Trabzonlu madenciler Aydınlık'a konuştu: Umut sönmedikçe Cumhuriyetimiz ilelebet yaşayacak

Kurtarma çalışmaları için Hatay'a gelen madenciler, molozların altında yaşama tutunan canlar için umutla kazıyor. Onlar için en önemlisi inanç ve azim. Türk ordusu ve Türk polisi de bölgede ümit veriyor. Madenciler, ‘Onların nefesini hissettiğimiz zaman önümüzde kimse duramaz.’diyor

Bilim insanlarının "bin yılın felaketi" olarak nitelediği ve 10 ilimizi etkileyen 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki depremin ardından Türk milleti, ordusu ve devletiyle birlikte seferber oldu. Madenciler de bu seferberliğin kahramanlarından... Kara günün dostları, depremin ilk gününde yola çıkarak arama kurtarma çalışmalarına katıldı. Antakya'da konuştuğumuz madenciler, "Umut her şeyimiz, inancımız olmasaydı yıkılırdık." dedi.

Ankara'dan gelen ve günlerdir hummalı bir çalışma yürüten Trabzonlu Karadele Madencilik çalışanlarıyla konuştuk. Depremin hemen ardından yola çıktılar. Ankara'da talihsizlikler yaşandı, pes etmediler, yol buldular, buraya geldiler. Çalışmaları madencilerin ağabeyi Murat Karamahmut anlattı:

"İlk durumu haberlerden öğrendikten hemen sonra arkadaşlarla örgütlendik, şirketlerle yola koyulduk. Buraya ulaşmak da kolay olmadı... Sonra ilk geldiğimiz apartmanda ses aldık. On iki daire, altı kattan oluşan bir apartman. Ama tamamen çürük betondan oluşuyor. Kazdık... Her kazışımızda içeriden birine ulaştık. Maalesef vefat eden vatandaşlarımızı da çıkarmak zorunda kaldık.Canlı insan bulmak için mücadele veriyoruz. Birçok zorluk da yaşadık ama milletimizden Allah razı olsun. Buraya gelirken ulaşamayacağımızı düşünmüştük ama bütün yardımlar geldi. Vatandaş olarak elimizden geleni yapıyoruz. Arkadaşlarımız cansiperane çalışıyor."

YERİNİ BULUNCA ELLERİYLE KAZDILAR

"İnsanlar burada umutlarının yanı sıra cenazelerini de bekliyor. Günlerdir arabalarında yatıyorlar. Kazarken özellikle dikkat ediyoruz. Bir canlı alabilir miyiz diye. İnsanların olduğu yeri fark ettiğimiz zaman makineleri bırakıp arkadaşlarımız elle tırnaklarıyla kazıyorlar. Hiç zarar vermeden önce canlı çıkartabilir miyiz diye bütün güçleriyle çalışıyorlar."

'ALET YOK DEDİLER DURAMADIK'

Murat Karamahmut'a yola çıkmaya nasıl karar verdiklerini sorduğumuzda ise şöyle dedi: "Geçmişte de depremler oldu ülkemizde. Devletimizin gücü çok yüksekti. Her yere kurtarma gücüyle direkt olarak gidiyordu. Sivil vatandaşlar gelince de almıyordu. Biz de ilk duyduğumuzda böyle bir şey zannettik. Haberlerde ayrıntılar çıkmaya başlayınca... İnsanların 'Ailem içeride, çocuklarım içeride, enkaz altında. Elimde bir alet yok. Hiçbir şey yapamıyorum.' sesleri geliyor dediklerinde vicdanen kendimizi rahatsız hissettik. Gece örgütlenerek yola çıkma kararı aldık.

'VİCDANI RAHAT UYUMAK TÜM UYKULARA BEDEL'

"Şirketimiz arkadan bütün ekipmanı gönderdi. Onlardan da Allah razı olsun. En azından vicdanen rahatız. Elimizden geleni yapıyoruz. Vicdanen rahat uyumak zaten bütün uykulara bedel."

'İNANCIMIZI KAYBETMEDİK YOKSA HEPİMİZ YIKILMIŞTIK'

İl günden beri arama kurtarma çalışmalarına katılan bir diğer madenci ise yola çıkmaya nasıl karar verdiğini şöyle anlattı: "Sabah kızım televizyonu açtı, yanıma geldi ve 'Baba deprem oldu çocuklar depremin altında kaldı.' dedi. Bunu duyduktan sonra abimle iletişime geçtim. O anda karar verdik, özel aracımızla yola çıktık. Koçhisar'da aracımız arıza yaptı, yılmadık; Ankara'ya döndük, başka araçla yola çıktık. Hatay'da durumların daha vahim bir vaziyette olduğunu söylediklerinde, Hatay'a yöneldik. Merkezdeki otelde ses duyulduğunu öğrendik, oraya girdik. Bir saat içinde bir vatandaşımız kurtuldu. Hep yaşayan insanların olduğu inancıyla çalıştık. Bunun neticesinde güç kazandık. Yoksa hepimiz yıkılmıştık. En son olarak şunu diyorum: Hala umut var. Bu umut içimizden sönmediği sürece Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşayacaktır. Bu umudu hiçbir zaman kaybetmeyelim.

'TÜRK ORDUSUNU HER YERDE HİSSEDİYORUZ'

"Şunu da eklemeden geçmeyeyim. Lütfen buraya gelip insanların ziynet eşyalarını vs. çalmayın. Bizim de artık bir kırılma noktamız var. Ama Türk polisimize, Türk askerimize binlerce kez şükürler olsun. Hiç aman vermiyorlar. Her tarafta kendilerini hissediyoruz. Onların nefesini hissettiğimiz zaman arkamızda, bizim önümüzde kimse duramaz. İnşallah bu acı günler geçer. Rabb'im bir daha yaşatmaz bu acı günleri bize. Hatay'a bir daha geldiğimizde inşallah tekrardan Hatay'ın ayağa kalktığını ve tekrar eski günlerine döndüğünü görmek nasip olur hepimize."

İLKOKULLARA DEPREM DERSİ

Yaptığımız sohbette madencilerden önemli ve uygulanabilir öneriler de geldi. Deprem ülkelerinden biri olmamız nedeniyle ilkokulda birinci sınıflara deprem dersi verilmesi gerektiğini söylediler. Madenciler, bu şehirlerde yapılacak çalışmaların uzun süreceğine işaret ederek, afet bölgelerine gelen yardımların da sürekli ve sistemli olması; koordinasyonun iyi yapılması gerektiği görüşünde.

HELAL OLSUN!

18 yaşındaki Muhammed Cafer Çetin, 198 saat sonra enkazdan sağ kurtarıldı. Muhammed'i kurtaran Türkiye Taşkömürü Kurumu (Zonguldak ekibi, çalışma tahtalarına ''Kömür için değil! Ömür için geldik... Hakkınızı helal edin.'' yazdı.

Sonraki Haber