Sanayici: Vergiler üretim dostu olsun

Merkez Bankası'nın yatırım kredilerinin devam ettirilmesinin önemine değinen TOBB Başkanı, kamu maliyesi tarafında bütçe açığıyla mücadelede sadece vergi artışına odaklanılmamasını talep etti.

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, “Anadolu'yu sürekli dolaşan, firma ve sektörleri devamlı dinleyen birisi olarak şunu görüyorum ki; özellikle KOBİ kredilerinde yaşanan daralma, zincirleme etkiyle ülkenin ve sektörlerin tamamına olumsuz yansıyor.

Buna dikkat edilmesi gerekiyor.” dedi. Türkiye'nin önceliğinin mevcut üretim kapasitesini korumak olduğuna dikkat çeken Hisarcıklıoğlu, “Ticari krediler aniden ve çok sert bir şekilde kesilmemeli. Reel sektörün finansmana erişim taleplerine toptancı bir şekilde olumsuz bakılmamalı.” mesajı verdi.

'MUHASEBECİLER DE ŞAŞIRDI'

İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclis toplantısına konuşmacı olarak katılan Hisarcıklıoğlu, geçen günlerde atılan adımlara değinerek, “Tüm bu sadeleştirme adımlarını olumlu karşılıyor ve devam etmesini temenni ediyoruz.” diye konuştu. “Bir diğer reform ihtiyacı, vergi sistemiyle ilgilidir. Gerçekten çok karmaşık bir vergi sistemimiz var. Üstelik her geçen yıl daha da karmaşık hale getiriyoruz. Muhasebeciler de şaşırdı.” ifadelerini kullanan TOBB Başkanı, “Suiistimal eden az sayıda kötü örnek yüzünden, milyonlarca mükellefin hayatını daha da zorlaştırıyoruz. Bu da vergi uyuşmazlıklarını giderek artırıyor. Bu yaklaşımı değiştirmemiz lazım. KDV sistemimiz de maalesef özel sektör için bir finansman sorunu haline gelmiştir. İndirilemeyen KDV’nin her yıl sonunda iadesi sağlanmalı, birikmiş-devreden KDV stokuna mahsup imkanı getirilmeli ve KDV iadesinde daha basit bir sisteme geçilerek iade süreçleri hızlandırılmalıdır.” mesajları verdi.

EYT MUAZZAM YÜK GETİRDİ

Kamu maliyesi tarafında bütçe açığıyla mücadelede sadece vergi artışına odaklanılmamasını isteyen ve yapılan düzenlemeler için etki analizinin şart olduğunu dile getiren Hisarcıklıoğlu, “Para politikasındaki normalleşmeyle birlikte kredi piyasasına yeniden işlerlik kazandırılmalı ve özellikle KOBİ’lere yönelik pozitif ayrımcılık getirilmelidir. EYT düzenlemesiyle yaklaşık 1 milyon 750 bin çalışanımız emekli olacak. 300 milyar lira civarında kıdem tazminatı ödenmesi gerekecek. Şirketlerimizin bu muazzam yükün altında ezilmelerine seyirci kalınmamalıdır. Onların ayakta kalmalarını sağlayacak şekilde ve uygun şartlarla, KGF teminatlı kredi verilmelidir.” dedi.

İSO Başkanı Erdal Bahçıvan'ın konuşmasında dile getirdiği taleplere katıldığını da sık sık tekrarlayan TOBB Başkanı, uzun vadeli finansman konusunda, “Merkez Bankası’nın yatırım kredileri devam ettirilmeli, hatta teknoloji projeleri için kapasitesi artırılmalıdır. Zira cari açığımızı azaltmak, küresel tedarik zincirlerinden daha büyük bir pay almak için dev ölçekli kilit teknoloji yatırımlarına ihtiyaç var.” görüşünü dile getirdi.

RUSYA FIRSATI KAÇMASIN!

İSO Meclis Başkanı Ender Yılmaz açılış konuşmasında, nitelikli işgücündeki kayba dikkat etti. Rusya'ya yönelik yatırımların tehdit ve fırsatlar sunduğunu belirten Yılmaz, tehdit boyutu gri olsa da fırsat anlamında hızlı olunması gerektiğini ve ikili ilişkilerin geliştirilebileceğini dile getirdi.

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan da, vize sorunu konusunda acil rahatlatıcı adımlar atılmasını talep etti. Ekonomi yönetiminin son haftalarda attığı adımlara değinen Bahçıvan, ekonomideki kaynak arayışında yine klasik yöntemlere başvurulduğuna dikkat çekti. Akaryakıt ve vergi zamlarının toplumu beklenti enflasyonu sürecine soktuğunu kaydeden Bahçıvan'ın güncele yönelik mesajları şöyle oldu:

  • Çünkü bir taraftan kamu maliyesinde hak verdiğimiz çözümü gerektiren konularda, kaynak arayışlarında birtakım ek vergilere başvurulmasının ucu haliyle fiyat artışlarına ve enflasyona çıkmaktadır. Döviz tarafındaki artış da bunu maalesef körükleyen bir başka gerçek.
  • Kamu kesiminin gelir yaratıcı önlemlerin yanı sıra geniş kapsamlı, acil bir tasarruf paketi açıklaması gerektiğini de düşünüyoruz.
  • Türkiye’nin çok kısa aralıklarla ekonomik model değiştiren bir ülke görüntüsünden de artık uzaklaşması gerektiğini bir kez daha vurgulamak istiyorum.

'NAKİT İHTİYACI ARTIYOR'

  • Alınacak olan tedbir paketlerinin parça parça değil, bir bütünlük içinde ele alınmasına yönelik hassasiyeti de burada özellikle vurgulamak istiyorum. Çünkü tedbir paketleri bir bütünlük içinde değil de arka arkaya geldikçe, toplumda her gün yeni bir olumsuz beklenti ve tereddütler oluşuyor.
  • Piyasalarda ciddi bir nakit ihtiyacının, giderek artan şekilde kendini göstermekte olduğunu söylemek istiyorum. Bu da ekonomimiz için ciddi bir tehdit olan durgunluk işaretini veriyor. Endişemiz odur ki enflasyonla durgunluğun iç içe savaştığı ve iç içe mücadele içerisinde olduğu bir dönemi bir süre yaşayacağız.
  • Sanayimizin, üretimimizin bu dönemi sağlıklı ve en az yara alarak atlatabilmesi için reel sektörümüzün mutlaka üretime dönük, ihracata dönük ve yatırıma dönük özel finansman modelleriyle desteklenmesi en önemli gündem maddemiz olmalıdır.
  • Yıllar içinde oldukça karmaşık hale gelen vergi mevzuatında sadeleştirmeye ihtiyaç var. Bu çerçevede vergi sistemi, üretim ekonomisini önceliklendiren, büyüme ve üretim ekonomisi dostu bir yaklaşımla yeniden kurgulanmalıdır.
Sonraki Haber