TL'yi güçlendirecek reformlar bekleniyor

Dolar kuru 7.78'den geri döndü. Ancak piyasa faizleri yüzde 16.40'a kadar yükseldi. Petrol fiyatı 70 dolara yakın. Kasımdaki büyük sarsıntıda ekonomi yönetimi değişmişti. Mart ayında ise BİST ve TVF Genel Müdürleri değişti. Gözler cuma günü açıklanacak reform paketinde.

ABD ekonomisine yönelik toparlanma beklentileri ve küresel ölçekte artan enflasyon endişeleri ABD tahvillerine yönelimi artırdı. Tahvil faizlerindeki hareketlilik haftalardır piyasalara yön veren ana dinamik olarak öne çıktı. ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş.'nin piyasa raporuna göre, “10 yıl vadeli ABD tahvil faizinin yüzde 1.60’ın üzerini sıklıkla test etmesi ve ekonomide toparlanma beklentileri varlık fiyatları arasında ayrışma yaratırken mevcut konjonktürde özellikle gelişmekte olan ülke piyasalarının destek bulmakta zorlandığını görüldü.”

Uluslararası Finans Entitüsü'nün (IIF) araştırmasına göre, gelişen ülke piyasalarından 2013'teki benzer bir çıkış yaşanıyor. IIF Başekonomist Robin Brooks, Twitter'dan paylaştığı mesajında gelişen ülke piyasalarındaki çıkışın şimdiden 2013'teki kadar kötü olduğunu belirtti. Hatırlanacağı üzere, FED Başkanı Ben Bernanke'nin mealen “piyasaya verdiğimiz parayı önce azaltıp, sonra bilanço küçülteceğiz” açıklaması sonrası 2013'te gelişen ülke paraları dolar karşısında erozyona uğramıştı.

FAİZ LOBİSİ 100 BAZ PUAN BEKLİYOR

Benzer bir süreç yeniden gündeme geldi. Kasım ayında 8.50 TL'nin üzerine çıkan dolar kuru üç hafta öncesine kadar 7 TL'nin altı test ediyordu. Dolar dün 7.78 TL'yi test ettikten sonra 7.60 TL'ye kadar çekildi. Ancak para birimimiz üzerindeki bu dalgalı seyir endişe verici. Önümüzdeki hafta yapılacak Merkez Bankası Para Politikası Kurulu toplantısı öncesi piyasanın faiz baskısı yaptığı görülüyor. Nitekim artan CDS'ler ve iki yıllık devlet tahvilinin faizinin dün yüzde 16.41'e ulaşması bunun göstergesi. Alnus Yatırım'ın piyasa notunda yer alan bilgiye göre, liranın önceki gün yüzde 3 kayıpla küreselden ayrışmasının sebebi net değil. Nota göre; TL, 2019 başından beri 26 ayda sadece 13 gün (yani 2 ayda bir) yüzde 2 ve üstü değer kaybı yaşadı. Yenisi de önceki gün oldu. Buna göre 18 Mart'ta yapılan toplantıda 100 baz puan faiz artırılacağı yönünde Deutsche Bank, Rabobank, JP Morgan, Morgan Stanley, Citi gibi kuruluşlar tahminlerini açıkladılar. ÜNLÜ Menkul Değerler A.Ş.'nin notuna göre de, “ABD tahvil faizlerindeki yükselişin gelişmekte olan ülke para birimleri açısından topyekün risk yarattığını unutmamak gerekiyor. Mevcut şartlar altında ise 7.65’in üzerinde olması teknik görünüm açısından negatif.”

