TGB depremzede öğrencileri Üniversiteye hazırlıyor

TGB’liler, yaklaşık bin gönüllüyle Hatay ve Kahramanmaraş’ta dayanışmayı büyütüyor. TGB, Antakya'da Küçükdalyan Çadır Kenti'nin düzenini sağlıyor. 8'nci, 12'nci sınıfta okuyan ve sınava hazırlanan öğrencileri tespit eden TGB'liler, onlara destek olmak için kolları sıvadı

Afetin ilk gününden itibaren deprem bölgesindeki çalışmalarda yer alan Türkiye Gençlik Birliği (TGB), Hatay’daki depremzede öğrencileri üniversite sınavına hazırlayacak.

TGB, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından tüm üyelerini harekete geçirerek gönüllü kampanyası başlattı. 5 bin gönüllü başvurusu alan TGB’liler, yaklaşık bin gönüllüyle Hatay ve Kahramanmaraş’taki dayanışmayı büyütüyor.

Hatay’da 4 farklı merkezdeki çalışmalara katılan TGB kadroları ve gönüllüleri, önceki gün bir merkezde daha çalışma başlattı. Hatay’ın Antakya ilçesinde Aydın Bozdoğan Kaymakamlığının yörük çadırlarıyla kurduğu Küçükdalyan Çadır Kenti’nde düzen, TGB’li gençlerin de katkısıyla sağlanıyor.

'DEPOLARDA DÜZEN SAĞLIYORLAR'

TGB Genel Başkan Yardımcısı Barış Dikmen, Küçükdalyan Çadır Kenti’ndeki çalışmalar hakkında şunları anlattı:

“Buradan önce Hayvan Pazarı Çadır Kenti’ndeydik, ekiplerimiz yaklaşık 15 gündür burada. Ondan önce Atatürk Parkı Çadır Kenti, Mobsan Çadır Kenti ve Kızılay’ın deposunda çalıştık. Burada her türlü işi yapıyoruz. Şu an depolarda düzen oturtmaya çalışıyoruz, gelen yardımları raflara diziyoruz. Sonra da ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasını sağlıyoruz. Burada düzen oturunca farklı bir merkeze geçerek oradaki işler için neler yapabileceğimize bakacağız. Burası öyle bir yer ki TGB’de önceki dönemde yöneticilik yapmış arkadaşlarımızla bile karşılaşıyoruz.

KÜTÜPHANE KURULACAK

“Hatay'da kütüphane kurmak için çalışma da başlattık. 10 bin kitaplık bir kütüphane hedefliyoruz. Ayrıca 8'nci ve 12'nci sınıfta okuyan ve sınava hazırlana öğrencileri tespit ettik. Onlar için ders kitapları da getirteceğiz. Türkiye Liseliler Birliği yöneticisi arkadaşlarımız, lise son sınıf öğrencilerini burada üniversiteye hazırlanmalarına yardım edecek, ders çalıştıracaklar. Sınavlarda başarılı olmalarını istiyoruz. Kahramanmaraş Afşin’de de 5 bin kitaplık bir kütüphane kurmuştuk. Burada kuracağımız çadır kütüphane ile öğrencilerin hem eğitimi için hem de vakit geçirebileceği bir alan yaratmak istiyoruz."

ÇOCUKLAR İÇİN GÖSTERİ EKİBİ

TGB Konya İl Başkan Yardımcısı Zeynep Koyuncu, çadır kentteki çocuklara yönelik çalışmaları da şöyle aktardı:

“Burada çocuklar için psikososyal destekle oyunlar oynanıyor. Çocukların mutlu olması için her şey yapılıyor. Yetkililere o konuda da sorumluluk üstlenebileceğimizi söyledik. Burada çocuklar çok heyecanlı, oyun oynamak istiyorlar. Şehir dışından bazı gösteri ekiplerinin getirtilmesi için görüşmeler yapıyoruz. Ayrıca çocuklar için yüz boyama etkinliği düzenliyoruz. Boyama kitapları da dağıttık. Çocuklara etkinlikler için bir çadır da tahsis edilecek. Yeter ki onlar eğlenebilsin. Çünkü onlar eğlenceye aç.

HALK DEVLETİNİN YANINDA

“Geldiğimiz günden beri burada devlet düşmanlığı görmedik. Halk kesinlikle devletinin yanında, destekliyor. Kiminle konuşsak ‘Allah devletimizden razı olsun. Allah sizlerden razı olsun’ diye dualar alıyoruz. Hepsi de ihtiyaçlarının karşılandığını söylüyor. Bazı eksikler olabiliyor ama bu zorlu koşullarda her türlü çabanın gösterildiğinin farkındalar. Depremzedeler, depremin ne ölçüde büyük, yıkıcı olduğunun farkındalar. O yüzden onlar yürütülen süreci daha iyi anlayabiliyorlar.”

‘İŞ YAPMAK MORAL VERİYOR’

Depremzede vatandaşların bir şeylerle uğraştığında mutlu olduğunu vurgulayan Dikmen, şöyle devam etti:

“Önceki günlerde, akşamları hep bir arada oturabilmek için paletlerden kanepeler yapıyorduk. 3 depremzede vatandaş geldi, ‘Biz de yapabilir miyiz?’ diye sordular. ‘Tabi’ dedik. Birlikte kanepeler yaptık. Sonra ‘Borcumuz ne kadar?’ dedi. Yani insanlar uğraş arıyor. Dedik ki, ‘Abi ne borcu? Esas bizim borcumuz ne?’. O da ‘Olur mu ya öyle şey, sen keyif aldığın bir şeyi yapmak istediğin zaman para verirsin, ben dedi şu an rahatladım. 10 günden beri hiçbir iş yapmıyorum. Sadece kayıplarımı düşünüyorum. Ben marangoz ustasıyım, evim, dükkanım yıkıldı. Eşim, üç çocuğum, babam vefat etti. Sadece annemi kurtarabildim. Burada on günden beri sadece onların acısını çekiyor. Siz benim rahatlamamı sağladınız.' dedi.

“Ertesi gün o abinin sabah erkenden çayımızı demlediğini, sobamızı yaktığını gördük. Bizim için bir şeyler yapmak istiyor. ‘Siz bir şeylerle uğraşıyorsunuz, ben de bir şeyler yapayım.’ dedi. İşte bizim asıl bunu sağlamamız gerekiyor. İnsanlar bir işin ucundan tutunca moralleri yükseliyor. Bizler gönüllü olarak buradayız ama belli bir düzen oturduktan sonra buradan gideceğiz. Depremzede vatandaşlar burada kalacaklar. Onların bir uğraş sahibi olması, iş güçle uğraşmasını sağlamalıyız. Onlara da sorumluluk vermeliyiz.”

Sonraki Haber