhammed, Mahmud Damollam (Büyük din adamı) olarak biliniyor. ABD Dışişleri Bakanlığına bağlı Demokrasi, İnsan Hakları ve Çalışma Bürosunun kayıtlarına göre Muhammed, Çin'in Sinciang eyaletinin başkenti Urumçi'de “tanınmış ve etkili bir imam”. ABD’nın İnsan Hakları ve Çalışma Bürosu’nun 2010 yılında yayımlanan 2009 İnsan Hakları Uygulamaları Ülke Raporu’nun Suriye başlıklı bölümünde, Muhammed’in “İslami araştırmalar için Suriye’de olduğu” belirtiliyor. Raporda yer alan şu ifadeler dikkat çekici: “Uygur Amerikan Derneği, Çin hükümetinin Suriye hükümetine Mahmud Damollam’ı Çin'e iade etmesi için baskı yaptığına ve burada olası bir siyasi misillemeyle karşı karşıya kaldığına inanıyordu. 10 Haziran'da güvenlik görevlileri, Mahmud Damollam'ı ailesiyle birlikte gözaltına aldı haziran ayı sonlarında aile serbest bırakıldı ve Türkiye'ye gittikleri bildirildi.”

2016’DA TÜRK VATANDAŞI OLDU

ABD Dışişleri Bakanlığının Uygur Amerikan Derneği’ne dayandırdığı rapora göre Mahmud Muhammed, 2009 yılında ailesi ile birlikte Türkiye’ye geldi. Bilgiler, Muhammed’in Türk vatandaşlığına kabulünün ise 2016 yılında olduğu yönünde. Mahmud Muhammed, 1976 Sinciang Urumçi doğumlu, evli ve 5 çocuklu. Muhammed’in “Doğu Türkistan İslami Partisi ve DEAŞ/ÇB iltisaklı şahıslar ile irtibatlı” olduğu da yazıldı.

Aydınlık’ın Türkiye’deki Uygurlardan ulaştığı kaynak, Mahmud Muhammed’in Irak Musul’a ve Suriye’ye adam gönderen isimlerle yakınlığına dikkat çekti.

Haberimizden önce
Haberimizden sonra

MEHMETÇİĞE KURŞUN SIKTILAR

Hem resmi kaynaklar hem de Aydınlık’ın ulaştığı kaynaklar Mahmut Muhammed’in Türkistan İslami Partisi (TİP) ile irtibatlı olduğunu gösteriyor. TİP, bölgede başlayan çatışma sürecinin ardından 2011’de Suriye’ye taşındı. Örgüt, 2016 Ağustosundaki Fırat Kalkanı Harekâtı’nda PKK ve DEAŞ ile birlikte Mehmetçiğe kurşun sıktı. Bu harekâtta 67 askerimiz şehit oldu. 2018’de İdlib’de yaşanan gerginliğin ardından Türkiye ve Rusya, Soçi’de İdlib anlaşması imzaladı. TİP, Türkiye-Rusya anlaşmasını tanımadığını ilan etti, İdlib anlaşması gereği M4 karayolunda yapılan Türk-Rus ortak askeri devriyelerine sık sık saldırı düzenledi. Bu saldırıların birinde 27 Mayıs 2020’de bir askerimiz şehit edildi. TİP liderleri, Suriye’deki varlıklarının aynı zamanda kendileri için askeri eğitim olduğunu savunuyorlar.

AK PARTİ’NİN KANATLARI ALTINDA

Pakistan’da selefi eğitimi aldıktan sonra Türkiye’ye gelen Hidayetullah Oğuzhan, AK Parti’nin ve İçişleri Bakanlığının koruması altında. AK Parti yetkililerinin bu tutumu “Türkiye’deki Uygurların ABD’nin kontrolüne girmesini önlemek için” diyerek savunduğu ifade ediliyor.

Oğuzhan, ayrılıkçı açıklamalarıyla tanınıyor. Hidayetullah Oğuzhan Kasım 2022’de Avrupa Birliği Parlamentosu’nda düzenlenen ‘Uygur Forumu’na da katıldı. Oğuzhan “Doğu Türkistan halkının tek arzusu, egemen ulusluğu yeniden kurmaktır.” diyerek açıkça bölünme çağrısında bulundu. Oğuzhan Türkiye’ye giriş yasağı bulunan Dolkun İsa ile de bu forumda buluştu.

ABD, Hidayetullah Oğuzhan’ın da başİstankanı olduğu Doğu Türkistan Maarif ve Dayanışma Derneği, Dünya Uygur Kongresi, Uygur Amerikan Derneği, Uygurlar İnsan Hakları Derneği, Uygular için Kampanya gibi teşkilatlara CIA’nın taşeron kuruluşu National Endowment For Democracy (NED) üzerinden büyük ekonomik destek veriyor. NED’in raporlarında yer alan bilgiye göre Uygur bölücülüğüne 2014-2018 yıllarında 3 milyon dolar fon sağlandı.

Sonraki Haber