TİSKO Kurultayında milli iktisat mesajı: Örgütlü toplum olmazsa milli kalkınma sağlanamaz
TİSKO Kurultayında konuşan Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak, milli sermayeye örgütlenme çağrısı yaparak, Konfederasyonun görevinin milli iktisadi örgütlemek olduğunu söyledi.
Tüm İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSKO) birinci olağanüstü kurultayını dün siyasi partiler, sendikalar ve KOBİ'lerin temsilcilerinin katılımı ile gerçekleştirdi. TİSKO Kurucu Başkanı İlhami Ertaş'ın konuşması ile başlayan Kurultayda, KOBİ'lerin sesi olacak TİSKO'nun yeni yönetimi de belirlendi. Yirmi iş kolunda dokuz işveren sendikasının katılımı ile kurulan TİSKO'nun Kurultayında Vatan Partisi, Zafer Partisi, Yeniden Refah Partisi, Türkiye Değişim Partisi'nden yöneticiler söz alarak konuşma yaptı.
Vatan Partisi Genel Başkan Yardımcısı Ethem Sancak, kurultaydaki konuşmasında, kendisinin de siyaset vasfının yanında aynı zamanda bir iş insanı olduğunu hatırlatarak, şu mesajları verdi: “İzmir İktisat Kongresi Cumhuriyet kurulmadan önce toplandı ve milli iktisat programını ilan etti. Bu mili sermayenin örgütlenme hareketiydi. Bunun için karma ekonomik sistem hayata geçirildi. İthal ikamesi, Duyunu Umumiye'nin getirdiği yıkımları ortadan kaldırmak, tasarrufu teşvik etmek üzere milli bankaların inşası, gümrüklerin tesis edilmesi, her alanda sendikalaşmanın teşvik edilmesi ve serbest bırakılması kararları alındı. Örgütlü toplum olmazsanız milli kalkınmayı sağlayamazsınız. Bunun motoru da milli sermayedir.”
'EKONOMİNİN BEL KEMİĞİ KOBİ'LERE DESTEK VERİLMELİ'
TİSKO kurultayına Aydınlık Gazetesi Yazarı ve Vatan Partisi MYK Üyesi Şule Perinçek de katılarak destek verdi. Kurultayda gazetemize konuşan Perinçek, TİSKO'nun önemine ilişkin şu mesajları verdi: “Türkiye'nin önünde zorluklar var. Bugüne kadar birçok sarsıntıyı KOBİ'lerin gücü sayesinde atlattık. Bu yüzden bu salonun sorumluluğu çok büyük. Bu zor günlerde kamunun desteği de lazım. Ekonominin bel kemiği KOBİ'leri sağlam tutmak lazım. Yeni oluşacak yönetime bu açıdan görevlerinde başarılar diliyoruz.”
BORÇLANMA EKONOMİSİ DÜNYADA DA İFLAS ETTİ
Cumhuriyetin kurduğu milli iktisadi düzenin 24 Ocak 1980'de “borçlan ve tüket ekonomisine” çevrildiğini, bunun sonunda Türkiye'nin 500 milyar doları aşan bir dış borçla karşı karşıya kaldığını hatırlatan Ethem Sancak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu sistem iflas etti. Dünyada da bu borçlanma ekonomisi iflas etti. 300 yıllık sömürü düzenini yıkmak üzere Asya yüzyılı başlıyor. İnsanlık devrimler çağında. 15 Temmuz'da Gladyo'yu yıkarak ordumuz, milletimiz millileşti. Atlantik ile boğaz boğaza dövüşüyoruz. Önümüzde belki askeri çatışmalar var. Ama bütün bunlardan muzaffer çıkabilmek için Mustafa Kemal Atatürk'ün yaptığı gibi milli iktisadı örgütlemeliyiz. Hükümet ve millet bir araya gelerek yarım kalmış üretim devrimini tamamlamalıyız. Yarım kalmış üretim devriminin ateşleyicisi ve kurmayı bu konfederasyon olacaktır. Bu konfederasyonu bütün çabamızla destekleyeceğiz; sizin yanınızda ve emrinizde olacağız. Bu mücadeleyi başarmak zorundasınız.
Mustafa Kemal'in mili sermayeye sahip çıktığı gibi devletin de size sahip çıkması lazım.”
ASGARİ ÜCRET MASASINDA TİSKO'NUN YUMRUĞU OLACAK
Zafer Partisi temsilcisi, iş ve çalışma hayatını yakından ilgilendiren ve günümüzde kabul gören birçok soruna yönelik TİSKO'nun çalışmalar yapacağına inançlarının tam olduğunu belirtirken, Değişim Partisi temsilcisi ise Türkiye'nin ithal bağımlılığını azaltarak yerli kaynaklara dayalı üretimini atırması gerektiğini vurguladı.
TİSKO Genel Sekreteri Mehmet Ümit Şuvak ise kurultayda asgari ücret tespit komisyonunun yapısını eleştirerek, bundan sonra TİSKO'nun yumruğunun masada olacağını vurguladı. Şuvak, şunları söyledi: “İşçisiyle barışık, ekmek teknesinin güvenliğini korumak TİSKO'nun genel vazifesidir. Dört milyon KOBİ'nin temsilcisiyiz. Asgari ücret görüşmelerinde TİSKO'yu görmezden gelenlere sesleniyorum; TİSKO'suz sizlere adım attırmayacağız. TİSKO, KOBİ'lerin ve emekçilerinin alın terinin sesidir. Asgari ücret artışı görüşmeleri curcuna içinde geçmektedir. TİSK de Türk-İş de 'asgari ücret benim üyelerimin konusu değil' diyor. Devlet ise cebinden çıkmayacak olan ücreti belirliyor. Türk-İş senin konun değil ise orada ne işin var? TİSK madem senin çalışanlarını ilgilendirmiyor ne işin var? Asgari ücret komisyonu toplanıyor zam, görüşmeler yapılıyor zam, ücret açıklanıyor zam! Çözüm öncelikle şu; devlet serbest piyasa ekonomisini disiplin altına almalıdır. Bölgesel olarak meslek gruplarına göre ücret belirlenmeli. Fabrikaların tesislerin Anadolu'ya taşınması teşvik edilmeli. Masada TİSKO'nın yumtuğu olmalı.”