Çocuk istismarı ve pedofili diyarı: Disney

DİLEK ÇINAR / TGB GENEL BAŞKANI

"Size biraz hüzünlü biraz mutlu bir haberimiz var; sihirli kanalımız Disney Channel ile artık vedalaşıyoruz. Ancak sakın üzülmeyin arkadaşlarımız çünkü bu asla bir son değil, hepimiz için yepyeni bir başlangıç. Çok yakında en sevdiğimiz ve sık sık izlemek istediğimiz içerikler tüm bölümleriyle dilediğimiz her an Disney+’ta olacak!"

Disney Channel Türkiye kanalı kapanırken sosyal medya hesaplarından bu açıklamayı yaptı. Gözler dünya çizgi film ve animasyon devi Disney’e çevrildi. Çünkü Disney sadece televizyon kanalını kapatıp dijital film platformu kurmuyor. Hedef kitlesi çocuklar olan şirket, yayınlarında yüzde elli oranında eşcinsel karakter olacağını açıkladı.

DİSNEY’DE EŞCİNSELLİK

“Bu mutlu yere hepiniz hoşgeldiniz.” Disney dünyasının kapılarını aralayan dört anahtar; güven, nezaket, gösteri, verim. Şimdilerde 'farklı olanları dahil et' ya da 'hepsi dahil' anlamına gelecek bir anahtar daha eklendi. Bu anahtar tüm dünya çocuklarını hedef alıyor. Peki nasıl?

Florida’da resmi adı Eğitimde Ebeveyn Hakları kamuoyunda bilinen adıyla “Don’t Say Gay” yasa tasarısıyla anaokuldan üçüncü sınıfa kadar sınıfta cinsel yönelim veya cinsiyet kimliği eğitimi verilmesinin yasaklanması söz konusu. Bu yasaya karşı Disney’in bir açıklama yapmaması ve Orlando Sentinel Gazetesi’nde yer alan Disney’in Florida’nın “Don’t Say Gay” tasarısının tüm sponsorlarını mali olarak desteklediği haberi tüm eşcinselleri ayağa kaldırmıştı ki Disney bir hamle yaptı. “LGBTQ+ örgütlerinin çalışmalarını desteklemek için yaklaşık 3 milyon dolar” sağladığını duyurdu.

Disney yöneticisi Karey Burke, biri transseksüel diğeri panseksüel iki çocuk annesi bir yönetici olma sorumluluğuyla ‘toplumsal cinsiyet’ siyasetinde vites yükselteceklerini, bu amaçla Disney’deki karakterlerin ve içeriklerin 2022 sonuna kadar en az yarısının LGBTQIA veya azınlıklardan oluşacağını söyledi:

“Disney Dünyası Şirketleri herkes için, aile değerlerini destekleyen deneyimler yaratmaya kendini adamıştır ve hiçbir ayrımcılığa müsamaha göstermez. Temel insan haklarını ihlal eden her türlü yasaya karşı çıkıyor, dayanışma içinde, seslerini duyuran LGBTQIA+ oyuncularımızı, ekibimizi, hayalperestlerimizi ve hayranlarımızı destekliyoruz.”

Disney, hem eşcinsel dayatmalara karşı mücadele eden grupları fonlarken hem de eşcinselleri fonluyor. Ancak kamuoyuna yansıyan yüzü ve içeriklere yansıttığı eşcinselliği normalleştirme ve yaygınlaştırma isteğidir. İki tarafa da oynamak ve ağırlığı eşcinsellikten yana koymak herkese farklılarını gösteren “duyarlı” platform görüntüsü vermeyi amaçlayan ucuz numaralar.

DİSNEY YAPIMLARINDA ÇOCUK İSTİSMARI

Disney blog sayfasına girince 'Prıde Berg'lerin renkli fotoğraflarını görebiliriz. Çizgi film ve animasyon içeriklerinde eşcinsel karakterlerle karşılaşabiliriz. Yeni çıkan Disney oyuncaklarında kız çocuğu bedenine sahip oyuncak bebeğe erkek çocuğu kıyafeti giydirildiğini ya da tam tersinin de üretildiğini görebiliriz. Hatta yetmez “kız ve erkek çocuklar değil 'hayalperest' diyeceğiz.” Açıklamalarını okuyabiliriz. Tamamı gerçek. Tamamı Disney+ farkıyla!

Çocuklarımızı doğrudan hedef alan bu yayınlara gözlerimizi kapatamaz, kulaklarımızı tıkayamayız. Çocuklar çizgi film karakterlerini örnek alırlar. Hayal dünyalarında çizgi film kahramanları yer tutar. Pikaçu gibi uçmayı, Temel Reis gibi güçlü olmayı, uslu bir çocuk olup Şirinleri görmeyi hepimiz hayal ettik. Peki ya Disney’in eşcinsel içeriklerini izleyen çocukların hayal dünyasında ne olması isteniyor?

