TGB'den soykırım yalanına karşı Talat Paşa yürüyüşü!

Türkiye Gençlik Birliği (TGB) 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nda meydanlardaydı. İstanbul ve İzmir’de yapılan yürüyüşlerde milli egemenliğimize yönelik emperyalizm destekli tehditlere dikkat çekildi. Bu tehditlerden birisi olan “Ermeni Soykırımı” yalanına dikkat çeken gençler, soykırım yalanının yıl dönümü öncesi (24 Nisan) İstanbul’da ‘Talat Paşa’, İzmir’de ise ‘Ermeni Soykırımı Yalanı’ yürüyüşleri yaptı.

İstanbul’daki yürüyüşe TGB üyeleri, üniversite toplulukları, Vatan Partisi İstanbul İl Başkanlığı ve genç-yaşlı birçok vatandaş katıldı. Mecidiyeköy’de toplanan gençler, buradan sloganlar eşliğinde Çağlayan’da bulunan Abide-i Hürriyet Anıtı ve Talat Paşa’nın mezarına yürüdü. Yürüyüş esnasında ‘Ermeni yalanı Amerikan planı’, ‘Soykırım yapmadık vatan savunduk’, ‘Kahrolsun Amerikan empryalizmi’, ‘Mustafa Kemal’in askerleriyiz’ sloganları atıldı. Sloganlar dözvizlerle de ellerde taşındı. Yürüşün en önünde ise ‘Milli egemenliğimize sahip çıkıyoruz, soykırım yalanına meydan okuyoruz!’ pankartı yer aldı. ABD’nin soykırım dayatmasına meydan okundu, Doğu Perinçek’in Avrupa İnsan Haklar Mahkemesi’nde “Ermeni Soykırımı” yalanına karşı kazandığı Perinçek-İsviçre Davası hatırlatıldı.

Yürüş sonunda TGB Genel Başkanı Kayahan Çetin, basın açıklaması yaptı. “23 Nisan günü Abide-i Hürriyet önünde, büyük devrimciler Talat Paşa, Enver Paşa, Mithat Paşa ve Mahmut Şevket Paşaların huzurunda toplandık. Yarın 24 Nisan. Kameralar başta ABD Başkanı olmak üzere bugün İsrail zulmünün yüzsüzce sponsorluğunu yapan emperyalist dünyanın politikacılarına çevrilecek ve ağızlarından 1915 olaylarıyla ilgili hangi kelimenin çıkacağına kitlenmemiz istenecek.” diyen Çetin, şöyle konuştu:

“Kürsülerden hüküm vermeye, Türkiye Cumhuriyeti’ne yüzyıllık iftiralar atmaya kalktılar. 24 Nisan’ı sözde Ermeni soykırımının başlangıç tarihi olarak kabul ettirme uğraştılar. Biz bir 23 Nisan günü emperyalizmin bu iftirasına ve saldırısına karşı, Hürriyet Kahramanımız Talat Paşa’nın huzurunda meydan okuyoruz. 23 Nisan tesadüfen seçilmiş bir tarih değildir. 23 Nisan Ulusal Egemenlik bayramımızdır, Milli Hakimiyet bayramımızdır. Padişah ve işbirlikçi İstanbul hükümetinin karşısında milletin iradesine dayanan gerçek milli meclis ve hükümetin kurulduğu gündür. Cumhuriyet’in fiilen kurulduğu gündür. Ermeni Soykırımı yalanı ulusal egemenliğimizi, devlet egemenliğimizi, Cumhuriyetimizin ve Milli Devletimizin meşruiyetini, kuruluş temellerini hedef almaktadır. Türkiye Cumhuriyeti’nin bir soykırımın üzerine kurulduğu iftirasını atmaktadır. ABD emperyalizminin vatanımızı parçalayarak İkinci İsrail sözde Kürdistan kurma planının bir parçasıdır.

'SAVAŞLAR ÖNCE ZİHİNLERDE KAZANILIR'

“Türkler önce Ermenilere soykırım uyguladı, şimdi Kürtleri katlediyor, o yüzden gidelim Türkiye’yi parçalayalım, bölgemizde ikinci bir İsrail kuralım” dayatmasına boyun eğmemizi istediler. Tarihimizle kavgalı hale gelmemizi, kahramanlarımızdan utanmamızı istediler. Vatan savunmamızı, İstiklal Savaşımızı dahi savunamaz hale düşürülmek istendik. “İşte bir milletin milli onuru, direnme gücü, kimliği böyle bir saldırıyla silinebilirdi, esarete ve parçalanmaya böyle böyle razı edilebilirdi ancak. Savaşlar önce zihinlerde kazanılır. Fakat ne mutlu ki Türk Milleti bu esaret zincirlerini, diz üstü çökertme girişimini tarihin çöplüğüne atmıştır. Emperyalist yalanların ömrü her gün kendi sonuna ilerleyen emperyalizmden bile kısa sürmüştür. O yüzden bugün bizler emperyalist sistemin ağaları sözde hükümlerini vermeden, tarih ve hukuk önünde yalanlarını sıralamadan önce Talat Paşa’nın huzurunda ilan ediyoruz:

