Engellilerin talebi erişebilirlik kanunu
Emre Şimşek, doğuştan engelli. Tesbih satarak geçiniyor çünkü engelli ücreti yetersiz. Ulaşımda büyük zorluklar yaşadığını belirtiyor, kolaylık istiyor. Engelsiz Çağ köşe yazarımız Uğur Becerikli, ertelenen Erişebilirlik Kanunu’nun uygulanmasını istedi
Kanser teşhisi konan annesiyle birlikte yaşayan 28 yaşındaki Emre Şimşek, İstanbul’un çeşitli yerlerinde tesbih satışı yaparak geçimini sağlamaya çalışıyor. Hayatın pahalanmasıyla aldığı engelli ücreti ise yetersiz hale gelmiş durumda.
Şimşek ile Taksim Meydanında buluştuk. “Engellilerin okuyabilmesi için okullarda hem gerekli şartlar yoktu hem de ailenin sürekli taşıması, ilgilenmesi gerektiği için zordu.” diyen Şimşek, ortaokuldan sonra okuyamadığını belirtti.
Vatan Partisi İstanbul Engelliler Bürosu Başkanı, Aydınlık Gazetesi Engelsiz Çağ köşe yazarımız Uğur Becerikli de engellilerin ulaşım ve eğitim sorunlarına yönelik çözümü açıkladı.
‘5 YILDIR TESBİH İŞİYLE UĞRAŞIYORUM’
Emre Şimşek sözlerine tesbih satma işine nasıl girdiğini anlatarak başladı. Şimşek şöyle konuştu, “Annem eskiden merdiven silerek evi geçindiriyordu. Bir gün annem iş yerinden ışıklı anahtarlık ürünü getirdi ve onu satmaya başladım. Araya pandemi girince işler durdu. O anahtarlık işi olmadı. Sonra çok sevdiğim bir abim vasıtasıyla tesbih işine girdim. Yaklaşık 4,5 yıldır da tesbih işiyle uğraşıyorum.
"Satışını yapacağım ürünleri belirli bir süre zarfında biriktiriyorum. Sonra haftada 2, 3 defa kargoya gidiyorum, satışı gerçekleştiriyorum. Bazen belli noktalarda görüşüp, satışı gerçekleştiriyorum. Bazı noktalara ulaşmakta zorlanıyorum. Engellilere ulaşımda daha fazla kolaylıklar sağlanmalı.”
‘ANNEME KANSER TEŞHİSİ KONDU’
“Aslen Sivaslıyım. Ailem İstanbul’a göç etmiş, 3 yaşında buraya geldim. 25 yıldır da İstanbul’dayım. Benden büyük 5 kardeşim var. En küçükleri benim. Onlar benim gibi değiller. Ben doğuştan engelliyim. Engelli olduğum için çocukluğum zor geçti. Ortaokula kadar okuyabildim. Engellilerin okuyabilmesi için okullarda hem gerekli şartlar yoktu hem de ailenin sürekli taşıması, ilgilenmesi gerektiği için zordu. Ama her zorluğun bir kolaylılığı vardır. Zamanla bu zorluğu aştım.
"Annem ve babam 11, 12 yıldır ayrılar. Babam köyde. Annem ise burada bizimle birlikte yaşıyor. Bundan bir buçuk, 2 yıl önce annemi kalp krizi şüphesiyle Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi’ne götürdük. Yapılan tetkiklerde annemin midesinde delinme ve kalın bağırsağında tümör çıktı. 2 buçuk ay önce ameliyat oldu. Geçen hafta gelen son patoloji sonuçlarıyla birlikte, kedisine 2. evre kolon kanseri teşhisi kondu. Tekrar Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesine gittik. Yapılan son kontrollerde kemoterapiye gerek olmadığını öğrendik."
‘FİYATI 90 TL’DEN BAŞLIYOR’
“İlk tesbih satmaya başladığımda 35 liradan satmaya başlamıştım. Son zamlardan ve ekonomik şartlardan dolayı fiyatı arttırdım. (Kargo ücretleri vs.) Şu anda 33’lü tesbih 90, 99’lu tesbih 150 TL. Sosyal medyayı aktif kullanıyorum. Genelde Twitter’dan işler geliyor. Her sektörde olduğu gibi zorluklar var. Alan da almayan da sağ olsun.”