Çocuklarımıza Greg ile Manuel isimli iki genç erkeğin ilişkisini anlatan Out çizgi filminin ana karakterlerinin öpüşmelerini mi izleteceğiz? Yoksa çocuklarımızın The Owl House çizgi filmindeki lezbiyen ve biseksüel diye adlandırılan karakterleri mi örnek almasını izleyeceğiz?

Transeksüel, biseksüel, lezbiyen, gay, panseksüel ve daha onlarca cinsellik tanımını yayınlarda görmek mümkün. Bu adlandırmaların hepsinin kendine ait bayrağı ve tanımlanma biçimleri var. O tanımlamaların hepsi cinsellik tanımlamasıdır. Daha cinsiyetini bile yeni yeni fark eden çocuklara cinsellik öğretilmek isteniyor. Hem de kendi cinsiyetine ve kendi bedenine daha 3 yaşında 5 yaşında yabancılaştırarak! Bu açıkça çocuk istismarıdır.

Farklı farklı cinsiyetler olarak tanımladıkları bu kavramların tümü için biz eşcinsel diyoruz.

Henüz kendi cinsiyetini anlamlandırma aşamasındayken çocuk izlediği çizgi filmin etkisiyle eşcinsel karakteri örnek almaya başlar ve bir kimlik bunalımı yaşar. Gördüğünü denemek isteyebilir. Buna izin veren ve bununla övünen anne veya babaların da öne çıkarıldığını görüyoruz. Onlar da çocuklarını hem istismar ediyor hem de istismara göz yumuyor.

ÇOCUKLAR KARANLIK KUYULARA ATILIYOR

Disney sadece çocuklara yönelik değil yetişkinlere yönelik de yayınlar yapıyor. Bu yayınlarda da eşcinselliğin yoğun olduğunu görüyoruz. Peki neden eşcinsellik yaygınlaştırılıyor ve çizgi filmlerde bile işleniyor?

Biyolojik kökenli küçük bir kesim dışında eşcinsellik ideolojik bir dayatmadır. Toplumda kadın ve erkek cinsiyetini birbirine yabancılaştırma, hazzı ve mutluluğu yalnızca cinsellikte aramanın bir sonucudur. Eşcinsellik çürümüş toplumlarda ortaya çıkar ve büyür. Doğal olmayan cinsel kimlikler toplumu çürütmek, aile bağlarını zayıflatmak ve toplumsal dayanışmayı kırmak amaçlıdır. Çürüyen ABD emperyalizminin ve Batı’nın milli devletlere yönelik kültürel saldırısının bir aracıdır. Eşcinsellik önce kadınları hedef aldı. Kadın erkek arasındaki eşitsizliği derinleştirmeyi amaçladı. Kadın hareketlerin içine eşcinsellik bayrağı sokularak kadın haklarına yönelik mücadeleyi sönümlendirmeyi hedefledi.

Son zamanlarda ağırlıklı olarak “eşcinsel çocuklar” vardır propagandasının sebebi ise toplumu temelden çürütme hedefidir. Çocuğun “kendi cinselliğini araştırması ve keşfetmesi” diyerek çocuğun istismar edilmesini meşrulaştırmaktadır. Çocukları cinsel ilişki yaşarken hayal etmek, hele ki bundan bir izlence yaratmak pedofilidir. Yarını yaratacak olan bugünün çocuklarını içinden çıkamayacağı karanlık kuyulara atmaktır.

RTÜK KARARINI GERİ ÇEKMELİ

RTÜK’ün Disney+’la 10 yıllık anlaşma yaptığı ve 14 Haziran 2022 itibariyle Disney+’ın Türkiye’de yayın yapacağı bilgilerini basından okuyoruz.

RTÜK’e sesleniyoruz! 10 yıllık anlaşmaya imza atanlara soruyoruz: Çocuklarınıza öpüşen kız çocuklarını, sevişen erkek çocuklarını mı izleteceksiniz? RTÜK, Türk çocuklarını korumaktan yana mı tavır alacak yoksa çocuk istismarcısı sapkınlıklardan yana mı tavır alacak? Türk aile yapısını bozacak, çocuklarımıza tecavüzü meşru gören, çocuklarımızı istismar eden bu zehri ülkemize almak için mi o koltuklardasınız? Sizin hiç vicdanınız yok mu? Bizim var. Biz Türk Gençliği olarak çocuklarımıza kardeşlerimize bu zehrin verilmesine izin vermeyeceğiz.

RTÜK bir dakika kaybetmeden Disney’le imzalanan anlaşmayı iptal edilmeli ve Disney+’ın eşcinsel içeriklerine erişim engeli getirilmelidir.

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Vatanı korumak çocukları korumakla başlar.” şiarıyla çocuklarımızı koruyacağız.

Sonraki Haber