CARİ DENGE YUMUŞAK KARIN

Küresel petrol fiyatlarının yükselişi de Türkiye ekonomisi üzerinde enerji fiyatları üzerinden baskı oluşturuyor. Brent petrolün varil fiyatının dün itibarıyla 69 dolarda olması ve aylardır yükselişini sürdürmesi cari denge tarafından ilave bir maliyet kalemi. AA'nın ekonomistlerle yaptığı ankete göre, ocak dönemi için cari işlemler açığı beklentileri, 1.2 milyar dolar ile 2.7 milyar dolar arasında yer aldı. Sonbaharda yaşanan kur şoku dönemi ve öncesine göre oldukça düşük tutarda bir cari açıkla yola devam ediliyor. Ancak petrol fiyatları ithalat üzerinden ve kurlardaki sert dalgalanmalar da ihracat gelirleri üzerinden cari dengeye olumsuz etki yapıyor. Sermaye çıkışının olduğu bir ortamda cari dengenin finansmanında zorlanma beklenebilir. Bu anlamda kur üzerindeki baskının nereden geldiği ortada. Her ne kadar cari denge yumuşak karın olsa da Türkiye bu alandaki zayıflığı kapatmak için çalışıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank dün yaptığı açıklamada, Teknoloji Odaklı Sanayi Hamlesi Programı ile yatırımı desteklenecek ürün sayısının 919'a çıkarıldığını belirterek, “Amacımız toplamda 50 milyar dolar dış ticaret açığı verdiğimiz bu 919 ürünü yerli imkanlarla üreterek önce cari açığımızı kapatmak, sonrasında da dış pazarlara ihraç ederek ülkemize net döviz girişi sağlamak" dedi.

İHRACAT VE BÜYÜME BEKLENTİLERİ

Diğer yandan Türkiye imalat sektörünün ana ihracat pazarlarındaki faaliyet koşullarını ölçen İstanbul Sanayi Odası (İSO) Türkiye İmalat Sektörü İhracat İklimi Endeksi, şubatta yeniden eşik değer 50’nin üzerine çıkarak 51.5 düzeyinde oluştu ve ihracat pazarlarındaki talep koşullarında ılımlı düzeyde olmakla birlikte geçen yılın eylül ayından beri en güçlü iyileşmeye işaret eti.

Bu gelişmeye ilaveten alacak sigortası şirketi Euler Hermes'in 2021 Türkiye tahminlerine göre, ekonomi yüzde 5 büyüyecek. Toparlanma sinyalleri ile birlikte ihracat da bir önceki yıla kıyasla yüzde 15 artacak yani 2021 yılında Türkiye ihracatı bir önceki yıla kıyasla 30 milyar dolar artacak.

OECD de, Türkiye'ye ilişkin 2021 büyüme tahminini yüzde 2.9'dan yüzde 5.9'a yükseltti. Mevcut küresel kaçış süreci yıla yayılırsa bu yüksek büyümelerin hangi kaynakla sağlanacağı merak konusu. Hatırlanacağı üzere kasım ayında yaşanan kur şoku sonrası Hazine ve Maliye Bakanı görevden affını istemiş, Merkez Bankası Başkanı da görevden alınmıştı. Yine son iki haftadır kurda görülen hızlı yükselişlere eşlik eden Borsa İstanbul (BİST) Genel Müdürü'nün istifası ve Türkiye Varlık Fonu (TVF) Genel Müdürü'nün değişmesi dikkat çeken tesadüfler oldu. Kamucu vurgular yapan ve Sümerbank geleneğine işaret eden TVF Genel Müdürü Zafer Sönmez'in yerine Cumhurbaşkanlığı Yatırım Ofisi Başkanı Salim Arda Ermut atandı. Ermut, daha önce TVF'de yönetim kurulu üyesi olarak yer alıyordu ve Albayrak'ın istifası sonrası bu görevden alınmıştı. Türk piyasalarında yüksek tansiyon sürerken ekonomik reform paketinin ise cuma günü Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından İstanbul'da açıklanacağı bildirildi. Pakette yurt içindeki ekonomik aktörleri ve yabancı yatırımcıları ikna edecek maddelerin yer alması durumunda TL'nin güçlenmesi beklenebilir.

Sonraki Haber