‘BELEDİYELER ÇÖZMEYE BİR YERDEN BAŞLAMALI’
Uğur Becerikli engellilere yönelik ulaşım ve eğitim sorunun yıllardır ertelenen erişebilirlik kanunun uygulanmasıyla çözülebileceğini belirterek şöyle konuştu:
“Yıllardır ötelenmiş olan Erişebilirlik Sorunu maalesef her alanda boy göstermektedir. En belirgin olanları bilindiği gibi ulaşım, eğitim ve yapısal olanlardır. Büyükşehir ve ilçe belediyeleri ötelenmiş olan bu soruna artık bir yerden başlamalıdır. Yıllar önce çıkarılmış olan yasa ertelene ertelene maalesef bu zamana kadar (2024) gelmiş durumda.
22.06.2023 tarihinde Anayasa mahkemesi almış olduğu karar ile Erişebilirlik kanununun uygulanması gerektiğini ve çok fazla erteleme yapıldığından, artık erteleme olmayacağına hükmetmiştir. Bu doğrultuda yerel yönetimler yıllardır sağlamadıkları erişebilirliği yapmak zorunda kalmışlardır. Ülkemizde erişebilirlik sorunu ortadan kalktığında ulaşım ve eğitim sorunu da ortadan kalkmış olacak.”
8 YIL ERTELEME TALEBİNİ MAHKEME REDDETTİ
Erişebilirlik kanuna ilişkin belirlenen sürenin uzatılması yaşam hakkı, özel hayata saygı hakkı, eğitim hakkı, çalışma hakkını ihlal ettiği ve Anayasa’ya aykırı olması nedeniyle reddedildi.
İşte o mahkeme kararı:
“5378 sayılı Kanun’un 2. ve 3. maddelerinde umuma açık hizmet veren her türlü yapılar ve açık alanlar ile toplu taşıma araçlarının engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi zorunlu kılınmıştır. Ancak bu yerlerin engellilerin erişebilirliğine uygun hâle getirilmesi için bir geçiş süreci öngörülmüştür.
"Bununla birlikte 6353 sayıl Kanun’un 34. maddesiyle ihdas edilen geçici 3. maddesinin altıncı fıkrasının üçüncü cümlesinin ilk hâlinde belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilebilmesi için iki yılı geçmemek üzere ek süre verilebileceği hükme bağlanmıştır.
"7252 sayılı Kanun’un 7. maddesiyle bu süre “üç yıl” şeklinde yeniden düzenlenmiş, 7333 sayılı Kanun’un 15. maddesiyle süre “dört yıl” olarak tekrar belirlenmiştir. Son olarak dava konusu kuralla anılan cümlede yer alan “…dört yılı…” ibaresi “…sekiz yılı…” şeklinde değiştirilmiş, bu yolla gerek geçici 2. maddede gerekse geçici 3. maddede geçiş süreci için öngörülen sürelerin kanuni düzenlemeler ile birçok defa uzatılması yoluna gidilmiştir.”
“Dava dilekçesinde özetle; kuralla belirlenen sürenin uzatılmasının devlete yüklenen engellilerin korunmalarını ve toplum hayatına uyumlarını sağlayıcı tedbirlerin alınması şeklindeki pozitif yükümlülüğe aykırı olduğu, sosyal devlet ilkesi ile eşitlik ilkesini ihlal ettiği, devletin sağlıklı ve düzenli kentleşmeyi gerçekleştirme yükümlülüğüne aykırılık oluşturduğu, bu yükümlülüklerin yerine getirilmesi için belirlenen sürenin uzatılmasının yaşam hakkı, maddi ve manevi varlığın korunması ve geliştirilmesi hakkı, özel hayata saygı hakkı, eğitim hakkı ve çalışma hakkını ihlal ettiği belirtilerek kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu ileri sürülmüştür.”