Terörist cenazesine katılana tazminat yok

Yargıtay, terörist cenazesine katılan ve orada bulunanlarla birlikte PKK terör örgütü lehine slogan atan kişiye, bu nedenle işten çıkarıldıktan sonra tazminat verilmesine hükmeden yerel mahkeme kararını bozdu.

Yargı önüne gelen bir dosyaya göre işten çıkarılan bir kişi, iş akdinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde sona erdirildiğini iddia ederek, bir kısım işçilik alacaklarının hüküm altına alınması istemiyle dava açtı. Davalı avukatı ise davacı işçinin iş sözleşmesinin Olağanüstü Hal Bürosunun kararına istinaden feshedildiğini belirterek davanın reddini savundu. İlk Derece Mahkemesince yargılama sonucunda toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davanın kabulüne karar verildi.

‘FESİH HAKLI NEDENE DAYANIYOR’

İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulundu. Bölge Adliye Mahkemesince, davalı vekilinin istinaf başvurusunun, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353-(1)-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar verildi. Bunun üzerine verilen karar davalı avukatı tarafından temyiz edildi. Temyiz incelemesini yapan Yargıtay 9. Hukuk Dairesi, davalı Belediyece yapılan feshin haklı nedene dayandığı dikkate alınmaksızın kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesini hatalı görerek ilk derece mahkemesi ve Bölge Adliye Mahkemesi kararını bozdu.

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi kararının gerekçesinde, şu satırlara yer verildi: "Davacı vekili, davacının iş akdinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun şekilde davalı tarafça sona erdirildiğini iddia etmiş, davalı vekili ise davacının iş akdinin Olağanüstü Hal Bürosunun kararı nedeni ile feshedildiğini savunmuştur. Mahkemece davacının aleyhine açılmış olan 2. Ağır Ceza Mahkemesinde kamu davasının ertelenmesine karar verilmesi, UYAP sorgulamasında davacı adına açılmış bir ceza dosyasının ve savcılık soruşturmasının olmaması, işverence işten çıkış kodunun 'kod 4' olarak bildirilmesi, davacı aleyhine başkaca düzenlenen herhangi bir tutanağın da olmaması nedenleri ile davanın kabulüne karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesince ise fesih tarihi itibariyle iş ilişkisinin devamı için gerekli olan uygunluk ortadan kalktığından, işverenin feshinin 4857 sayılı İş Kanununun 18. maddesi bağlamında geçerli bir neden olarak kabul edilebilir ise de haklı fesih nedeni olarak kabul edilemeyeceğinden, davanın kabulünün doğru olduğu açıklanmıştır.

“Somut uyuşmazlıkta davacının bir teröristin cenazesine katıldığı ve orada bulunanlarla birlikte PKK terör örgütü lehine slogan attığı kamera kayıtlarından anlaşılmaktadır. 2. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan dava sonucunda davacı sanık hakkında açılan kamu davasının 6352 sayılı Yasanın geçici 1. maddesinin b bendi uyarınca ertelenmesine karar verilmiştir. Davalı Belediyece tüm bu nedenlerle yapılan feshin haklı nedene dayandığı dikkate alınmaksızın, kıdem ve ihbar tazminatı isteklerinin reddi yerine kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir."

Sonraki Haber