'SİZİN YALANLARINIZI TARİHE GÖMDÜK'

“Ey bugün İsrail dehşetinin baş destekçisi, kan emici emperyalist dünya; Sizin Ermeni Soykırımı yalanlarınızı AİHM’in 2. Dairesi ve Büyük Dairesinin Perinçek-İsviçre Davası’nda verdiği iki ayrı kararla tarihe gömdük. 2017’de Ali Mercan ve arkadaşlarının AİHM’de kazandığı üçüncü dava ile zaferimizi perçinledik. Türk Milletinin ve onun kahramanlarını soykırımcı ilan edemeyeceğinizi tüm dünya ve hukuk önünde kabul ettirdik. “Bu dava ile AİHM neye hükmetmiştir? 1) Soykırımın hukuki bir tanım olduğunu ve yetkili mahkeme kararı olmadan hiçbir fiilin soykırım olarak tanımlanamayacağını, bu sebeple Ermeni Soykırımı’nın da olmadığını kabul ettirdik. 2)1915 olaylarının Yahudi soykırımı ile aynı kategoride değerlendirilemeyeceğini kabul ettirdik. 3) Parlamentoların, meclislerin, politikacıların sözde soykırım kararları almasının hiçbir hukuki zemini olmadığını ve soykırımı reddetme özgürlüğünü engelleyemeyeceklerini kabul ettirdik.

'MAHKEME KARARI YOK SOYKIRIM YOK'

“1915 olayları Yahudi soykırımıyla aynı kategoride değil. Doğu Perinçek ve KKTC Kurucu Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş’ın liderliğinde 2005 yılında kurulan Talat Paşa Komitesi’nin destansı mücadelesiyle bu büyük zafere ilerledik. Onlar hedefe Talat Paşa’yı koymuştu, vatansever öncüler Talat Paşa’yı bayrakları yaptı. Avrupa devletleri “soykırımı inkar etmeyi” suç olarak kabul etmişlerdi. Engizisyon mahkemelerinin kurduğu cadı kazanları gibi, Avrupa’nın ortasına yeni cadı kazanları kurdular. Talat Paşa Komitesi; Lozan’da, Paris’te, Berlin’de haçlı ortaçağın yalanlarına meydan okudular. Doğu Perinçek’i gözaltına almak istediler, soykırımı inkar ettiği için hakkında davalar açtılar. İşte bu mücadelelerin sonunda 2015 Perinçek-İsviçre Davası’nda AİHM Büyük Dairesi’nin verdiği kararla bu haçlı emperyalizmine karşı verdiğimiz mücadeleyi kazandık.

'İFTİRALARINI YÜZÜNE VURDUK'

“O zamanın iktidar sahipleri de bu mücadelenin paçasından çekiştirmeye kalktılar, aman gitmeyin, aman yapmayın, Türkiye’yi daha zor duruma düşürürsünüz dediler. Engel olmaya kalktılar. Tüm bunlara rağmen; Türk Milletini katliamcı bir millet ilan ettirmedik, Vatan savunmamıza leke sürdürmedik, Cumhuriyetimizin temellerini savunduk, Büyük devrimci teşkilat İttihat Terakki önderliğine atılan iftiraları yüzlerine vurduk! Talat Paşamızın 1921’de Almanya’da, kendi generallerinin tanıklıklarını kabul etmeyen tarafgir emperyalist mahkemelere karşı yaptığı tarihi savunmayı kesin zafere ulaştırdık.

'ÇANAKKALE NEYSE TEHCİR KARARI DA ODUR'

“Çanakkale neyse, Dumlupınar neyse, Sakarya neyse, 1915 yılında uygulamak durumunda kaldığımız tehcir kararı da odur. O tehcir ve iskan kanunu sayesinde İstiklal Savaşımızı verebildik ve kazanabildik. Şimdi o emperyalist merkezlerin meclislerinde aldıkları sözde soykırım kararlarını tek tek iptal ettireceğiz. Soykırım yalanlarını ders kitaplarından çıkarttıracağız.Yeni mücadeleler önümüzdedir.

'MÜCADELE AİHM ZAFERİ ÜZERİNE KURULMALIDIR'

“Ey ABD Temsilciler Meclisi, Ey eli kanlı ABD Başkanı Biden; Ağzınızdan hangi kelime çıkarsa çıksın, Türk Milletini soykırımcı ilan etmeye yetkiniz de gücünüz de yok. Hükümet sahipleri gözünü kulağını kapamaya devam etsin, gerçekler ve kazanılan zafer açıktır. Türkiye, soykırım yalanıyla mücadelede stratejisini bu AİHM zaferi üzerine kurmalıdır.”